Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Yedi milyar insanın okuması gereken mail.
Gönderen : "Mukarreb"
Tarih : 8/10/2020 1:00:26 PM


.
YEDİ MİLYAR İNSANIN OKUMASI GEREKEN BİR MAİL
Mektup-Cevap
Saygıdeğer Hocam;
Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi sizin ve tüm gönül dostlarının üzerine olsun, Efendim. Geçen hafta eşimle sohbet ederken, söz geçmişteki bazı mevzulara geldi. Bizim evliliğimizde eşimin ailesi dolayısıyla yaşadığımız sorunları hatırladım. Bu sorunları ailesi diğer çocuklarına ve onların eşlerine yaşatmamışlardı. Bir an nasıl olduysa " Biz bunları hak edecek ne yaptık onlara? Ama bu haksızlık değil miydi?, dedim.Eşimse sanki olanları mazur görüyormuş gibi davranıp, bana bir de "Sen kardeşlerime Hased ediyorsun " dedi. Aman Ya Rabbi! nefse uyup şikayete kalkıştık ya, sonunda bir de "Hased" damgası yedik.O an bir kez daha anladım, Resulullahın o mübarek hadisinin gereğini..."Ya Hayır söyle, yahut sus!!" Münir Derman Hocam da der ya "Yanın, ama tütmeyin!!" İçimde büyük bir nedamet duydum. Zamanında olanları sabırla karşılamıştım, şimdi bunlardan şikayet etmek niyeydi? Evet, şimdi başımı ellerimin arasına alıp, düşünüyorum. Hızır Aleyhisselam ile ama bir zata dair anlatılan anektod geliyor aklıma:
Hızır Aleyhisselam bir gün ama bir zat ile karşılaşır. O'na der ki "Ben Hızır'ım dilersen gözlerini açabilirim." Ama zat gözlerinin açılmasını kabul etmez ve der ki, "Ben Allah'ın hakkımda takdir etmiş olduğu kaderi, bu gözlerden daha çok severim. "Ama zatın verdiği bu cevap, halimden şikayete yeltendiğim anlarda kalbime bir yumruk gibi iner.Gören gözlere , işiten kulağa, tutan el, yürüyen ayaklara ve sayısız nimetlere sahip olduğum halde, bunların şükrünü eda etmek yerine zavallı aciz kullardan gelen ezaya " Ama, bu haksızlık " diyerek, şikayet etmek niye ?
Vicdan özünüzdeki Allah'ın seslenişidir, der ya büyükler nefsim sustu şimdi, vicdanım dan gelen sözü işitiyorum. "Yazıklar olsun sana Yazık!!"diyor... Abese 17.Ayet çınlıyor kulaklarımda "Kahrolası insan, ne kadar da nankördür!" Kandil günü İzmir'de gök rahmetten, bense nedametten ağlıyorum. O gün çarşıda karşılaştığım insanların yüzüne hayranlıkla baktım. Dedim bunlar içinde ne mübarek kullar vardır. Ey zavallı nefsim! Sen kendini bir adam mı sanırsın? Bunca insan içinde bilesin ki en aşağılık olan sensin.İzmir'e senin yüzünden taş değil de rahmetini yağdıran Rabbine şükür için başını kaldırmadan secde de kalsan, yine de şükrünü eda edemezsin. Ey zavallı Nefs! Haklıyım haksızsın davasıyla nereye gidersin? Ben ben derken kendi cehennemini körüklersin.Bir kerecik söyle "Sen, haklısın, siz haklısınız." Ne kaybedersin? Her yerde var olan HAK iken, haklı kim? haksız kim? Demiyor mu Azize Anne "VAR OLAN HAK'TIR, GAYRISI YOKTUR."
Bir an Allah'a varma aşkıyla yanıp tutuşurken, bir an nefs galebe çalıp beni masivaya çekiyor. İnsan Allah ile olduğunda cenneti, nefse uyduğunda ise cehennemi yaşıyor. Allah'ım bizleri göz açıp kapayıncaya kadar dahi olsa nefsimiz eline bırakma!!! Amin...
Hani Ahmed Yesevi Hz.'nin söylediği iki dize vardır:
"Eller yahsi biz yaman.
Eller bugday biz saman."
Gerçi O büyük insan bunu tevazudan söylemiş ama benim için hakikat.Bu dizeler bir sohbette dinlediğim Musa Aleyhisselam ile Rabbi arasında geçtiği söylenen bir diyaloğu getiriyor aklıma.
Musa Aleyhisselam bir gün Rabbine " Ya rab, insanı en güzel şekilde yaratır, onu ne güzel nimetlerle donatırsın da niçin Azrail elinde canını alır bedenini de toprak edersin? "Rabbi de Musa aleyhisselama "Sen niçin binbir emekle yetiştirdiğin o buğdayları biçip, rüzgarda savurup telef edersin."der. Musa aleyhisselam yanıt verir " Buğdayla samanı ayırabilmek için." O zaman, Rabbi de O'na " biz de buğdayla samanı ayırır gibi hangilerinin amelde daha iyi olacağını sınamak için ölümü ve hayatı yarattık." der. Mülk suresi 2.Ayette de buna işaret vardır. " O, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır. "
Sorarım kendime buğday mısın? yoksa saman mı? Cevabım, eller buğday, ben ise SAMAN. Dilerim, Yüceler Yücesi Rahman! Bana da merhamet eder de nefsin rüzgarına kapılıp, ahirini mahveden samanlardan eylemez beni...
Size, Çiğdem Hanıma ve tüm gönül dostlarıma en içten sevgi, saygı ve selamlarımı sunarım. Allah cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.
Allah'a emanet olunuz.
Mukarreb
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Mukarreb Hanım,
Kıymetli yavrum, mailini ürpererek, heyecanla okudum. Gözlerim yaşardı. Allah senden razı olsun. Keşke mümkün olsa da yedi milyar insan kardeşime bu maili duyurabilsem. Yarabbi, ne muhteşem bir ifade. Hayatı, tasavvufu bu kadar güzel anlatan bir metni okuyabilmek ne büyük bir mutluluk. Çok teşekkür ediyor, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve sagılarımızı sunuyoruz.
Sabri Tandoğan
Sırları Âli Olsun

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]