Efendim,
Size ve tüm site mensublarına sevgi ,saygı ve selamlarımı sunarım.
Bir düşünür "İnsanlar mutlu olmak için değil, birbirlerini mutlu etmek için evlenmeli" demiş.
Müsaadenizle size bir evlilik hikayesi anlatmak istiyorum.
Bir delikanlı davetde rastladığı çok güzel bir kıza görür görmez aşık olmuş. Kızı kahve içmeye davet etmiş. Kız, delikanlının davetine şaşırmış, ama incelik göstererek davetini kabul etmiş. Hemen köşedeki bir kafeye oturmuşlar. Delikanlı öyle heyecanlıymış ki, kalbinin çarpmasından konuşamıyormuş. Onun bu hali kızın da huzurunu kaçırmış. "Ben artık gideyim" demeye hazırlanırken, delikanlı birden garsonu çağırmış:
"Bana biraz tuz getirir misiniz" demiş. "Kahveme koymak için."
Yan masalardan şaşkın yüzler delikanlıya bakmış...
Kahveye tuz!..
Kız, merakla, "Garip bir ağız tadınız var" demiş...
Delikanlı anlatmış:
Çocukken deniz kenarında yaşardık. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım. Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi. Bu tatla büyüdüm ben. Bu tadı çok sevdim. Kahveme tuz koymam da bundan. Ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem, çocukluğumu, deniz kenarındaki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum. Annemle babam hala o deniz kenarında oturuyorlar. Onları ve evimi öyle özlüyorum ki.."
Kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı.
İçini bu kadar samimi döken, evini, ailesini bu kadar özleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmalıydı.
Kız da konusmaya başladı. Onun da evi uzaklardaydı.O da ailesini anlattı. Şirin ve güzel bir sohbet olmuştu.
Buluşmaya devam ettiler ve sonunda evlendiler.Ömür boyu çok mutlu bir evlilikleri oldu.Karısı ne zaman kahve yapsa kahvenin içine bir kaşık tuz koydu...Eşinin böyle sevdigini biliyordu çünkü...
40 yıl sonra, adam dünyaya veda etti. "Ölümümden sonra aç" diye bir mektup bırakmıştı sevgili karısına.
Şöyle diyordu satırlarında:
Değerli hayat arkadaşım,
Lütfen beni affet. Bütün hayatımızı bir yalan üzerine kurduğum için beni affet. Sana hayatımda bir tek kere yalan söyledim. Tuzlu kahvede... İlk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun? Öyle heyecanlı ve gergindim ki, şeker diyecekken tuz çıktı ağzımdan. Sen ve herkes bana bakarken, değiştirmeye o kadar utandım ki, yalana devam ettim. Bu yalanın bizim ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti. Sana gerçeği anlatmayı defalarca düsündüm. Ama her defasında korkudan vazgeçtim. Simdi ölüyorum ve artık korkmam için hiç bir sebep yok. İşte gerçek... Ben tuzlu kahve sevmem... O, garip ve rezil bir tat. Ama seni tanıdığım andan itibaren bu rezil kahveyi içtim. Hem de zerre pişmanlik duymadan. Seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum.
Dünyaya bir daha gelsem, herseyi yeniden yaşamak, seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı yeniden seninle geçirmek isterim, ikinci bir hayat boyu daha tuzlu kahve içmek zorunda kalsam da..."
Yaşlı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı.
Lafı açıldıgında bir gün biri, yaşlı kadına, "Tuzlu kahve nasıl bir şey" diye soracak oldu...
Gözleri nemlendi kadının...
"Çok tatlı çok!” dedi..
Sevgi ve saygılarımla
Esra Berk
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Tek gerçek: Sevgi Yazan Esra Berk
Cvp: Tek gerçek: Sevgi Yazan Sabri Tandoğan