Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : En büyük rahmet gecesi: Kadir Gecesi...
Gönderen : Siteden
Tarih : 5/19/2020 8:09:04 PM


.
KADİR GECESİ

Ey Müslüman Bin Aydan Daha Hayırlı Olan Kadir Gecesi'ni İhmal Etme?
ElhamdulillâhiRabbil âlemin VessalâtüvesselâmüalâRasûlinâ Muhammedin ve alââlihî ve eshâbihiecmeîn.
Aziz Kardeşlerim! Rabbimiz Kur’an’ında:
اِنَّآ اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةِ الْقَدْرِۚ ﴿1﴾ وَمَآ اَدْرٰيكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِۜ ﴿2﴾ لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ اَلْفِ شَهْرٍۜ ﴿3﴾ تَنَزَّلُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ ف۪يهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْۚ مِنْ كُلِّ اَمْرٍۙۛ ﴿4﴾ سَلَامٌ۠ۛ هِيَ حَتّٰى مَطْلَعِ الْفَجْرِ ﴿5﴾
“Şüphesiz biz Onu (Kur’an-ı kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin (şeref ve faziletini) sana bildiren nedir? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gecede melekler ve ruh (Cebrail) Rab’lerinin izni ile (o sene takdir edilen) her bir iş için (yeryüzüne) iner de iner. O gece, tan yeri ağarıncaya kadar bir selam ve kurtuluş gecesidir.” (Kadr suresi, 1-5)
İnsanlara dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösteren dinimizin kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim Peygamberimize Ramazan ayı içinde Kadir Gecesinde inmeye başlamış, Efendimiz(s.a.v)e peygamberlik görevi bu gecede verilmiş ve İslam güneşi bu gecede doğmuştur. İşte bu önemli olaylar Kadir Gecesine büyük bir şeref vermiş, üstün bir değer kazandırmıştır.
Surede işaret buyurulan 5 husus şunlardır:
1- İnsanlığı dünya ve ahiret saadetine ulaştıracak olan Allah’ın son kitabı Kur’an-ı Kerim, Kadir gecesinde indirilmiştir. O Kur’an ki, kalplere nur, ruhlara gıda, dertlere şifa ve insanlık için tek saadet kaynağıdır.
2- Kadir gecesi, ibadet ve taatle Allah’a koşan, dua ve niyazla Rabbimize yönelen gönüller için, içinde Kadir gecesi bulunmayan bir aydan hayırlıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır; “Kim imanlı bir gönülle ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya ederse, geçmiş günahları af ve mağfiret olunur.” (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, Et Tac c. 2, sh. 80)
Hz. Aişe (r.a.) validemizin; “Ya Resulellah, Kadir gecesine rastladığım zaman ne
Söyleyeyim?” sorusuna; Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdular: ;” Allahümmeinnekeafüvvünkerimüntühıbbü'l-afvefa'fuannî: (Allah'ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet.)" (Tirmizi, Nesei, İbnMace, İbn Kesir Tefsiri, c. 7, sh. 399)
3- Kadir gecesi meleklerin ve Cebrail (a.s.)’ın yeryüzüne indirilip Allah’a kulluk eden müminleri selamlamaları, onlarla kaynaştıkları, onları tebrik ettikleri ve ibadetlerine katıldıkları şeref ve azamet gecesidir.
4- Kadir gecesi yüce Rabbimizin gelecek sene için olup bitecek bütün işleri takdir ettiği ve hükme bağladığı karar gecesidir.
5- Kadir gecesi, ta sabaha kadar tövbelerin kabul edildiği, ilahi rahmet ve mağfiretin müminleri kuşattığı bir kurtuluş gecesidir. Bir hadis-i şerifte: “Allah Resulu (s.a.s.)’e kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu (yahut Allah’ın dilediği kadar) gösterildi. O bunları görünce, kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu. Uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri salih amelleri işleyemezler diye düşündü. Bunun üzerine Allah’uTeâla ona bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini ihsan etti.” (İ. Malik, et Tac, c. 2, sh. 80)
İslâm kaynaklarında belirtildiğine göre Allah’u Teâlâ bir takım hikmetlere dayanarak Kadir gecesini ve onun dışında daha bazı şeyleri de gizli tutmuştur. Bunlar: Cuma günü içerisinde duanın kabul olacağı saat; beş vakit içerisinde Salât-ı vusta; ilâhî isimler içerisinde İsm-i Azam; bütün taatlar ve ibadetler içerisinde rızay-ı ilâhî; zaman içerisinde kıyamet ve hayat içerisinde ölümdür.
