Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Her acı insanı olgunlaştırır mı?
Gönderen : Sabri Babayla Sohbet
Tarih : 8/26/2020 11:03:38 PM


.
SABRİ BABA İLE SOHBET
HER ACI İNSANI OLGUNLAŞTIR, TEKAMÜL ETTİRİR Mİ?

-Efendim, bütün acılar, ıstıraplar insanı tekâmül ettirir mi?

Sabri Tandoğan Hz:

-Hayır yavrum, ettirmez. Öyle acılar ıstıraplar var ki, insanı insanlıktan çıkarır. Bazı hanımlar, “Ben böyle acı çekerek olgunlaşacağım.” diyor. Böyle olgunlaşılmaz. Külahlar ortaya konmalı. Ya medeni iki insan gibi beraberlik sürdürülmeli veya son verilmeli. Tekâmül edebilmemiz için, bizim hayata, insanlara, olaylara objektif bakmamız gerekir. Objektif olabilmek için, sükûnet lâzım. Paskal diyor ki, “Zihni, bir gölün durgun suları halini almadıkça, kimse sağlıklı düşünemez.” Şimdi, bir evlilik ki, taraflar birbirini sürekli iğneliyor, sürekli birbirini incitiyor. İnsan, böyle bir ortamda ne rahatça düşünebilir, ne tekâmül edebilir. İnsan eşinin yanında güzel bir bahar rüzgârının yumuşacık etkisi altında olmalı. Bunun aksi olunca, insan günden güne kişiliğinden kaybeder. Ben bu türlü çilelerin insanı tekâmüle değil, rezilliğe götüreceği inancındayım. Evlilik çile çekme yeri değil, cennet olmalı... Eğer erkek kadınına, kadın erkeğine bu cenneti yaşatamıyorsa, o zaman kapılar ayrılmak için açılır.

Fatmagül Hanım: Sizin evliliğiniz bir cennet hayatı mıydı?

Sabri Tandoğan Hz:

- Evet biz kırk dört yıl eşimle bir cennet hayatı yaşadık. Her ikimiz de işyerindeki sıkıntılarımızı eve taşımadık. Biz yuvamızda, hep bir güzelliği ve aşkı yaşadık. Yuvamız bizim cennetimiz oldu. Şu an, şurası da cennet değil midir? Ne güzel sohbet ediyoruz. Gayemiz ne para kazanmak, ne mevki, makam sahibi olmak. Sadece Hak rızası... Hayatta zafer, ne para kazanmaktır, ne mevki makam sahibi olmaktır, ne de meşhur olmaktır. Bir tek şey zaferdir, nefsimizin dizginlerini ele almak, nefsimizi terbiye edebilmek...

Fatmagül Hanım: Efendim, eşler arasında ihtilaf çıkınca, ilk adımı kim atmalıdır?

Sabri Tandoğan Hz:

-Anadolu’da bir tabir vardır, “Sen ağa, ben ağa bu ineği kim sağa?” Eşlerden hangisi Allah’a daha yakınsa, güzelliğe, iyiliğe daha yakınsa, ilk adımı o atmalıdır. İnsanın asıl ihtiyacı, sıcak tertemiz bir sevgi, saygı. İçten sımsıcak bir tebessüm… Bunu evde bulamayan dışarı gidiyor. İlk adım bizden gelmeli. Eğer ses tonumuz içten, sevgi dolu değilse, karşı taraf da etkilenmez. Biz gerek eşimize, gerek topluma ilk adımı atan olmayınca mutluluktan, huzurdan uzak kalırız. Bu sıra bekleme âdetini bırakalım. Yaşadığımız sürece, hem çevremizdeki insanlarla, hem doğayla bir güzelliği paylaşalım. Peygamber Efendimiz Taif’e insanları Hakk’a davet için görevlendirildiğinde, hakarete uğradı. Hatta ayaklarına taş atıldı. Buna rağmen Peygamber Efendimiz’de ne bir kötü duygu, ne bir kötü düşünce, ne de bir beddua... Sadece ellerini açıp dua etti, ‘Allah’ım onlar ne yaptığını bilmiyor. Sen onları bağışla…”
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]