Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hayatın özü sevgi ve saygıdır.
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 5/15/2020 12:35:52 PM


.
HAYATIN ÖZÜ SEVGİ VE SAYGIDIR
Kıymetli yavrum,
Yıllarca önce bir televizyon konuşmamda bütün memlekete ilan etmiştim. Hangi belediye başkanı kendi bölgesinde yerlere çöp atılmasını önlemek için faaliyete geçerse onun heykelini yaptıracağım demiştim. Ne yazık ki en küçüğünden en büyüğüne kadar hiçbir yerden cevap gelmedi. Yere çöp atan bir insan benim nazarımda gelişmemiş, olgunlaşmamış, medenileşmemiş bir yaratıktır. Sosyal ve ekonomik statüsü ne olursa olsun sonuç değişmez. O insan ruhen temiz olmayan, asil olmayan, nefsaniyetine gömülmüş bir yaratıktır. Dikkat ederseniz insandır demiyorum, yaratıktır diyorum. Bugün hiçbir Avrupa ülkesinde bu çirkinlik, bu vahşet, bu barbarlık yoktur. Gezdim ve biliyorum. Niye bizde olsun? Niye bizim caddelerimiz, sokaklarımız bu “yaratıklarla” dolsun. Bu beni fevkalade üzüyor.

Hiç unutmuyorum. O zamanlar Ankara Hukuk Fakültesi’nde genç bir öğrenciydim. O zamanların İstanbul Belediye Başkanı rahmetli Mümtaz Tarhan’dı. Bir seferberlik açmış, yere çöp atandan beş lira ceza alıyordu. Kendisi de sabahlara kadar İstanbul’u gezerek kontrol yapıyordu. Bu fevkalade güzel, örnek alınacak bir hareketti. Ne yazık ki o günkü iktidar bundan gocundu. İstanbul halkını rahatsız ediyor gerekçesiyle o mübarek insan görevden alındı. Bu beni o kadar üzmüştü ki günlerce ağladım, ıstırap çektim.

Kıymetli yavrum, Mehmet Akif merhum,

“Sen sahip olursan, bu vatan batmayacaktır”

diyordu. Ne yazık ki bugün bizler bir gaflet uykusu içinde yaşıyor, memleketimizin değerlerine sahip çıkmıyoruz. Bu utanç verici durum devam ediyor. Değerlerine sahip çıkamayan bir toplumun ne vakte kadar ayakta duracağı sorulabilir. Bundan birkaç yıl önceydi. Kızılay’dan geçiyordum. Bir genç kız elinde bir kese kağıt ayçiçeği çitliyor, sonra kabuklarını yere atıyordu. O kadar üzüldüm ki yanına yaklaştım, “Affedersiniz yavrum, size bir şey sorabilir miyim?” dedim. “Buyurun” dedi. “Siz” dedim “İngiltere kraliçesi 2. Elizabeti tanıyor musunuz?”. “Gayet tabi” dedi, “tanıyorum”. “Bu kraliçe” dedim, “Ankara’ya gelse, ayçiçeği çitleyerek ve kabuklarını yere atarak Kızılay’dan geçse nasıl karşılarsın?”

Genç kız güldü, “İlahi amca” dedi, “öyle şey olur mu? Hiç bir kraliçe bunu yapar mı?” “Haklısın” yavrum” dedim. “yapmaz. Ama bana göre sen de bir kraliçesin, eksik bir yanın yok. Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi?” Birden, elindeki kese kağıdı çöp kutusuna attı, eğildi, yerdeki çekirdekleri toplamaya başladı. Tabi çok memnun oldum. Kendisine tekrar tekrar teşekkür ettim. Mes’ele bu yavrum. İnsanları bıkmadan, usanmadan uyaracağız. Ama bunu büyük bir zarafet, edep, incelik içinde yapacağız. Buna memleketimizin çok ihtiyacı var. Bugünkü gibi bana ne demek, ben mi uğraşacağım demek iyi bilelim ki bizden birçok güzellikleri alıp götürecek. Şahsiyetimiz güdük kalacak.

Kıymetli yavrum, biliyorsun Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hak, Hazret-i Musa’ya, firavuna gidip onu Hakka davet etmesini söyler. Ayette “Ya Musa, firavunla konuşurken yumuşak ve tatlı söyle” buyurur. Muhatabımız firavun dahi olsa bizlerin yine de bir kimseye hitap ederken son derece dikkatli olmaya, saygı dolu, edep dolu, incelik dolu olmaya dikkat etmemiz gerekir. Önemli olan sadece kuru kuruya söylemek değildir. O zaman söylediğimiz sözler muhatabımızın bir kulağından girer, öbür kulağından çıkar. Ama önemli olan etkili olabilmektir. Bunun için de rahmetli hocam doktor Münir Derman’ın tabiriyle, onun “edep hududuna” girmek gerekir.

Her insanın içinde büyük, güzel, yüce bir taraf vardır. Ailenin, okulun, toplumun negatif etkileriyle bu güzellik ortaya çıkamamışsa bu işi yapmak bize düşer. Bu nedenle hayatımızın her anında son derece dikkatli, edepli, saygılı olmamız gerekir. Hayatın özü, temeli sevgi ve saygıdır. Ben saygı olmadan sevgi olacağına da inanmıyorum. Geçen yıl bir kitap okumuştum. Bir Amerikalı köpek psikoloğu yazmıştı kitabı. “Eğer” diyordu “bir köpek sahibinden sevgi ve saygı görmezse üzüntüsünden ölebilir”.

Bu cümle beni ürpertmişti. Demek ki bir köpek bile saygı görmeden, sevgi görmeden yaşayamıyor. Bu nedenle yaşadığımız sürece muhatabımız hangi insan olursa olsun sadece Allah’ın kulu olduğu için ona karşı son derece güzel yaklaşmamız, saygı göstermemiz gerekir. Saygı saygıyı doğurur. Saygıdan sevgi doğar. Hepimiz emanet bir can taşıyoruz. Ne zaman Hakka göçeceğimiz belli değil. Bu nedenle değil insanlara karşı, hayvanlara, bitkilere, eşya ve cemadata karşı da son derece dikkatli davranmamız gerekir.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.
Selamlar, rahmet, bereket, huzur ve esenliklerle dolu Ramazanlar ve cumalar.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]