Bunların gizli tutulmasından maksat mü'minlerin uyanık, dikkatli ve devamlı Allah'a ibadet ve taat içerisinde olmalarınısağlamaktır. Mü'minler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadet ve taatle değerlendirmelidir. Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğu Kur’an-ı Kerim’de açıkça bildirilmiştir. Sevgili Peygamberimiz de bu gecenin fazileti hakkın şöyle buyurur: EbûHüreyre (r.a)'ınrivayet etmiş olduğu hadis-i şerifte:"Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır."(Buhârî, Kadir, 1)
Kadir Gecesi biz mü'minlereAllah’u Teâlâ’nın büyük bir lütfu ve sonsuz rahmetinin eseridir.
Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan'ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Efendimiz(s.a.v) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; "Siz Kadir gecesini Ramazan'ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız."buyurmuştur. (Buhârî, Leyletü\'l-Kadir, 3; Müslim, Sıyam, 216)
İsterseniz, Sevgili Peygamberimizin bu konuda bize tuttuğu ışığı birlikte takip edelim: Peygamber Efendimiz(s.av) buyurur ki: “İçinizden bazı insanların rüyasında, Kadir Gecesi ilk yedide gösterildi. Yine içinizden bazı kimselere de son yedide gösterildi. Siz onu son onda arayın.”(Müslim, Sıyam 208)
Bu konuda en kapsamlı rivayetlerden biri Ashab-ı Kiram'danEbû Said el-Hudrî(r.a) Hazretlerinin rivayetidir. Bu zat, şöyle nakleder: “Efendimiz(s.a.v), Ramazanda ilk on günde itikâf etti. Sonra ortadaki on günde keçeden yapılmış bir Türk çadırında itikâf etti. Çadırın kapısı yerinde bir hasır bulunuyordu. Rasûlullah bu hasırı eliyle aldı, çadırın bir tarafına koydu. Sonra başını çıkardı. Mescitte bulunan insanlara hitap etmeye başladı. Halk ona yaklaştı. O da kendilerine hitaben: “Ben şu Kadir Gecesi'ni arayarak ilk on günde itikâf etmiştim. Sonra ortadaki on günde itikâfa devam ettim. Sonra bana melek geldi ve Kadir Gecesi son on gündedir”. Dedi ve `Benimle beraber itikâfta bulunanlar dilerlerse son on günde de itikâf etsinler´ buyurdu. O insanlar da Rasûlullah ile beraber itikâf eylediler.
Diğer bir hadislerinde: “Bana, Kadir Gecesi tek gecede gösterildi.”(Müslim, Sıyam 215)
“Kadir gecesi Ramazanın 27. gecesidir.”(Ebu Davut, Tirmizi, Ahmed, Et Tac., c. 2, sh. 84)
Ashâb-ı Kiram'danUbeyy b. Ka'b(r.a) Hazretleri, kardeşinin, Kadir Gecesi'nin yirmi yedinci geceye rastladığını, Peygamber Aleyhisselam'ın o günün belirtilerine dair verdiği bilgilere dayanarak tespit ettiğini söyler. (Müslim, Sıyam 220)
Görüldüğü gibi Peygamber Efendimizin hadislerinde Kadir Gecesi'nin daha çok, Ramazanın son on gününde ve tekli gecelerde olabileceğine dair kuvvetli işaretler vardır.
Peygamberimiz (s.a.v)'in, Ramazanın son on günü içinde daha yoğun bir ibadete yönelmesi, aile fertlerini bu doğrultuda yönlendirmesi ve yine Ramazanın son on gününde itikâfa girmesi de bunu göstermektedir.
Aziz Kardeşlerim! “Kadir” kelimesi İslam bilginleri tarafından üç şekilde yorumlanmıştır:
1.`Hüküm gecesi´ demektir. Buna göre Kadir Gecesi deyince, Takdîr-i İlahi’de hükmolunmuş işlerin ayırt edildiği gece anlaşılır. Buradaki takdirden maksat, ezelî hükmün açığa çıkmasıdır.
2. Şeref ve azamet anlamına gelir. Buna göre Kadir Gecesi, "şeref ve azamet gecesi yani çok şerefli ve çok değerli bir gece" demektir.
3. Tazyik anlamına gelir. Buna göre Kadir Gecesi, Tazyik Gecesi diye de yorumlanmıştır. Zira denilmiştir ki, o gece inen meleklere yeryüzü dar gelir. İslam bilginlerine göre tazyikten maksat, `Sonunda büyük hayırların gerçekleşeceği değerli işlerin ortaya çıkmasıdır.
