Selamlarımı sunuyorum sayın hocam,

İlk mailimde sizinle görüşmeyi arzuladığımı ifade etmiştim.  Sizi internetten de olsa tanımama yardımcı olan Sayın Mehmet Doğramacının da selamlarını sunuyorum, Mehmet Doğramacı sizinle görüşmemi istedi. İki gün evvel ve bugün sizinle görmek için randevu talep edecektim, telefonunuzdan ulaşamadım, umarım iyisinizdir. Aslında annemle birlikte sizi görmeyi arzuluyoruz bir mani çıkmazsa inşallah. Bir akşam yemeği  olabilir veya siz nasıl uygun görürseniz hocam. Biz aslen Siirtliyiz 11 yıldır Ankaradayız, ben mimarım çalışmaktayım,

Dedelerimden babamın dedesi olan ;

Şeyh Muhammed El-Hazin Miladi 1820 yıllarında Siirt’ten 10 Km. Aydınlara 8 Km.,Mesafedeki Dereyamaç (Fersaf) Köyü’nde dünyaya gelmiştir. Dereyamaç’a Aydınlar İlçesi’ne giden yol ayrımından gidilmektedir.
    Şeyh Muhammed El-Hazin Hz. genç yaşta Irak’a Şeyh Osman’ın yanına ilim tahsiline gider. Siirt’e döndüğünde Ulu Cami’de va’az ve nasihatlara başlar.
     Hicri 1308, Miladi 1891 yılında vefat eder. Fersaf’ta (Dereyamaç Köyü) bulunan türbesi halk tarafından ziyaret edilmektedir.

 Bunu bir gurur olarak algılamayın ne olur. Hiç görmediğiniz tanımadığınız, internetten sadece mail atan biriyle görüşmek belki doğru değil ama ben bunu düşünerek  bir ön tanıma olması için sizin gibi dostlara çok değerli veli insanlara yabancı olmadığımızı ifade etmek istiyorum. Hocam görüşmek dileğiyle ellerinizden öpüyorum.

Sevgilerimi ve Saygılarımı sunuyorum.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :