Konu : Eksi elektrik insanı yıkan, çürüten, bozan bir unsurdur.
Gönderen :
Nergis
Tarih :
5/15/2020 12:29:21 PM
.
Çok Kıymetli Babacığım ve Sevgili Gönül Dostları,
Birkaç gün önce gökyüzünde göçmen kuşların gurup gurup uçtuğunu görünce, içimi bir sıcaklık kapladı. Ağaçlardan bazıları da yaprak açmaya başlamış bile. Yani, bahar geliyor. İnsanın içi de zaman zaman bahar çiçekleri gibi coşuyor. Bu coşkuyu ne kadar uzun süre taşıyabilirsek o derece mutlu oluyoruz.Yaşama sanatında ustalaşmış insanlar, bu coşkuyu bütün nüanslarıyla daha uzun süre yaşayan insanlardır herhalde. Güzel bir manzara resmi, ya da cennet vatanımızın, gözlerden uzak cennet bir köşesine ait bir fotoğraf, doyumsuz güzellikler yaşatır, içimizi yur, yıkar, dinlendirir, salıncakta sallanan bir insanın hissettiği ürpertiyi hissederiz. İnsan o kadar hassas bir varlık ki ... Güzel bir renk armonisi veya yerine göre güzel bir koku karşısında kayıtsız kalamıyor.
Çevremizi bilinçsizce kullanmamız, bu güzelliklere gölge düşürebiliyor bazen. Sevgili kardeşimiz, her zamanki engin zarafeti ile, bu durumu ne güzel anlatmış. Bu etkilerin dışında, manevi yönden kirlenmemize neden olan başka durumlarda var tabii. Mesela beşeri münasebetler sebebiyle ilişki halinde olduğumuz durumlarda, boş bulunup , gaflete düşmemek için gösterilen bütün çabalara rağmen ,konu birdenbire dedikodu ve gıybet noktasına geliveriyor. O ortamda bulunan bütün insanlar derece derece bu kirlilikten etkileniyor. Mesela, sigaranın zararlarını bilen bir insan ,küçük bir bebeğin olduğu evde sigara içmeyi, o bebeğe ihanet kabul ederken, aynı bebeğin yanında, kıyasıya dedikodu ve gıybet ederek daha büyük zararlara neden olduğundan bihaber olabiliyor. Aynı durum, zararlı düşünceler içinde olduğumuz zaman da dalga dalga çevremize yayılarak ,çevremizde bulunan cemadat, nebadat ve hayvanatı bile etkiliyor zannımca. İklimsel değişiklikler ve kuraklıkla ilgili sürekli olarak atmosfer kirliliği ,ozon tabakasındaki delinme üzerinde durulurken; savaşların, çeşitli zulümlerin ,insan onuruna yakışmayan davranışların neden olduğu kirlilik , dikkatlerden uzak tutuluyor nedense.
Günümüzde kavram karışıklıkları bazı gerçeklerin üzerini örtüyor ,sağlıklı düşünmemize engel olabiliyor. Sevgili Babacığım lütfedip, müstesna bakış açınızla bizleri dedikodu, gıybet kavramları, dedikodu ve gıybetin olduğu ortamlarda ( ki bunlar istesekte kaçamadığımız mesleki toplantılar evimize gelen misafirlerin oluşturduğu ortamlar v.b olabiliyor ) takınılacak tutum ve davranışlarla ilgili olarak aydınlatır mısınız?
Işığınızın bu kainatı daha nice uzun yıllar aydınlatmasını, yaşam enerjinizin hergün biraz daha artarak dalga dalga büyümesini yüce Allah(C.C) tan diliyorum. Gül kokulu ellerinizden öpüyorum sevgili Babacığım. Müsaadenizle...
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
---------------------------------------------------------------
Sayın Nergis Hanım,
Kıymetli yavrum, insan içinden çıkamayacağı ama değer yargıları kendisine ters olan bir toplumda bulunduğu zaman mümkün olduğu kadar o topluluktan erken kurtulmaya çalışmalı, bu süre içinde de oradaki negatif havaya kapılmayarak mümkün olduğu kadar pozitif şeyler düşünmeli, imkan nispetinde eksi elektrikten kurtulmaya çalışmalıdır.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.
|