Hatırlanacağı üzere Kur’an’ın, Sevgili Peygamberimize ilk vahyi Cebrail(a.s)ın tazyiki, sıkıştırması ile başlamıştı.(Elmalılı, Hak Dini, IX, 5969)
Kadir Suresi’nin Mealinde:“Şüphesiz biz Onu (Kur’an-ı kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin (şeref ve faziletini) sana bildiren nedir? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gecede melekler ve ruh (Cebrail) Rab’lerinin izni ile (o sene takdir edilen) her bir iş için (yeryüzüne) iner de iner. O gece, tan yeri ağarıncaya kadar bir selam ve kurtuluş gecesidir.” (Kadr suresi, 1-5)
Peygamber Efendimizden nakledilen şu haber de Kadir Gecesi'nin önemini kavramak bakımından önemlidir: Sevgili Peygamberimize kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu gösterildi. Peygamber (s.a.v) bunu görünce kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu. Uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri salih amelleri (güzel ve yararlı işleri) işleyemezler diye düşündü. Bunun üzerine Yüce Allah, ona, bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'ni ihsan etti. (et-Tâc, II, 135)
Kur’an-ı Kerim 'in İnzal Olduğu Gece Mübarek Kadir Gecesi'nin ölçüye sığmaz faziletlerinin bir kaynağı da, bu gecede Kur’an’ın Peygamberimiz (s.a.v)'e indirilmeye başlanmasıdır.
Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz (s.a.v)'e Cenab-ı Hak tarafından verilmiş ebedi bir mucizedir. Kur’an’ın eşsizliği, mucizeliği kıyamete kadar devam edecektir.
İnsan yüreği Kur’an’la şenlenir, kalbi Kur’an'ın ince ve yüksek manaları ile kuvvetlenir, zekâsı keskinleşir. Kur’an'dan nasibi olmayan bir insanın kalbi harabeye dönmüş bir eve benzer.
O halde Kur’an'ı sevelim, okuyalım, dinleyelim, öğrenelim, öğretelim; öğrenilmesini ve okutulmasını teşvik edelim. Ayrıca, Kur’an ayetlerinin derin anlam ve inceliklerini de öğrenmeye çalışalım, Kur’an’ı iyi anlayanlardan bu konuyu dinleyelim!
Bu Geceyi Nasıl Değerlendirelim?
Sevgili Peygamberimiz: ``Kim Kadir Gecesi'ni sevabına inanarak, içtenlikle ihya ederse, geçmiş, günahları bağışlanır´´ buyurmuştur. (Riyâzü’s-Sâlihîn, II, 464)
Süfyan-ı Sevrî(k.s): "Kadir gecesi dua ve istiğfar etmek namazdan sevimlidir. Kur’an okuyup sonra dua etmek daha güzeldir."demiştir. (Tecrid-i Sarih Tercemesi, VI, 313)
Hz. Aişe(r.anha) validemiz Rasûlüllah (s.a.v)Efendimize: “Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?" diye sordum. Rasûlüllah (s.a.v)de: “YaAişe;” Allahümmeinnekeafüvvünkerimüntühıbbü'l-afvefa'fuannî: (Allah'ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet.)" diye dua et, buyurdu.(Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314)
Bu gecenin öyle bir anı vardır ki o anda yapılan ibadet ve dualar mutlaka makbul olur. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tövbe ve istiğfar ile geçirmek gerekir. Bu da kişinin imanını tazeler. Gecenin bütününü ibadetle geçiremeyenler en azından teravihten sonra bir miktar oturup dua etmelidirler.
Aziz Kardeşlerim!
Bu mübarek geceyi önemine uygun şekilde değerlendirmelerine yardımcı olur ümidiyle bir kaç hususu hatırlatmak isterim:
1. Bu gece Allah rızası için ibadet edilmeli, namaz kılınmalı, kulluk duygusu geliştirilmeli.
2. Kur’an-ı Kerîm okunmalı, okuyanlar dinlenmeli, anlamları üzerinde düşünülmeli, Kur’an-ı Kerîm'e sevgi ve bağlılıklar tazelenmeli.
3. Peygamberimiz (s.a.v)'e salât ü selam getirilmeli, onun şefaati ümit edilmeli, onun ümmetinden olmanın şuuruna erilmeli, ona olan sadakat tazelenmeli.
4. Vaaz ü nasihat ve sohbet dinlenmeli, gündelik hayatın sıkıntıları ve zorlukları içinde kalbe giren gaflet ve duyarsızlık sisleri dağıtılmalı.
