Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sahte şeyhe dersini veren şeyh (şayh: yaşlı zat).
Gönderen : Siteden
Tarih : 5/24/2020 1:38:13 PM


.
SAHTE ŞEYHE DERSİNİ VEREN ŞEYH...
MUZAFFR OZAK HZ'NDEN SOHBET.
AZİZ RUHLARI ŞAD OLSUN.
Bu defa Muzaffer Efendi Hazretlerinin lutfettiği enfes bir hikâyeyi yazacağız :

Vaktiyle bir Şeyh Efendi, Bâbu'l-Meşîhat'e yani tekkelerden sorumlu olan resmî dâireye mürâcaat ederek kendisine bir tekke verilmesini taleb etmiş. Şöhreti olmayan bu zâta itibar etmedikleri için "Açıkta bir tekke yok ama Edirnekapı hâricinde yıkık bir yer var, orayı tamir etmeyi göze alırsan seni oraya tayin edelim" demişler...Şehirden uzak üstelik de yıkık dökük bir tekkeye kimsenin rağbet etmeyeceğini düşünmüşler...Hazret, o yıkık dökük tekkeyi kabûl etmiş. Şeyh Efendi, tek bir dervişi ve Behçet Bey nâmındaki eşeği ile yola revân olmuş, gitmiş o dergâha yerleşmiş. O yıkık dökük dergâhı elinden geldiği kadar tamir etmiş. Ne hikmetse günden güne dergâha gelenler çoğalmış. Halk oraya teveccüh ettikçe dergâh gittikçe parlamaya başlamış. Sofralar kurulmaya, kazanlar kaynamaya, pilavlar, aşûreler, zerdeler pişirilmeye başlamış...Tabii tekkenin bu hâli hemen o devrin hasedçi şeyhlerinin hasedini celbetmiş...Demişler ki "Şu şeyhi çağırıp imtihan edelim, ağır ağır sorular soralım, nasıl olsa cevap veremez, biz de tekkeyi onun elinden alırız..."

Şeyh Efendi'yi çağırıp demişler ki : "Eskiden orası tenhâ bir yerdi, şimdi çok kalabalık oldu. Sen irşâd makâmındasın. Biz senin ilmî durumunu bilmiyoruz. Seni imtihan etmemiz lâzım. Bakalım sen insanları dalâlete mi götürüyorsun, hidâyete mi?"

Şeyh Efendi "Hay Hay, buyrun, edin" diyerek hiç itiraz etmeden imtihanı kabûl etmiş...Şeyh Efendi'ye, "Dervîşlerin ilk tesbîhi nedir?" diye sormuşlar. Şeyh Efendi "Tevhîd"dir diye cevap verince "Tevhîd'in ma'nâsını söyle" demişler. Şeyh Efendi, "Kendi bildiğim gibi mi söyleyeyim sizin bildiğiniz gibi mi?" diyerek imtihan heyetini afallatmış. Heyettekiler "Yahu bunun size göresi bize göresi olur mu?" deyince Şeyh Efendi demiş ki "Sizin bildiğiniz gibi söyleyeceksem hemen söylerim ama kendi bildiğim gibi söyleyeceksem tek başıma olmaz, bizim dervîş Mehmed ile Behçet Bey de gelmesi lazım". Bunun üzerine imtihan heyetindeki şeyhler "Peki, kendi bildiğin gibi söyle demişler". Şeyh Efendi dervîşini çağırmış, eşeğini de getirmiş, üçü bir araya gelmişler. Şeyh Efendi yüksek sesle "Lâ ilâhe" diye nidâ edince üçü de gözden kaybolmuş, "illallah" deyince tekrar ortaya çıkmışlar. İkinci defâ "Lâ ilâhe" diye nidâ edince orada bulunaların tamâmı kaybolmuş "illallah" nidâsıyla tekrar ortaya çıkmışlar. Şeyh Efendi, imtihan heyetine "Nasıl, verdiğim ma'nâyı beğendiniz mi?" diye sormuş. Hayretden ve korkudan dona kalan imtihan heyeti imtihandan vazgeçip Şeyh Efendi'yi tekkesine geri göndermiş...

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]