Akşam, arkadaşım tekrar telefon etti. Ses tonu tamamen değişmişti. Mutlu, neş’eli bir ses tonu vardı. Anlattı. Hastayı ziyaret ediyor, hediyesini takdim ediyor, biraz görüşüyorlar. Sonra diyor ki, “haftaya tekrar geleyim mi, ister misin?” Hasta yatağından doğruluyor, “Allah razı olsun” diyor, “beni o kadar mutlu ettin ki, haftaya da benim gibi yalnız bir insanı ziyaret et, benim duyduğum mutluluğu o da yaşasın.” Ve diyor arkadaşım, hastanenin kapısından çıkarken öyle neş’eli, öyle mutluydum ki yol boyu sana içimden teşekkürler ettim.
Bizim mutluluğumuz da, mutsuzluğumuz da hep böyle küçücük olaylarla ortaya çıkıyor. Ne olur biz de âdet haline getirsek, bu minicik nüanslarla insanları sevindirsek, uzun zamandır aramadığımız, görüşmediğimiz bir dostu, bir gün telefonla arayıp hatırını sorsak, hem onu, hem kendimizi ne kadar sevindiririz.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.