Konu : Tapılan Ağacı Kesmeye Niyetlenen Sofunun Şeytanla Karşılaşması.
Gönderen :
Muzaffer Özak Hznden
Tarih :
5/28/2020 10:02:00 AM
.
MUZAFFER OZAK EFENDİ HZ'NDEN İBRETLİK KISSA
***Tapılan Ağacı Kesmeye Niyetlenen Sofunun Şeytanla Karşılaşması***
Muzaffer Efendi Hazretlerinin meşhûr eseri İRŞAD'a da aldığı pek ibretli bir kıssadır :
Geçimini odunculuk yaparak sağlayan bir sofu, civardaki bir köyde, halkın ağaca taptığını öğrenince fenâ halde sinirlenmiş ve içinden "Şunların ilâh diye taptıkları ağacı kesip satayım da görsünler bakalım" diyerek baltayı omuzuna atmış ve ağacı kesmek niyetiyle yola çıkmış. Yolda karşısına çıkan bir adam, nereye gittiğini sorunca, "Şu köydeki ahmaklar ağaca tapıyorlarmış. Gidip o ağacı keseceğim. Görsünler bakalım ağaçtan ilâh olur muymuş" diye cevap vermiş. Karşısına çıkan adam, "Sen o işi yapamazsın" deyince sofu, "Niye yapamıyormuşum, pekâlâ yaparım, benim işim bu, benim en iyi bildiğim şey ağaç kesmek" demiş. Bu cevâba karşılık önüne çıkan adam, "Öyledir ama ben sana müsaade etmem, bu işi yaptırmam" deyince sofu sinirlenip "Sen de kim oluyorsun!" diye adama çıkışınca, adam "Ben şeytanım" demiş. Sofu şaşalamış, "Hangi şeytan?" diyecek olmuş, adam "Hangi şeytan olacak? Âdem'e secde etmeyen şeytan var ya işte o şeytanım ben" demiş. Sofu bakmış ki karşısındaki hakîkaten şeytan, "Yaaaa! Demek o şeytan sensin? Nedir ulan bunca zamandır senden çektiğimiz? İyisi mi ben önce senin işini bitireyim de herkes senin şerrinden kurtulsun" diyerek şeytanın üstüne çullanmış ve onu bir saman çöpü gibi yere vurmuş. Sofunun altında ezilen Şeytan "Bana bak sofu! Sen beni aslâ öldüremezsin, Allah bana kıyâmet gününe kadar mühlet verdi. Hiç kendini boşuna yorma. Üstelik şu ağacı kesme niyetinden de vazgeç. Senden doğru adam kalmadı mı? Allah dileseydi onları helâk etmez miydi? Sana mı kaldı bu iş?" demiş ve hemen teklifini yapmış "Sen günde birkaç kuruş kazanıp, kıt kanaat geçiniyorsun. O ağacı kesersen eline ne geçecek? Eğer teklifimi kabul edersen ben sana gündelik kazancının kat kat üstünde bir para veririm, meselâ her gün iki altın veririm" diyerek sofunun aklını çelmiş. Sofu hiç çalışmadan günde iki altın vaadini duyunca aklı başından gitmiş ama tedbiri de elden bırakmamak için "Sen işin gücün hep yalan. Sana nasıl güveneyim ki?" diyerek îmâ yoluyla şeytandan bir teminât istemiş. Şeytan hemen yemîn ederek "Yâhu ben şeytanım, bana ne zorluk olacak ki. Hergün yatağının altına iki altın bırakacağım. Eğer bırakmazsam kolayı var, baltanı alır gider ağacı kesersin" diyerek sofuyu iknâ etmiş...
Sofu ağacı kesmekden vazgeçip sevinç içinde doğru evine gelmiş. Sabah uyanınca heyecanla yatağı kaldırmış, bakmış çil çil iki altın duruyor. Sofu zevkden dört köşe olmuş, içinden "Oooh! Artık çalışmak da yok. Nasıl olsa her gün bedavadan iki altın gelecek, ben de keyfime bakarım" demiş. Ertesi sabah uyanınca yatağın altına bakmış ama altınlar ortada yok. Hasırı kaldırmış yine yok. Döşemeyi sökmüş yine yok. Fenâ halde âsâbı bozulmuş, içinden "Ulan ben sana gösteririm" diyerek yola koyulmuş. Yolda tam aynı yerde şeytanla karşılaşmış ve şeytana fırsat vermeden "Seni yalancı iblis! Seni düzenbaz kâfir!" diyerek şeytanın üzerine atlamış. Atlamış ama sanki bir kayaya çarpmış. Bu sefer şeytan, sofuyu bir saman çöpü gibi yere vurmuş ve üstüne oturmuş. "Şimdi benim elimden nasıl kurtulacaksın bakalım" diyerek sofuyu iyice terletmiş. Sofu paradan puldan vazgeçmiş, canını kurtarmak için, şeytana yalvarmaya başlamış. "Herşeyden vazgeçtim, ağacı da kesmeyeceğim, para da istemiyorum. Yeter ki beni bırak. Yalnız bir tek şey soracağım. Evvelki gün, ben seni saman çöpü gibi yere vurmuşdum, bugün ise ben aynı durumdayım. Nasıl oldu da böyle oldu, buna şaşıyorum" deyince Şeytan şu cevâbı vermiş "Neden şaşıyorsun ki? Sen o gün Allah rızâsı için geliyordun. Karşına bir tek ben değil binlerce şeytan da çıksaydı hepsini birden mağlûb ederdin. Bugün ise Allah için değil, para için geliyordun, o yüzden perîşân oldun"
www.muzafferozak.com
|