Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Nasuh tevbesi.
Gönderen : Çiğdem
Tarih : 1/24/2020 12:09:48 PM


.


Işık kaynağımız olan güzeller güzeli, çok sevgili babacığım,


Önce bütün gönül dostlarınız adına hürmet, saygı ve sevgilerimizi sunuyorum. Sizinle ve çok değerli gönül dostlarıyla bu site çatısı altında güzellikleri paylaşabildiğimiz için ne kadar şükürler etsek azdır. Allah sizi başımızdan eksik etmesin, bu güzelliklere de bizlere layık etsin inşallah...


Efendim, içinde bulunduğumuz rahmet günleri bütün güzelliğiyle sürerken bizlere en güzel arınma ve yeni güzelliklere koşma imkanlarını da beraberinde sunuyor... Bu bereketli zamanlar içinde hayat yolunda kendisine yepyeni başlangıçlar yapabilenlere ne mutlu. Hata ve noksanlarını farkederek onlardan halis bir niyetle kurtulabilenler ne kadar karlı çıkacaklar bu aydan.


Hazreti Mevlana’nın mesnevisinde bir gencin hikayesi anlatılır. Nasıh isimli bu genç sultanın kızına aşıktır ancak bilir ki sultan kızı ona yüz vermez. O da bunun üzerine hanım kılığına girerek bir yolunu bulur, ne yapar eder sultanın kızıyla arkadaş olur. Dostlukları ilerler epeyce ve çok iyi iki arkadaş olurlar. Bir gün sultanın kızı hamama gider, Nasıh da onunla beraber hanımların arasındadır.


Sonra bir anda ortalık karışır. Denilir ki sultanın kızının mücevheri çalınmış, hamamdaki herkes tek tek aranacak. Nasıh’ı bir telaştır alır. Keza bütün foyası ortaya dökülecek ve çok mahçup olacaktır. Ve hamamda herkes sırayla aranmaya başlanır. Sıra kendisine gelmeye başladıkça Nasıh da ecel terleri dökmeye başlar. Ve yaptıklarına öyle bir pişmanlık duyar ki, gönülden tövbe eder hepsi için. Tam o sırada ona bir kaç kişi kala bir ses duyulur diğer köşeden. Mücevher bulunmuştur, arama işine son verilir. Artık korkudan tükenmek üzere olan Nasıh da derin bir nefes alır, şükreder Rabbine bu büyük kurtuluşu ona nasip ettiği için...Ve o günden sonra tövbe eder saraya gitmeye. Sultanın kızı haberler gönderir, gelsin, ne oldu, bir kusur mu ettik diye ama Nasıh mazeretler ileri sürer ve bir daha o eski hatasına geri dönmez. Ve o günden sonra da böyle derinden, can-ı gönülden yapılan tövbeler “Nasıh tövbesi” olarak anılır olur.


Sayın büyüğüm, inşallah bu bereketli ayların hürmetine bizler de gerçek anlamda arınanlardan, affedenlerden ve şükredenlerden olabiliriz.


Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi, şifası, kolaylıkları, sabrı, hikmeti, ve bütün güzellikleri üzerinize olsun. Sizi daha nice güzelliklerle nice zamanlarda bizlerin nur kaynağı eylesin, bizlere de idrakini nasip eylesin inşallah. Amin.






Çiğdem


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Çiğdem Hanım,


Kıymetli yavrum, mailinde anlattığın anektod ne kadar güzel. Hepimizin ondan alacağımız nice dersler, ibretler var. Allah cümlemize böyle güzel bir tövbe nasip etsin. Kesin bir tövbeden sonra hayata yeniden sıfır kilometreden başlamak ne güzel.



“Yeniden başlasak, yeniden aşka


Hiçbir şey olmamış gibi yeniden...”



Büyük Yunus, “Her dem taze doğarız, bizden kim usanası” diyor. Mes’ele daha önce işlediğimiz günahların ağırlığı altında ezilmek değil, sağlam bir tövbeyle “Nasıh tevbesi”yle hayata yeniden başlayabilmek.


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]