.
Selam, sevgi ve saygılar Sabri bey amca; Ben vergi meselesi ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Bu konu kamu hakkına giriyormu, mana olarak nasıl gorunur seklinde. Bir iki ornek vermek istiyorum izninizle. 1- Bir sirket olsun, 2-3 calisani var. Calisanlarinlarıyla anlaşarak sigorta yapmamis. 2- Bir şirket olsun, çalışanı ile anlaşarak çalışanın mesala 700 ytl lik maaşını 500 gösterip, bunun vergisini verip, 200 ytl sini ektradan calisanina veriyor. Mazeretler: -fiyatlarını yüksek tutamayıp ancak dönebilmesi. -piyasa rekabet şartları. Bu iki tablo mana gözüyle nasıl gözüküyor. Simdi kisisel olarak düşüncem herzaman doğrunun yapılması şeklindedir. Burada akla gelen soru ve düşünceler var: *Sartlara gore tolerans olusumu. *Veya her sart ve kosulda yapilmasi gerekeni yapmak; Ya bu deveyi gudersin yada gidersin dusuncesiyle hareket etmek. *Bununla beraber sonuc olarak devlete yalan söylemek ne anlama gelir? *İnsan kesin kararla her şartta doğru sözle yürüme kararı aldığında Allah işini kolaylaştırır düşüncesiyle hareket etmek. Bu konuda hak yolu için ışık tutmanızı diliyorum, emek ve yardımlarınız için çok teşekkür ederim. Allah'a emanet olun.

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
----------------------------------------------------------------------

Sayın Erhan Bey,

Kıymetli yavrum, size bir Ayet ve bir Hadis okumak istiyorum. a- “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol”. b- “Helak olacağınızı bilseniz bile yalan söylemeyiniz”.

Bizim inanışımız bu. Bunun dışındaki bütün davranışlar yanlıştır. İnsanı helake götürür. Birtakım gerekçeler bulmak kolay. Zaman, piyasa koşulları, çevredeki diğer iş yapanlar ve onların sakat ve yanlış davranışları... Bunu iş hayatından alıp da toplumun her alanına dahil edebiliriz. Fikret bir şiirinde

“İnan Haluk, ezeli bir şifadır aldanmak”

diyordu.

Erhan Bey, nefsimizin bize oynadığı öyle oyunlar var ki insan maskaraya çevriliyor. Yine de gerekçeler uydurmakta üstüne yok. Sorduğunuz için söylüyorum. Benim kanaatim bu. Artık siz nasıl hareket edersiniz orasını bilemem. Hukukta buna “Kanuna karşı hile” derler. Bunu yapan yok mu? Var, hem de ne kadar. Ama unutmayalım ki herkes mahkeme-i kübrada kendi hesabını kendisi verecek. Siz hiç bir lokantaya gittiğinizde bir masanın hesabının başka bir masa tarafından ödendiğini gördünüz mü?

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.