Konu : Kişisel gelişim balonları ile aldatılan insanlar.
Gönderen :
Sabri Babadan Mektup
Tarih :
2/12/2020 1:00:35 PM
.
KİŞİSEL GELİŞİM BALONLARI İLE ALDATILAN İNSANLAR
Kişisel gelişim kitapları denen bir furya çıktı. Bu kitaplar ne kadar çok satılıyorsa o kadar bu ülkede aptal, gerizekalı insanlar var demektir. Hep bu kitaplarda aptal insanlar için birtakım öneriler getirilmekte. Başarılı olacaksın teması ısrarla işlenerek bu aptal insanlarda bir de aşağılık duygusu geliştirilmektedir. Bunlardan birisi çıkıp “Yahu kardeşim, ben mecbur muyum başarılı olmaya? Bu ne hıyarca söz. Benim efendi olmam, çalışkan olmam, karakterli olmam, kendimle barışık olmam, çevremle güzel ilişkiler kurmam yetmiyor mu? Sen al o başarını başına çal.” demiyor. Aptal aptal bu kitaplara para veriyor. Sonra da aşağılık duygusu içinde kıvranıyor.
Çağımız bu soytarılarla, şarlatanlarla dolu. Mirasını devraldığı Sabancı ailesinin servetine güvenerek Güler Sabancı denilen geri zekalı kadın aptal aptal işler yapıyor, her yaptığı işte salaklığını, gerçek kültürden mahrum olduğunu tekrar tekrar ispatlıyor. Bizim soytarı basınımız bu gerizekalı kadına alkış tutuyor, ne yapmış haspam, şarap fabrikası açmış. “Ben,” diyor, “Türkiye’nin en kaliteli şarabını üreteceğim.” Farzet ki ürettin. Eline ne geçecek? O şarabı içen manyakların, hıyarların, öküzlerin kimi gidecek, karısını çocuklarını dövecek, kimi gidecek kafasını bozan insanları yaralayacak, öldürecek. Kimi gidecek işyerinde hadise çıkartıp işinden kovulacak. Be hatun, yarın Allah’ın huzuruna vardığın zaman bunların hesabını nasıl vereceksin, hiç düşündün mü, hiç ürperdin mi, hiç tövbe ettin mi? Dünya kadar masraf ettin, Picasso sergisi açtın, şimdi de Dali sergisi. Yahu, bunlar şişirtilmiş göklere çıkartılmış soytarı herifler. Bakmışlar manyak bir çağda yaşıyorlar. Çevrelerindeki insanlar hep soytarı, yarım akıllı, yüreksiz, beyinsiz insanlar. “Biz,” demişler “bu hıyarlara niye doğru dürüst resim yapalım? Bunlar buna layık mı? Biz, gözü karnında, soytarı, rezil resimler yapalım, bu geri zekalıların suratlarına şamar gibi fırlatalım.” Öyle de yapmışlar. Aslında ikisi de büyük tüccar. Adamlar haklı. Piyasaya göre mal üretmişler.
Efendim ben yetmiş senedir resimle uğraşıyorum. Resme aşık bir insanım. İddia ediyorum, bu iki adam aslında resme istidatlı, güzel, çok güzel resim yapabilecek yatenekte oldıukları halde işi soytarılığa dökmüşler. Olay bu! Gerçekten resim kültürü olan, resmi gerçekten seven, sanata ibadet edercesine aşkla bağlı olanlar bu kepaze resimlere bakarak sadece gülerler, gır gır geçerler. Ama o entel geçinenler yok mu, o çağdaş görünme hevesinde olanlar, o aydın olduklarını sanan karanlık, zindan ruhlu insanlar sırf modaya uyarak bu soytarılara o piyano örneğinde olduğu gibi delicesine alkış tutuyorlar. Güler Sabancı gibi zavallı entel bozuntuları da bu soytarılara dünyanın masrafını yapıyorlar. Onların resmin yüzkarası tablolarını memleketlerine getiriyorlar. Eh, nasıl olsa arkalarında her rezilliğe, her kepazeliğe alkış tutan basınları da var. Aslında bunlar boşuna gayretler. O sarfedilen çılgınca paralar boşuna gidiyor. Ama kimse çıkıp da “kral çıplak!” demiyor.
Olay bu efendim. O, kitapların içyüzü bundan ibaret. O, milyonlarca insanın milyarlarca lira ödeyerek okudukları kitapların içyüzü bu: Kompleksli, aşağılık duygusu içinde çırpınan insan yetiştirmek...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.
|