5. Gecenin önemine dair; itikadı sağlam Ehli Sünnet, ehil ilim adamlarınca programlanan sohbetlere iştirak edilmeli. Zira sohbet, kendini dinlemeye, kişisel iç dünyayı gözden geçirmeye, yanlışların altını çizmeye, noksanları gidermeye, ayrıca ülfet, dostluk, muhabbet, birlik ve beraberliğin kuvvetlenmesine vesile olur.
6. Tövbe ve istiğfar yapılmalı, ciddi bir nefs muhasebesi ile hatalardan dönmeye azmedilmeli, hayra yönelme istikametinde iradeler kuvvetlendirilmeli.
7. Topluca veya münferit olarak Cenâb-ı Allah zikredilmeli ve tefekkür edilmeli. Zira kalpler ancak Allah’uTeâlâ’nın zikriyle itminan huzur bulur. Cenâb-ı Hakk'ın sonsuz kudretiyle yoktan var ettiği kâinatın inceliklerini tefekkür ile gönüllerdeki iman kuvvetlenir.
8. Bol bol dua edilmeli. Zira dua, kulları Cenâb-ı Hakk'a yaklaştıran en ulvi vasıtadır. Peygamber Efendimizin, bu gece çokça şu duayı yaptığını kaynaklar nakleder: ``Allâhümmeinnekeafüvvünkerimüntuhibbü'l-afvefa‘fuannî (Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin beni de affet!)´´
9. Kadir Gecesi'nin gündüzünü de tıpkı gecesi gibi değerlendirmek büyük sevaptır. Böyle yapılırsa mübarek gecenin ruhlara aktardığı manevî ışığın izleri Müslümanların kalplerinde derinden hissedilecektir.
10. Bu gecenin hürmetine, Rabbimizden bütün Müslümanların affını dilemeliyiz. Kadir Gecesi'nin hayırlara vesile olmasını, kardeşlik ve sevgi-saygı bağlarının kuvvetlenmesini, İslam âleminin birliğine vesile olmasını ve bütün insanlığın bela ve musibetten uzak olmasını niyaz etmeliyiz.
Allah’uZülcelâl’in “Bin aydan daha hayırlıdır.” buyurduğu Kadir gecesi Kur’an gecesidir. Selam gecesidir. Şükran gecesidir. İkram ve gufran gecesidir.
Allah’a kulluk eden müminler için seksen üç yıl dört ay değerinde olan Kadir gecesi, Yüce Rabbimizin bu ümmete bir bağışıdır. Ömründe on defa Kadir gecesini ibadetle geçiren bir Müslüman, sekizyüzotuzüç sene dört aydan daha çok ibadet sevabı kazanmaktadır.
Bu bağış, Rahman ve Rahim olan Allah’ın, imanlı gönüllere verdiği büyük değerin ifadesidir. (Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, c. 9, sh. 342-343)
Görülüyor ki, insanlık ufkuna Kur’an güneşinin doğduğu bu gece, bin aydan daha hayırlıdır. O Kur’an ki, Allah’uAzimüşşanın son kanunu ki, insanlık semasını küfür ve şirk karanlıklarının kapladığı, imani, ameli, içtimai ve ahlaki çöküntülerin kâinatı sardığı, sevgi, şefkat, adalet ve güven duygularının silindiği, gönüllerde Allah’a isyanın şiddetle hüküm sürdüğü bir zamanda bütün cihanı aydınlatmış ve insanlığı Tevhid sancağı altında toplanmaya davet etmiştir.
İşte, cihan semasını kaplayan cehalet bulutlarını “oku” emriyle dağıtan Kur’an-ı Kerim’in Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya indirilmeye başlanması, bu geceye büyük bir şeref kazandırmıştır.
Zira Kur’an-ı Kerim’in gelişi, insanlığın kurtarıcı bir inkılaba erişi demektir. Fertler, aileler, cemiyetler, milletler ve topyekûn insanlar dünya ve ahiret saadeti istiyorlarsa, Hz. Kur’an’a teslim olmaya onu baş tacı etmeye mecburdurlar.
Kur’an’a yüz çeviren, Kur’an’dan kaçan bir insanlık aradığı huzur ve saadeti bulamayacaktır. Cenâb-ı Hak, Nebiler nebisi, hatemül enbiya Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya Ramazan ayının 27. Gecesi yani Kadir gecesinde bütün âlemlere rahmet peygamberi olarak görevlendirildiğini Cebrail (a.s.) ile bildiriyor, ilk emrini de vahyediyordu.
Rabbimiz'e sonsuz hamd-ü senalar olsun ki, bizleri bu mübarek gün ve gecelere eriştirmiş. Habibi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya ümmet eylemiştir. Bu ne büyük bir nimettir.
