Sayın Ayşegül Hanım,
11.6.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, ailenin sana karşı davranışı doğru değil. Kabul. Ama onların sözlerinin aşırı derecede etkisi altında kalman da doğru değil. Bir kere İslamın ve hayatın kurallarına göre ailenizin davranışı uygun değil. Yüce Resulümüz bir Hadis-i Şerifinde “Ya hayır söyle, yahut sus” diyor. Bütün psikolojik eserler bize pozitif düşünmeyi, pozitif konuşmayı gösteriyor. Bir kere bir insanın davranışları neden ağır, bunun gerek fizyolojik, gerek psikolojik nedenleri araştırıldı mı? Bunları bilmeden ulu orta bir insana sen ağırsın diye hücuma kalkmak ne dereceye kadar hakkaniyetle bağdaşır? Bu arada unutulmaması gereken bir husus daha var: En yakınlarımız bile olsa başkalarının sözlerinden bize ne? Kem söz sahibine aittir deyip işin içinden çıkmalıyız. Peygamber Efendimiz ne kadar haksız sözlere maruz kaldı. Hiç sesini çıkarmadı, onlara uymadı. Kendi mukaddes görevine devam etti. Bu bütün büyük insanlar için böyledir. Atatürk, İstiklal mücadelesine giriştiği zaman ne parası, pulu, ne malı, mülkü, ne ünvanı, rütbesi vardı. Ama içindeki büyük vatan aşkıyla karşılaştığı bütün olumsuz durumları yendi. Sade İstiklal harbi sırasında çıkan isyanları, başkaldırıları inceleyecek olursak Atatürk’ün başarısındaki büyüklük bir kere daha ortaya çıkar. Ama Atatürk yılmadı, mücadelesine devam etti. Ve neticede tarihin en şerefli sayfalarından birini yazdı. Hayat böyle yavrum. Öyle hemen küsüvermek, darılıvermek, kırılıvermek yok. Bu dünya darılma pazarı değil, dayanma pazarıdır. Bugün bizi eleştirenler belli olmaz yarın koyacak yer bulamazlar. Onun için yavrum, herşeye rağmen mücadele.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Zafer, zafer benimdir diyenlerindir Yazan Ayşegül
Cvp: Zafer, zafer benimdir diyenlerindir Yazan Sabri Tandoğan