HER VARLIĞIN ALGILARI VAR, HEPSİNE SAYGI İLE YAKLAŞMAK GEREK
"Yavrum, siz o hayvanları, kedileri, köpekleri bir şey algılamıyor mu sanıyorsunuz? Gazetede okumuştum, evde köpeğiyle yaşayan yaşlı bir adam şeker komasına giriyor. Evde yerde baygın halde yatarken, köpeği geliyor, adamın ayak başparmağını ısırıp kanatıyor. Adam da bu sayede şeker komasından kurtuluyor. Kediler meselâ rızkın Allah’tan geldiğine inanır ve sahibine fazla yaltaklanmaz. Köpekler ise sahibinden bilir ve bir parça ekmek veren kim olursa peşinden ayrılmaz. Rânâ’ların çocukken evde besledikleri bir kedileri varmış Arap adında. Bir gün evde anneannesi hamur açarken yaklaşmasın diye kediyi azarlamış. Kedi gidiş o gidiş. Eve bir daha geri gelmemiş. Ev halkını çok özleyince karşı evin damına çıkar, onları oradan seyreder, ne kadar yalvarsalar da aldırmaz, biraz sonra uzaklaşırmış.
Aslında yavrum, biz her durumda sâde hayvanlara değil, eşyaya karşı da çok saygı göstermeliyiz. Onlar da her şeyin farkındalar."
Bu sırada Sayın Büyüğümüz gelen çay bardağını tabağından alıp ihtimamla bir kâğıt peçete üzerine bırakıyor. Tabaktan çıkacak seslerden rahatsız olmamak için bu şekilde davrandığını tahmin eden bir Gönül Dostu soruyor:
− Efendim, ne kadar hassas davranıyorsunuz bir çay bardağına bile?
Sabri Baba:
− Yavrum, ne kaybederiz her şeye karşı çok hassas davransak, oturduğumuz koltuğa, masaya, sandalyeye, çay içtiğimiz bardağa sevgimizi söylesek, iltifat etsek..."
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.