Ramazan ayı, orucu, iftarı, sahuru, okunan, dinlenen mukabeleleriyle, dolan camileri, dinlenen vaaz ve nasihatlarıyla, yapılan hayır ve hasenatlarla bir rahmet ve bereket ayıdır. Ramazanın her günü, gecesi, çok kıymetli olmakla birlikte Kadir gecesi, ecrin, mükâfatın, feyz ve bereketin rahmetin, ilahi aşkın doruk noktasıdır.
Efendimiz (s.a.v) kendisine Kadir gecesini nasıl bulacağız ve nasıl değerlendirmeliyiz diyen ashabına: “Kadir gecesi gelince Cebrail (a.s.) meleklerden bir toplulukla yeryüzüne iner. Namaz kılanlar. Ayakta veya oturarak Allah’ı zikreden herkese selam verirler.” (Enes b. Malik (r.a.)
“Kim, Ramazanın 27. gecesi sabaha kadar ihya ederse o, bana Ramazanın diğer bütün gecelerini ihya edenlerden daha sevimlidir.” (Hz. Ömer (r.a.)
“Hz. Fatima (r.a.) Efendimiz (s.a.s.)’e:Ey babacığım, erkeklerden ve kadınlardan o geceyi ihya edecek kudrette olmayan zayıflar ne yapsın?
Efendimiz (s.a.v) de: Yastıkları koyup ona dayanarak bu gecenin saatlerinden bir saatte otururlar ve Allah’a dua ederlerse bu, bence ümmetimin Ramazanın bütün gecelerini ihya etmelerinden daha sevimlidir.” buyurdu.
Hz. Aişe (r.a.) validemiz de Efendimize bu gece ne yapmalıyız dediğinde: Efendimiz (s.a.s.)’de: “Kim, Kadir gecesini ihya ederek o gece iki rekât namaz kılsa ve tevbe-i istiğfar etse, Allah onu mağfiret eder. Allah’ın rahmetine erişir. Cebrail (a.s.) onu kanadıyla sıvazlar. Cebrail (a.s.) her kimi kanadıyla sıvazlarsa o cennete girer.” buyurdu.
İslam âlimleri, Paygamber Efendimiz (s.a.v)’in “Kadir gecesi Ramazanın 27. gecesidir.” Hadisine dayanarak İslam âleminde bu gece kutlanmaktadır. Kadir Suresi otuz kelimedir. Yirmiyedinci kelimesi hiyedir. Ve bu “hiye” o gecedir. Bu Ramazanın otuz gün olacağına, her bir kelimesinin Ramazanın bir gününe işaret eder. “Leyle tülKadr” surede üç yerde geçmesi ve dokuz harf olup 3x9=27 üçle, dokuzun çarpımı neticesi yirmi yedi olması, Ramazanın yirmi yedinci gecesi Kadir gecesi olduğu kuvvetle muhtemeldir.
Onun için bu geceyi ve gündüzünü iyi ihya etmeli, fakir ve yoksulları, çocukları sevindirmeli, Kabirleri ziyaret ederek, eş, dost ziyaret ederek, geçmişlerimize Kur’an okuyup dua ederek Ana babamız hayatta ise ellerini öpüp, hayır dualarını alarak, yoksa Fatihalar, Yasinler göndererek, gecesinde evde camide, Kur’an okuyarak vaazu nasihat dinleyerek, Allah’ı zikrederek, tövbe ve dua ile kaza ve nafile namaz kılarak, Efendimize (s.a.v) bol bol salat ve selam getirerek ihya etmeliyiz.
Eğer iki rekâtnafile Kadir namazı kılarsak, her rekâttafatihadan sonra ikiyüz ayeti celile okunur. Eğer yüz rekât kılınırsa her rekâtta Fatiha’dan sonra Kadir suresi ile üç ihlas suresi okunup iki rekâtta bir selam verilir. Sonunda da dua edilir.
“De ki: Ya Rab; sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni afffet.” Sevgili Peygamberimizin öğrettiği bu duayı, biz de Kadir Gecesinde tekrar edelim. Ümmetin uyanışını, dirilişini, birliğini, affını,masum ve mazlumların gözyaşlarının dinmesini, İslam’ınzaferini, dünyevi ve uhrevi kurtuluşumuzu gözyaşlarıylaisteyelim. Rabbim bu şuurla nice Ramazanlara, kadirgecelerine, bayramlara kavuştursun. Âmin.
KAYNAK:
http://www.mektebidervis.com/bin-aydan-daha-hayirli-kadir-gecesi-mdin-0129385476

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]