.
Efendim,
Dün sizin varlınızı fark ettim.. Ben mart 4 1978 doğumluyum. Hiperaktif bir gençliğe sahip olup ve öyle büyüdüm Almanyanın Frankfurt kentinde 10 yaşına kadar kalıp temmeli dönüş yaptık. hırçın olmak güçlü olmak istedim. Ama içimdeki insan sevgisi buna müsade etmedi. Askerlik geldinde depresyona girdim ve bir zaman sonra şizofreni vakası olduna kanat getirdim. Ben de onlar gibi umutsuz yazılar, karamsar resimler çiziyordum. Ama aslında hayatı sindirebilmiştim, gerçeklerden kaçmıyordum da çevrem beni hep yanlışlıklara sürüklemeğe çalışır gibiydi. Ama onlara da kabahat bulmuyorum. Ben yardımı cok seviyorum. Daha mutlu oluyorum. şevkatlı davranmayı, merhametli olmayı inanın çok seviyorum. Şimdi bir akv dükkanım var tanışdığım insanlarla mesafeli olmaya gayret ediyorum ama yine de zorlanıyorum.. Haftanın 7 günü çalışmaktayım ve bu yaklaşık 14 yıldır böyle.. Ama mutluyum.. Sağdece biraz kendim için bişeyler istediğimde oluşmuyor ama Allah ım kendini cok hissettiriyor O'nun varlığı beni cok mutlu ediyor.. Demin de demek istediğim.. ben de cok şeyi arzuluyorum ama ulaşmam imkansız gibi .. Bir yazınız vardı daha iyi anladım.. Seni deli eden şey, yine sendedir sende.. Çok güzel bir söz olsa gerek..ama inanın ki mutsuzum ...

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
----------------------------------------------------------------
Sayın Alperen Bey,

Kıymetli yavrum, sen, genellikle çok iyi bir insansın. Yalnız çevrende sana ayna olacak, kendini görebileceğin bir kimseye rastlamamışsın. “Kendini tanı”. Bu kavram düşünen insanlar tarafından hep üzerinde durulmuştur. Eski Yunan felsefe okulunun kapısında “Kendini tanı” yazıyordu.

Şunu iyi bil ki yavrum ben mutlu muyum yoksa mutsuz muyum diye araştırma yapmak insanı bir yere götürmez. İnsan, mutluyum dediği sürece şartlar ne olursa olsun mutludur, huzurludur. Şimdi gel o dükkanında hep güzel şeyler düşün. Güzel kavramlarla beraber ol. Önce şükret. Sonra yine şükret. Ne için? Maddi, manevi bütün güzellikler için. Dua et, yeryüzündeki bütün insanlara, hayvanlara, bitkilere, eşya ve cemadata. Yeryüzündeki bütün insanları kardeş gibi bil. İmkan nispetinde onlara faydalı olmaya çalış. Bugün pek çok mustarip insan var. Onların derdini paylaş. Hiç olmazsa yedi milyar insandan bir tekine dost ol, kardeş ol. Lise yıllarında yazdığım bir şiirde

“Hepsinin derdini paylaşmaya hazrı

Ne kadar kederli varsa kainatta

Sarmak, sarmak ister onları kollarım

Sıcacıktan kardeşçe, dostça”

diyordum. Şunu iyi bil ki yavrum, bir tek kişiyi kurtaran bütün insanlığı kurtarmış gibidir. Şu anda saat 03:03. ve ben yedi milyar insana açık sitemde onlara faydalı olmaya çalışıyorum. Karınca kararınca. Bir gün bir veli zat yolda bir karınca görürü. Selam verir, konuşurlar: karınca Kabe’ye gittiğini söyler. O veli zat hayret içindedir. “Allah Allah” der, “bu minicik ayaklarla orya nasıl ulaşacaksın?” Karınca sükunetle cevap verir: “Efendim” der, “ulaşamayacağımı ben de biliyorum. Ama önemli olan o yolda yürümek.”

Mesele burada yavrum. Ameller niyetlere göredir. Biz, bütün kainatı sevelim, onlara faydalı olmaya çalışalım... Allah’ın en sevmediği günah, insanların birbirlerine karşı duydukları kin, nefret, intikamdır. Gelin, böyle duygularla dolan insanları barıştırmaya çalışalım. Böyle bir insanın içini sevgiyle doldurmaya gayret edelim. Güzel bir dünyada yaşıyoruz. Kainat çok güzel. Her yer, her zaman inanılmayacak güzelliklerle dolu. Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakarsan bak Allah’ın vechi oradadır.” buyruluyor. “Sevelim, çok sevelim, pek çok sevelim. içimiz sevgiyle dolsun. Son nefesimizi verirken kalbimizde ve kafamızda sevgiden, saygıdan hizmet aşkından başka birşey bulunmasın. Ömer Hayyam, bir şiirinde

“Sevginle gireceğim toprağa

Sevginle çıkacağım topraktan”

diyordu. İnşallah biz de günlük yaşantımız içinde adım adım o hedefe doğru gidelim. Biz de Yunus Emre gibi

“Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”

diyelim... Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.