Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”.
Gönderen : Özden
Tarih : 3/27/2020 11:27:48 PM


.
Efendim Hayirli cumalar diliyerek satirlarima basliyorum. Insallah Rabbim bu guzel gunde hepimize , butun insan kardeslerimize gercekleri gorebilmeyi, mutlu ve huzurlu olarak yasama sarilmayi nasip etsin.

Burada gunlerimiz cok dolu dolu ve mutlu geciyor. Annem ve babam bizimle ayrica kizlarim da yari yil tatilinde. Evin icinde hep birlikteyiz. Bu harika bir duygu. Sohbet muhabbet , ne guzel...

Bu arada benim kurslarim devam ediyor tabi.. Dersim oldugunda annemi de goturuyorum sinifa... Benim siniflarimi ve ogrencilerimi cok sevdi.. Degisik milletlerden hanimlar birlikte boyama yapiyor.. El sanatlari ile birseyler uretiyor... Annem de aslinda el sanatlari konusunda gercekten cok basarilidir. Kucuklugunden beri tum isleme ve boyama yontemleri ile eserler ortaya cikarmistir... Hem kendi evi hem bizim ev bunlarla doludur... Bir gun kismet olurse bunlarin hepsini bir sergi acarak sergilemek istiryorum. Insallah kismet olur...

Boyle olunca benim ogrencilerin uretkenlik hevesi ve nesesine annem de katiliyor tabi..

Son dersimiz carsamba gunu idi. O gun burada okullar tatilde oldugu icin bir ogrencim 6 yasindaki kizini da yaninda getirmisti. Cok tatli adi gibi nur bir kizcagiz... Kibar, terbiyeli , sessiz.. Gozleriyle gulerek konusuyor...

Ders basladiktan sonra baktik ki minik kiz annemin yaninda bir sandalyeye yerlesti. Ve inilmaz bir sekilde konusup anlasmaya basladilar.. Nur Turkce bilmiyor, Annem ise İngilizce ve Arapca.. Ortak dil sadece sevgi dili...

Sanirim Nur Annemin gonlundeki sevgiyi gordu... Oda gonlunu acti.. Tam iki saat birlikte resim yaptilar, konustular, anlastilar, birbirlerine minik hediyeler verdiler, sarildilar, kucaklastilar.. Bu arada resim yaparken birbirlerine cizip gostererek , bu kus, bu agac, bu bulut, bu bebek, bu kalp diyerek her ikisi de hemen butun renkleri ve pekcok nesnenin İngilizcesini, Turkcesini ogrendiler... Ders bittiginde birbirlerinden ayrilmak istemediler.. Bu ne harika bir manzaraydi gormenizi isterdim... Insan gonlu ne genis, ne muhtesem... Gonul birligi olduktan sonra, ne dilin, ne milliyetin hicbir onemi kalmiyor.. Butun insanlar ozde ayni.. Dunya sevgi uzerine duruyor. Sevgi ile tum guclukler asiliyor. Tum engeller ortadan kalkiyor. Sabir ve sevgi ile basarilmayacak hicbirsey yok. Insan sadece sevgi istiyor..

Ben su insana ulasamadim, cocugumu egitemiyorum demek dogru mu.. Demek ki biz nasil ve hangi yolla onlara ulasacagimizi bilmiyoruz. Gonlumue gerdigimiz perdeleri kaldirdik mi, sevgi ile kapilari actik mi ulasamiyacagimiz , basaramiyacagimiz bir sey yok degil mi?

Iste buralarda zaman boyle geciyor.. Size butun ailemin selamlarini yolluyorum. Sevgi ve saygi ile ellerinizden opuyorum. Rabbime emanet olun.


OZDEN CICEK

Decorative & Creative Painting

Freelancer - DUBAI

www.ozdencicek.com

www.ozdencicek.blogcu.com

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
---------------------------------------------------------------------

Sayın Özden Çiçek,

Efendim, sevgi temasını ne kadar güzel işlemişsiniz. Okurken gözlerim doldu. Sevginin ismi bile beni heyecanlandırıyor. Her zaman, her yerde, her şeyde sevgi. Sevgi, bütün kapıları açan bir anahtar. Bir doktor, hastasına sevgiyle yaklaşsa, iyileşmeyecek hiçbir hastalık yoktur. Sevgiyle çözülemeyecek hiçbir problem olamaz. Yunus Emre

“Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar”

diyor. İyi bilelim ki bu yol sevginin yoludur. Eğer bir yemek çok güzel pişmişse muhakkak sevgiyle yapılmıştır. Sevgiyle yapılmayan bir helvanın bile tadı olmaz. Aile kavgalarını gazetelerde okuyor, televizyonlarda görüyor, çevremizden işitiyoruz. Hayretler içinde kalıyorum. Sevgi olan bir evde nasıl münakaşa olur? Merhum eşim Rana Hanım’la kırkdört yıl evli kaldık. Bir kere dahi münakaşa etmedik. Asli görevimiz birbirimizi sevmekti. Sevginin olmadığı yerde hiçbir güzelliğin olamayacağına inanıyorduk. Rana Hanım’ı o kadar çok seviyordum ki ölüm bile bu sevgiyi yarıda bırakamadı. Yine onu deliler gibi, çılgınlar gibi seviyorum. Bu sevgi hayatıma renk veriyor, ışık veriyor, güzellik veriyor. O sevgiden aldığım güçle gece demeden, gündüz demeden insanların yardımına, hizmetine koşuyorum. Sevgiyle pişmeyen bir çay sıcak sudan başka bir şey değildir. sevgiyle pişmeyen bir çorbada hiçbir lezzet olamaz. Sevgiyle dikilmeyen bir elbise giyen insan için ıstırap olur. Sevgiyle bakılmayan bir tablo, sevgiyle dinlenilmeyen bir senfoni neye yarar? Ne olur yeryüzündeki bütün insanlar birbirlerini sevgiyle kucaklasalar. Sevginin sıcaklığında bütün dargınlıklar, kırgınlıklar, küskünlükler temmuz güneşi karşısındaki bir buz kalıbı gibi eriyiverse. Geriye sadece ama sadece sevgiler, dostluklar, muhabbetler kalsa. Ve biz de Şenay gibi

“Sev kardeşim, elini ver bana”

diyebilsek.

“Duyuyor, biliyor, inanıyorum ki

Yaşamak sevgilerle güzel

El ele tutuşup ilan edelim

Aşk gelicek, cümle eksikler biter”...

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla...

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]