Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz.
Gönderen : Siteden
Tarih : 1/1/2021 2:11:54 PM


.
SABRİ BABA’DAN MEKTUP
SEVELİM SEVİLELİM, DÜNYA KİMSEYE KALMAZ

Kıymetli yavrum,

Allah her zerreye sevgiyi öğretmiştir. Her zerrenin kendine göre bir zikri vardır. Bu zikri daha güzel yapabilmesi için sevgi görmesi lâzımdır. Bu her varlık için böyledir. Bir zikrin gerçek bir zikir olması için onun da sevgiyle yapılması lâzım.

İnsanın da asıl ihtiyacı ekmekten, sudan önce sevgidir. Sevgiyle bütün varlıklar güzelleşirken, ilimle, san’atla, düşünceyle, güzellikler, sevgiler ve dostluklarla beslenmeyen bir hayat bakımsız bir çiçek gibi çabucak kurur. Sıradan bir insana sevgi gösterin, saygı gösterin, ilgi gösterin, o ölü gibi olan kimse çok daha mutlu, çok daha güzel ve huzurlu oluyor. İnsanlarla daha güzel geçinmeye başlıyor, daha verimli oluyor.
Ümit Yaşar bir şiirinde:

“Sen, sevildiğin için güzelsin bu kadar
Ben, sevilmediğim için böyle çirkinim”

diyor. Yunus Emre:

“Aşk gelicek, cümle eksikler biter.”

diyor. Sevgi olmadığı zaman her şey anlamını kaybediyor. İnsan-hayvan, insan-bitki, insan-eşya ilişkisi hep sevgiye bağlı. Sevgi olmadığı zaman hiçbir ile güzel bir iletişim kurulamıyor. Sevgi bir başlangıçtır. Aşk, sevginin en ileri, en muhteşem, en yüce şeklidir. Bir insan bir bitkiye, bir eşyaya da âşık olabilir. O eşyada başlayan aşk orada kalmaz, zamanla diğer varlıklara da sirayet eder çünkü.
Eğer biz eşyayı eşya olarak görüyorsak, o iş zaten orada biter. Şu çayın içinde milyonlarca elektron, proton dönüyor, şu peçetenin içinde de dönüyor. Her zerreden Allah zikrediyor. Bir tabağı yıkarken bile, onu Allah’ın bir tecellisi olarak göreceğiz ve Allah’la beraber olduğumuzu hissedeceğiz. Yıkarken Allah’la beraber, durularken Allah’la beraber, giyinirken Allah’la beraber, alışverişe giderken Allah’la beraber..., her an Allah’la beraber...

Bir ateist ise ne sevebilir, ne sevilebilir. Çünkü onlarda gönül taş gibi olmuştur. Onlar Allah’ın verdiği nimetleri yerler, içerler, sonra da inkâr ederler, isyan ederler. İnsanın imanı arttıkça sevgisi de artar, iman sıfıra giderse sevgi de sıfıra gider. Âşık olmayan insan Allah’a ulaşamaz. Arakarında iyi anlaşıyor gibi görünen ateistler rol yapıyorlar. İki ateist insanın birbirini sevmesine imkân, ihtimal yok. Onlar köpek beslese, onu da sevemezler. Çünkü inançsız bir insanda nefs zirvededir. Böyle iki nefsin anlaşmasına imkân yok.

Bu çağda, insanlar neden birbirlerine sevgilerini kolay kolay gösteremiyorlar? Çünkü, bir sevginin gösterilebilmesi için nefsin yenilmesi gerekiyor. Bir insan nefsini aşmadıkça çevresine sevgi gösteremez. Kâinatta hiç kimse, kâinatın gelmiş geçmiş en büyük, en yüce insanı olan Peygamber Efendimiz (Aleyhissselatü Vessselam Hz.) kadar sevgi dolu olmadı. Şu anda bu çağın, bu zamanın en büyüğü de, sevgisi en büyük olan kimse, odur. Aşk kimdeyse, yücelik ondadır.
Biz, toplum olarak da sevgi göstermesini bilmiyoruz. Ya sevgiyi tamamen esirgiyoruz, ya da aşırıya gidip şımartıyoruz. Çaya yedi sekiz şeker atarsanız tadı kaçar. Şımartılan bir kadın ve erkek hayatta asla mutlu olamaz. Çünkü herkesten, eşinden, arkadaşından aynı ilgiyi bekler, göremedikçe de mutsuz olur.

“Kimse beni sevmiyor” diyenlere katılmıyorum. Bir kimse sevdiği kadar sevilir de. Gezegenler bile birbirlerine gösterdikleri karşılıklı sevgi gücü sayesinde bir arada durabiliyorlar. Çekim gücü dediğimiz şey aslında sevginin gücü. Sevgi hayatın, maddenin, kadının, erkeğin, bütün evrenin özü. Nerede sevgi, orada Allah…

Sevgiler, sadece bu dünya hayatı ile de sınırlı değildir, mânâ âleminde de devam ederler. Ölüm diye bir şey yok çünkü. Sevgi her yerde devam eder. Ölüm sadece gözünü bir dünyada kapatmak, başka bir dünyada açmaktır.

Her insanın iç dünyasına girerek onu anlamaya çalışmak, ona sevgi ve saygı göstererek onunla dost olmak. Çağımızı kurtaracak formül işte budur: Sevgi, yine sevgi, yine sevgi...

Cümle dostlara selam, saygı ve sevgilerin hiç bitmeyecek olanı ile…

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla
Selamlar, bütün sevdiklerinizle beraber esenlik, huzur ve hayırlarla dolu nice cumalar dileklerimizle.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]