Sn. Tandoğan, Kıymetli Büyüğüm,
sohbetlerinizden haz alıyorum. Cebab-Hak Razı olsun.
Kanaatim o ki, Mevlamıza karşı olan emanetin
hakkını vermek adına yaşantınız ciddi bir
örnek oluyor. Sizinle paylaşmak istediğim bir meselem
var ve umarım bana bu hususda tavsiyeleriniz olur.
Hayatımızın türlü meşaggatlerden ve
imtahanlardan ibaret olduğu gerçeği ile yaşıyor,
Yaradanın, bu cana olan ilgi ve alakasını da O'na
şükür olarak bilmeye çalışıyorum. Ancak, bu
konuda yeterli olamadığım kanaati ile de
üzülüyor ve çevremden de olumsuz etkilenmekten
kurtulamıyorum. Nefis muhasebesi yaptığımda
gördüğüm hatalarım var. Ancak, konumum gereği
olduğunu düşündüğüm bir eleştiriyi
çokca alıyorum. Hatalarıma bu durumum mu sebep oluyor
bilemiyorum.
Mesela, " tarafsız olan bertaraf olur " mantığı ile
bir tarafa itilmek isteniyorum. Toplum karşısında bir
kategori içinde görülmek isteniliyorum. Bu gerçekten
şart mı ? Bir yere müntesebat kurmak olmaz ise olmaz
mı ?
İstikrar ile devam ettiğim ortamlar olduğu gibi hali
hazırda müsbet bulduğum ortamlardan geri durmuyorum
da... Ancak, zaman zaman aklım ve kalbim kabullenemediği
için kendimi çektiğim oldu.
Sormak isterim; değerlerimizin birbirine
karıştığı (dünyanın ve ilmin/amelin) bu
kadar birbiri içine girdiği bir ortamda/ortamlarda
bulunmak istememek, bir bakıma yalnız devam etmek
gerçekten bir hata mı ? Birbirini bu kadar çok
sayıda taraf gören ve bazen sınır düzeyde
farklı farklı düşünenler hatalı değil mi ?
Tavsiyelerinize ihtiyacım var. Teşekkür ederim..
Tüm samimiyetimle ve şahsınıza olan saygı ve
sevgilerimle,Allah' a emanet olunuz.
İsmail Can
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Kula kul olmak yakışmaz, Allah’a kul olalım Yazan İsmail Can
Cvp: Kula kul olmak yakışmaz, Allah’a kul olalım Yazan Sabri Tandoğan