.
SABRİ BABA İLE HATIRALARDAN
HAKSIZLIĞA İTAAT OLMAZ!
Bir gün Muhterem Büyüğümüz Sabri Tandoğan Efendi Hz'ni bir talebesi aradı ve kendisine işyerinde haksızlık yapıldığını, bir elemanın görevi bir süre için bırakması ile ortaya çıkan işleri, iş yükü az olan elemanlara değil de kendisine vermek istediklerini anlattı. Bu iş yükü verilmek istenmeyen elemanlar arkası kuvvetli, cakasından geçilmeyen, söz geçirilmesi zor elemanlar imiş... Nasıl olsa sesi çıkmaz diye düşünerek kendi çalışma alanı ve bilgisi dahilinde olmadığı halde bir şekilde halledeceksin diye işi bu kardeşimize yüklemek istemişler. O da sıkıntıda kalıp Hocamıza danışma gereği duymuş.

Sabri Tandoğan Büyüğümüz, o çok halim selim kardeşimizi dinledikten sonra:

-Yavrum, şimdi gideceksin, o sana, daha uygun kimseler varken seni ilgilendirmeyen bir konuda iş yüklemek isteyen şahsa gidip bu durumun haksızlık olduğunu ve kabul etmeyeceğini söyleceksin, sebebini izah edeceksin, eğer yine ısrar ederse kesin tavır koyarak odasından çıkacaksın, gerekirse sert konuşacaksın, sakın çekinme! dedi.

O kardeşimiz:

-Efendim, acaba böyle yapmakla amire itaatsizlik etmiş olur muyum, günah olur mu, malum amire itaat emri var, deyince muhterem Hocamız:

-Yavrum, amirin hak olan hususlarda bir şey talep ederse o zaman dediğin doğru, ama sana git filan yerde filan haksızlığı işle dese yine de amirim öyle istiyor diye itaat mı edeceksin, böyle adaletsiz ve haksız hususlarda itaat olmaz dediler.

Hocamızın o kardeşimizden istediği sert tavır normalde o hep alttan almaya alışık kardeşimiz için çok zor bir şeydi. Ancak Hocamız böyle deyince teslimiyet gösterdi ve kabul etti.

Aradan bir saat kadar geçmeden tekrar aradı.

Sabri Tandoğan Hocamız, "Dediklerimi yaptın mı?" buyurdular.

O da denilenleri aynen yaptığını ancak o şahsın kabul etmediğini ve haksız talebinde ısrar ettiğini, bunun üzerine kendisinin de kesin tavır koyarak kapıyı çekip odadan dışarı çıktığını anlattı. Ancak sonucun ne olacağını kestiremediğini olayın bu şekilde bittiğini söyledi.

Muhterem Hocamız: "Yavrum, o iş halloldu, sen merak etme." buyurdular.

Gerçekten de ertesi günü ilgili konuda çalışan bir eleman o işi kabul etmiş ve o sayede o iş bu kardeşimizden alınmış.

Aziz Ruhları Şad Olsun Muhterem Hocamızın.