.
ORUÇ, EMSALSİZ BİR İBADETTİR

Şeyhü'l-Ekber Muhyiddîn İbn Arabî Hazretleri Fütuhât-ı Mekkiyye'sinde buyuruyorlar ki :

Allah sana yardım etsin, bilmelisin ki, savm, tutmak ve yükselmek demekdir. "Sâme'n-nehâr/Gün yükseldi" demekdir. Oruç diğer bütün ibâdetlerden yüksek olduğu için savm diye isimlendirildi. Allah, orucu diğer ibâdetler arasında benzeri olmamakla yükseltmişdir. Bu ibâdeti kullar yerine getirse bile, Allah orucu onlardan iskât etmiş ve kendisine izâfe etmişdir. Oruç tutanın mükâfâtını da bizzat kendisinin vereceğini beyân etmiş ve eşsizlikde orucu kendisine katmışdır.

Oruç aslında bir şey yapmak değil, yapmamakdır. Benzersizlik de menfî bir vasıfdır. Böylelikle Allah ile oruç arasındaki münâsebet kuvvetlenmişdir. Allah kendisi hakkında "leyse ke mislihî şey'ün/O'nun benzeri bir şey yokdur" buyurur. Yani Allah, kendisini, bir benzeri olmamakla vasfetmişdir. Şu halde, Allah gerek dînî gerek aklî delillere göre benzeri olmayandır.

Nesâî, Ebû Ümâme'den şöyle rivâyet eder, "Peygamber'e geldim ve bana bir tavsiye ver" dedim, o da bana, "Oruç tut, zîrâ oruç misilsizdir" buyurdu. Böylece Hazret-i Peygamber orucun diğer ibâdetlere benzemediğini ve emsâlsiz olduğunu beyân etmişdir.

Orucun selbî olduğunu bilen bir kimse, onun misli olmadığını da kesin olarak bilir. Çünkü orucun hakîkati görünüşe bakarak anlaşılamaz. Bu yüzden Allah, "Oruç bana âiddir" buyurmuşdur. Öyleyse oruç aslında bir ibâdet ya da amel değildir. Oruca ibâdet denilmesi mecâzîdir. Bu durum, "mevcûd" sözünü Hakk'a izâfe etmemizin mecâzî olmasına benzer. Çünkü varlığı zâtının aynı olan ile varlığın münâsebeti, varlığın bizimle münâsebetine benzemez. Çünkü, O'nun benzeri bir şey yokdur. Oruçlu, işte bu benzersizlik özelliğiyle Rabbine kavuşur ve O'nu kendi vâsıtasıyla görür. Bu durumda Hakk, hem gören hem görülendir.

Huzûr ile tutun dergâha yüzler
Kerîm'in keremi bizleri gözler
Ramazan'da ağ olur kara yüzler
Sana binlerce hamd olsun ilâhî

https://defter-i-ussak.blogspot.com/…/oruc-emsalsiz-bir-iba…