Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : En güzel dostluk insanın kendi kendisiyle olan dostluğudur.
Gönderen : Zeynep
Tarih : 3/8/2020 1:03:55 AM


.
Selamun aleyküm hocam sizi ilk defa Dost FM’de dinledim. dinlerken çok duygulandim. yazilarinizi okudum, hepsi birbirinden güzel. ama anlattiğiniz hayatlardan okadar uzağim ki. kaliteli bir insan olmak istiyorum. ama kendime hiç güvenim yok. duygularim çoğunlukla negatif. en temel kulluk görevim olan namazım bile çok eksik. evliyim ve beş aylik bir bebeğim var. o na iyi bir anne olmak istiyorum. ama kendisiyle barışamayan biri nasil iyi bir anne olabilir. lutfen bana yardimci olun. güzel konuşmak,insanlarla iyi geçinmek, kötü huylarimi iyiye çevirmek için ne yapayim. hep ya hayir söyle yahut sus hadisini tekrarliyorsunuz. bunu hayata nasıl geçirelim. eşimle tartişiyoruz onu haksiz buluyorum, insanlara iyi davranmaya niyetleniyorum sanki suistimal ediliyor. bu durumlarda nasil bu hadisi uygulayabilirim. O kadar nahoş bir çevrede yaşıyorum ki nazik insanlarla alay ediliyor. bahsettiğiniz değerler o kadar uzakki bizden. nasil yaklaşayim. inşaallah hemen cevap yazarsiniz.çünkü bilgisayari bir günlüğüne eşim işyerinden getirdi. bir daha size ulaşmam uzun süre sonra olabilir.

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
------------------------------------------------------------------------
Sayın Zübeyde Hanım,

Kıymetli yavrum, mailinde o kadar nezih, temiz, güzel bir ifade var ki ürperdim, saygı duydum. Değerli yavrumbütün mesele bizim hayata bakış açımızda toplanıyor. Çevremizden bize ne? Ben çocukken bir komşumuz pezevenk Hüsniye Hanımteyzeydi. Bir komşumuz yankesici Mustafa Beyamcaydı. Karşımızda belediye tebhirhanesi (temizlenme evi) vardı. Oraya haftada bir kere genelev kadınları kontrol muayenesi için gelirlerdi. Evimizin hemen yakınında büyük evliya Karyağdı Hâtunun türbesi vardı. Biraz ötede Palabıyığın meyhanesi vardı. Sarhoşlar gece yarısı meyhaneden çıkarlar, kol kola girerler “Eyvallah, Eyvallah, iyiye de kötüye de eyvallah, güzele de çirkine de eyvallah.” diyerek bizim evin önünden geçerlerdi. Ufacık çocukken balkona çıkar o sarhoş amcaların geçişini beklerdim. Onların o nakaratında müthiş bir güzellik bulurdum. Benim çocukluğum böyle bir çevre içinde geçti. Ama şükürler olsun 3.5 yaşında okuma yazma öğrendim ve bütün ömrümü iyiliğe, güzelliğe adadım. Şimdi yetmiş beş yaşındayım. Yirmi dört saatin yirmi saatinde insanlara hizmet için çalışıyorum.

Sevgili yavrum, bütün bunları senin için yazıyorum. Çevreye kafanı takma. Çevre iyi olur, güzel olur, kirli olur, kötü olur, bize ne? Büyük veli Kena Rıfai Hazretleri diyor ki “Kötülükten sana ne? Kötülük senin sınırına geldiği zaman orada duruyor mu, durmuyor mu? Önemli olan bu.” Aman yavrum, bu kabalıklar, çirkinlikler, kötülükler dünyasında lütfen çok rica ediyorum kendi dünyanı kur. O dünyada memnun, mes’ut, bahtiyar yaşa. Mümkün mü diyeceksin, mümkün ya. Sana hayatımı, çocukluğumu bunun için anlatıyorum. Pislik, rezillik arasında da pekala nezih,güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel bir hayat yaşanabiliyor. İşte öyle yavrum. Benim yaptığımı sen niye yapmıyasın? Sen benden daha zeki, daha akıllı, daha güzel bir insansın. Haydi yavrum, Besmele de, yola çık. İlk olarak kendinle didişme. Herşeyi olduğu gibi kabul et. Kendi kendinle dost ol. Senin ilk dostun, ilk arkadaşın sen kendin ol. Sonra kocanla dost ol. Kesinlikle onunla münakaşa yapma. İki kere iki beş dese sesini çıkarma. En azından bir süre için. Bunu onun için değil, kendin için yap. Sonra çevrenle dost ol, kimseyi eleştirme. Onların herbiri ayrı ayrı benden daha üstün, daha değerli kişiler de. Bir negatif sözlerini, negatif hareketlerini gördüğün zaman “onlar aslında iyi insanlar, melek gibiler ama beni imtihan ediyorlar” de. Herbirine karşı ayrı ayrı son derec saygılı, edepli, zarif, kibar hareket et. Yine bunları da kendin için yapacaksın. Kimseye karşı kalbinde kin tutma. Kimseden nefret etme. Sana yaptıkları zulümleri bir imtihan kabul et. Göreceksin karanlıklar birer birer kaybolacak. Ve bütün bu çirkinliklerin ortasında senin gerçek şahsiyetin nur gibi, gül gibi pırıl pırıl ortaya çıkacak. Ben herzaman seninle beraber olacağım. Günün her saatinde sana yardıma hazırım. Haydi yavrum, Besmele de, Allah’a dayan, O’ndan yardım iste, ve yola koyul.

“Yürü, bu yol şeref, zafer yolu

Karşında bekliyor seni tanyeri

Yürü, atıl, devir karanlığı

Durma yürü, haydi ileri.”

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]