.
Sayın büyüğümüz,

Bugün ağaçlarının altında yatan simsiyah bir köpek gördüm. Ayaklarını çimlere uzatmış ,güzel bir günün keyfini çıkarıyordu. Fakat bu köpek bende bir anda bir İslam büyüğünün sözlerini çağrıştırdı.İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

"Kendini kafirlerden daha üstün bilen bir kimse, Allahü Tealayı tanıyamaz. Hatta uyuz köpekten üstün bilen, büyük zatların feyizlerinden mahrum kalır."

Gerçekten insan düşününce kendisinde bulunan bütün üstün nimetleri Rabbinin ihsan ettiğini bilir. Eğer dileseydi bizi köpek veya başka bir varlık olarak da yaratabilirdi.İnsan olmayı biz seçmedik. Allah-ü Teala, Kuran'da "Biz insanları kendi yaratılışlarına bile şahit yapmadık" buyuruyor.

Abidin biri, ibadet etmek üzere dağa çıkar. Bir gece rüyasında "Falan ayakkabıcıya git! Senin için dua etsin" denir. Abid dağdan iner, adamı bulur, ne iş yaptığını sorar. Adam, gündüzleri oruç tutup, ayakkabı işlerinde çalıştığını, kazandığı para ile ailesini geçindirdikten sonra fazlasını sadaka verdiğini söyler. Abid, adamın güzel bir iş yaptığını anlar, fakat kendisinin dağda sırf ibadetle meşgul olmasını daha iyi bulur ve tekrar ibadetine döner. Yine gece rüyasında, "Ayakkabıcıya git ve ona, bu yüzündeki sararmanın sebebi ne diye sor" denir. Abid, gidip sorar. Ayakkabıcı, "Kimi görürsem, bu kurtulacak da, ben helak olacağım der ve kendimden korkarım. Yüzümün sararması bundandır" der. İşte o zaman abid, ayakkabıcının bu korku ve tevazu ile üstünlük kazandığını anlar.

Bir gün Cüneyd-i Bağdadi hazretlerine bir papaz gelip,"Ben mi üstünüm, sen mi üstünsün ?" diye sorar. O da, "Bir hafta sonra gel" der. Bir hafta sonra Cüneydi Bağdadi hazretleri vefat eder. Papaz "Bugün bana cevap verecekti" diye söylenince, yakınındakiler tabutu göstererek" İşte orada, git sor, o boşuna konuşmaz" derler. Tabutunun başına gidip aynı soruyu sorar. Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri Allahü Teala'nın izniyle şöyle cevap verir: "Geçen hafta sonumun ne olacağını bilmediğim için sana cevap veremedim. Ben imanla gidip kendimi kurtardım. Sen kendine bak." Papaz, ağlamaya başlar, Kelime-i Şehadet getirir ve Müslüman olur. Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri, netice belli olmadan, ben Müslümanım, sen de kafirsin, ben senden üstünüm dememiştir.

İnsan kendisinde olan bütün üstünlükleri hak sahibine yani Allahü Tealaya teslim edince geriye kendisinde kötülükten, kusurdan, günahtan başka bir şey kalmaz.

Selam, sevgi ve saygılar

Katre

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Katre,

Kıymetli yavrum, o kadar önemli bir konuya değinmişsin ki keşke senin bu mailini yeryüzündeki bütün insanlar okusa. Güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel. Keşke gönül sahibi insanlar senin mailinden bir çıktı alsalar ve hergün okusalar.

Hayat boyu dikkat ettim, edep ve tevazuu kitabi bilgi olarak değil de yaşantı olarak “hâl” haline getiremeyenler bir türlü tekamül edemiyorlar, mana yolunda yol alamıyorlar. Yaptıkları sadece zahirde şekil olarak kalıyor. Gandhi, sabahleyin evden çıkarken diyor ki “Kendimi ayakkabımın üzerindeki bir toz zerresinden daha büyük görsem ağlayarak Allah’a sığınırdım”. İnsanoğlu ben bu mahallenin, bu şehrin en günahkar, en kaba, en ham kalmış insanıyım demedikçe ve bunu ruhen benimsemedikçe bütün söyledikleri lafta kalmaya mahkum. Sizden böyle renk dolu, ışık dolu yeni mailler bekliyor, selam, sevgi ve saygıların en içten gelenini sunuyorum.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.