AMAN KİMSENİN KALBİNİ KIRMA...
Kıymetli yavrum,
Yanlış anlaşılmalar iyiniyetle, saygıyla her zaman halledilebilir. Mesele, şu dünya hayatından tertemiz ayrılabilmekte. Hepimiz bu topraklarda misafiriz. Hayat o kadar kısa ki hiçbirimiz sabaha çıkacağımızı bilmiyoruz. Yunus
“Bir kez gönül kırdın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin, yüzün yumaz değil”
diyor. Hayatta en korkacağımız şey, hepimiz için kalp kırmak olmalıdır. Hepimiz yediden yetmişe çok dikkatli olmalıyız. Değil bir insanın, bir hayvanın, bir bitkinin, bir eşyanın dahi kalbini kırmamalıyız. Bazı kimseler diyor ki onların da kalbi var mı? Var ya. Yarın ilahi mahkeme huzuruna çıktığımız zaman inanmayanlar görecekler.
Hepimiz şu dünya hayatında yaşıyorken çok dikkatli olalım. Edepli olalım, saygılı olalım, her zerreden zikredenin Allah olduğu bilincinde olarak yaşayalım. Ve diyelim ki “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”. Hayatta bir tek gerçek var, bir tek güzellik var: Sevmek ve sevilmek. Büyük Türk hikayecisi Sait Faik “Her şey bir insanı sevmekle başlar” diyordu. İşte o bir tek insanda başlayan sevgiyi büyütelim, büyütelim, o kadar büyütelim ki içine yeryüzündeki bütün insanlar, bütün hayvanlar, bütün bitkiler, bütün eşya ve cemadat girsin. Ve kollarımızı açarak onların hepsini Muhammedi bir aşkla kucaklayalım. Ve biz de Azize Anne gibi
“Varolan Haktır, gayrısı yoktur”
diyelim. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.