Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Bir şiir kadar güzel mail.
Gönderen : "Bir Talebe"
Tarih : 6/3/2020 11:38:15 AM


.
Muhterem hocam,

Okuduğum bir yazının başlığı beni çok etkiledi. Böyle çok heyecanlandığım , etkilendiğim konularda hemen sizinle iletişime geçme hali geliyor bana. Aslında özel hayatımda bu paylaşma konusunda çok yanlızlık çekiyorum. Aksi seda bulmuyorlar. Ben de kağıtlara yazıyorum. Sonra deftere geçiyorum . Çalışma masam kütüphanem böyle karşılık bulamamış bir sürü yazı ve gösteremediğim bir sürü resimle v.s. dolu. Son zamanlarda birşey farkettim. Sizden ilk duyduğumda bu nasıl olabilir ki diyordum ama olabiliyormuş ve de müthiş güzel. " Sessizliğin sesini dinle " Son zamanlarda sessizlik benim en iyi arkadaşım. Dün gece 22.30 balkona çıktım. Epey bir müddet sessizliği dinledim. Sessiz sessiz konuştuk. Bütün bu konuşmanın sonunda dilime sadece şu cümle geldi. " Şükürler olsun sana Allah'ım".

Ayrıca geçen çok üzüldüğüm bir durum oldu. Ben bu tür insanları sevmiyorum. Ürperiyorum onlara karşı hissettiklerimden. Ama sessiz kaldım. Çünkü daha önce de benzer bir durumda konuşmuştum sonunda daha çok üzülmüştüm. Susmam zor oldu. Günlerce kıvrandım ama o sessizlik bana sonra yeni bir ruh hali getirdi.

Artık olayları sessizliğe bırakıyorum.

Bu girizgahtan sonra bu yazıya vesile olan cümleyi yazayım.

"Sustum, öğrendim, öğrettim"

Bu kelimelerin altında bir de hikaye vardı. Ama inanın çok daha sonra okudum. Çünkü bu kelimeler bana yüce bir umut vermişti ve hemen okumayı bırakıp ayağa kalktım. Belki de benim son zamanlarda içinde olduğum ruh halimle tevafuk olduğu için bu kadar etkilendim. Bunu okuyunca hemen aklıma Mevlana Hazretlerinin" " Hamdım, piştim, yandım" sözleri geldi. Aralarında benzerlik buldum.

Büyük bir suskunluk içindeyim. Yıllardır okuyorum ama hala öğrenme boyutuna bile geçemediğimi düşünüyorum. Okudukça bilmediğim şeylerin bildiklerimden çok daha fazla olduğunu gördükçe paniğe kapılıyorum.

Şimdi bu yazıyı yazarken de büyük bir sessizlik hakim. Bir kaç kuş parktan bana şarkılar söylüyorlar. Cik, Cik....

Şükürler olsun Allah'ım.

Hürmet ve hayır dualarımla.

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
--------------------------------------------------------------------
Sayın “Bir Talebe”,

Sevgili yavrum, sana bir şey söylesem inanır mısın? Mailini bir şiir gibi okudum. Çok duygulandım. Gözümden yaş geldi. Ruh halini o kadar güzel anlatmışsın ki seni yüzlerce kere, binlerce kere tebrik ederim. O yazdığın üç kelime bana yüzbinlerce kitabın, milyonlarca makalenin özeti gibi geldi.

“Sustum... Öğrendim...Öğrettim...”

Ah, bir susmayı öğrenebilsek, her şey burada başlıyor. Huzur, mutluluk, güzellik, incelik. Dinlemeyi öğrenebilmek için önce susmak gerekiyor. Tabi bu susma yalnız ağzımızla, dilimizle ilgili değil. Aynı zamanda dinlemeyi öğrenebilsek. Her zerre kendi hal diliyle konuşuyor. İşte bir onu öğrenebilsek.

Yunus, “Cümle yerde Hak nazır, göz gerektir göresi” diyor. Her zerreden Hakkın sesi geliyor. Ah, bir onu duyabilsek. O zaman bütün mesleler halledilecek, bütün sorunlar çözülecek, bütün karanlıklar ışıkla, renkle, ilahi nurla dolacak. Mesnevi, “Dinle” diye başlıyor.

“Dinle neyden kim hikayet etmede

Ayrılıklardan şikayet etmede”

Kur’an-ı Kerim, “Oku” diye başlıyor. Tabi buradaki oku, eni şu kadar, boyu şu kadar olan bir kitabı okumak değil. Kainat kitabını okuyabilmek. O zaman göreceğiz ki biz bir cennette yaşıyoruz. Ve çevremiz meleklerle dolu. İşte o zaman “Sevmek, devam eden en güzel huyum” diyeceğiz. Yunus gibi

“Aşk gelicek cümle eksikler biter”

diyeceğiz. O zaman bütün kırgınlıklar, küskünlükler, dargınlıklar bitecek, birbirimizi ve bütün kainatı Muhammedi bir aşkla kucaklayacağız. Allah, bu güzelliği bize de, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize de nasibeder inşallah.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]