Konu : Evlilik bir mabettir.
Gönderen :
Sabri Babadan Mektup
Tarih :
1/15/2021 1:06:11 AM
.
EVLİLİK BİR MABETTİR
Kıymetli yavrum,
Karı koca arasında, her an gözetilmesi gereken haklar ve vazifeler vardır. Dikkat edildiği takdirde aile fertleri arasında öyle bir uyum, öyle bir güzellik sağlanır ki, hayatta hiçbir şey mutlu bir aile yuvası kadar, renk dolu, ışık dolu, güzellik dolu olamaz. Böyle ailelerden meydana gelen toplumlar da güçlü ve sağlam olurlar.
Bir aile yuvasını, sadece yemek yenilen, uyku uyunulan, ihtiyaçların giderildiği bir mekân olarak gören bir erkek kadar, eşini sadece eve para getiren bir sağmal inek gibi gören kadının zihniyeti de bir o kadar çirkin ve insanlık dışıdır. Öyle kadınlar var ki, akşam kapı çalındığında sırtına geçirdiği, beş düğmesinden üçü kopuk, sağ yakasında kahve lekesi, sol yakasında vişne reçeli lekesi olan sabahlığı ile eşini karşılamaya gidiyor. Saç baş darmadağınık, yüzünden düşen bin parça. Öyle erkekler var ki, kapıyı çaldığında içinde hiçbir güzel duygu ve heyecan taşımadan, inciten, ürküten bir ses tonu ile soruyor. Yemek hazır mı? Ne kadar çirkin, insanlık adına, uygarlık adına utanç veren bir durum. Ne olur yemek hazır olmazsa? Be adam, evine, yuvana, Allah’ın huzurunda bir ömür boyu aynı yastığa baş koyacağın sevgilin, eşin, gönül yoldaşın, hayat arkadaşına mı geliyorsun, yoksa karnını doyurmaya bir lokantaya mı geliyorsun?.. Pekâlâ bir dilim ekmek, bir bardak suyla da karın doyurulabilir, ne önemi var.
Akşam birbirini özlemle bekleyen, birbirinin ellerini ellerinin içine aldığı zaman, sevinçten, mutluluktan başı göklere ulaşan, aşk dolu, güzellik dolu, incelik ve zarafet dolu bir çift olmak varken, bu kabalıklar niçin? Eşlerin ikisine de yazık değil mi? Cahit Sıtkı Tarancı bir şiirinde “Sevmek devam eden en güzel huyum” diyor. Büyük Yunus “Aşk gelicek, cümle eksikler biter” diyor. Adına sevgi denilen bu muhteşem senfoniyi bir ömür boyu dinlemek varken, neden aşımıza zehir katıyoruz bilmem ki…
İki tarafın, senin şu hatan var, senin şu kusurun var diye birbirini itham etmesi ne kadar yanlıştır. Gayet tabii iki tarafın da noksanları olacak. İdeal insan olur mu? Hayatta ne ideal erkek, ne ideal kadın vardır. Bu bir soyutlamadan başka bir şey değildir. Önemli olan, artıların eksilerden fazla olmasıdır, iki tarafın birbirini oldukları gibi kabul etmesidir. Keza bir çiftin ekonomik bakımdan da gerçekçi olması çok önemlidir. Ayağını yorganına göre uzatmak diye bir söz vardır. Giderleri gelirlerine göre ayarlayanlar ne güzel insanlardır.
Önemli olan, bir evde maddenin değil, mânânın hâkim olmasıdır. Bir evde, sen ben kavgası yapılması kadar çirkin bir şey düşünemiyorum. Çiftlerden birinin veya ikisinin, “ille benim dediğim olacak” diye ayak diretmesi ne kadar çirkindir. Önemli olan, bir evde kadının veya erkeğin egemen olması değil, Allah’ın ve Peygamberin buyruklarına göre hareket edilmesidir. Şeytan kendini üstün gördüğü, ben dediği için Cennet’ten kovuldu. Bu gerçeği unutmayalım. Kendi nefislerini put haline getirenlerin dünyaları da, âhiretleri de berbat olur. Eşlerine sevgi ve saygı duymayanların, onları hor ve hakir görenlerin sonları hiç de iyi gelmiyor. Her gün gördüğümüz örnekler bu acı gerçeği bize adeta haykırıyor.
Evlilik bir mâbettir. Ölümün beyaz kanatları, eşleri birbirinden ayırıncaya kadar, ne olur iki taraf da birbirine saygılı kalsa, birbirine karşı sevgi dolu olsa, birbirinin üzerine titrese. Şunu iyi bilelim ki, eşlerinden helâllik almadan Hakk’a göçenler için âhiret saadeti bir hayalden başka bir şey değildir. Eşi kendisinden hoşnut olarak ölen cennete gider. Resûlullah Efendimiz “Dünya varlık dünyasıdır, onun en hayırlı varlığı âhiret hususunda kocasına yardım eden kadındır” buyuruyor. Ne mutlu böyle hanımlara, Allah onlardan razı olsun.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Onun ve Hak'ka Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihlarla.
Selamlar, esenlik dolu, rahmet ve bereket dolu cumalar.
Sabri Baba ve Gönül Dostları.
|