Konu : Kuşlar ve hayatın içinden...
Gönderen :
Özden
Tarih :
1/18/2021 9:31:27 AM
.
KUŞLAR VE HAYATIN İÇİNDEN...
Okuyucu Mektubu-Cevap
Efendim,
Yavas yavas gun agariyordu . Gunesin ilk isiklari denizin uzerinde kipirdaniyor , palmiye agaclarinin uzun golgeleri birbirlerine dokunuyordu.
Evimizin onundeki parkta yuzlerce kus, kumeler halinde havalaniyor, sonra yesil cimenlerin uzerine dogru pike yaparak hep birlikte hizle iniyorlardi. Aksam piknik yapanlarin doktukleri kirintilari kapisiyorlardi. Bu saatleri cok seviyorum. Penceremin onundeki koltuga gomulmus heyecanla onlari seyrediyorum. Bir bulut gibi havalaniyor sonra hep birlikte dalisa geciyorlar. Birden aklima geliyor, nasil boyle yuzlercesi ayni anda havalaniyor ve konuyor da kanatlari birbirine carpmiyor. Hic bir hata olmadan bu kadar mukemmellikte, ahenk ile haraket edebiliyorlar? Bu ne muhtesem bir yaratma sanatidir Ya Rabbi! Oysa 5 km uzaktaki havaalanina inmek icin ucaklar sabaha kadar gokyuzunde tur atip sira bekliyorlar. Iste kusun kanadindaki mucize… Mucize bekleyenlere…
Az sonra cikip parkta yuruyecegim her sabahki gibi. Kuslar basimin uzerinde ucusacaklar daha cok dikkat etmeliyim bu muhtesem kanatlara. Ya karincalar ?… Obek obek kabarttiklari karinca yuvalarindan ip gibi intizamli ayrilip yiyecek aramaya gidiyorlar. Aklima birden karinca gibi kalabalik alisveris merkezleri geliyor. Her saat dolup tasiyorlar. Bir izdiham kasalarin onunde ki , sormayin …. Bu konuda karincalari ornek aliyoruz demek ki! Durmadan satinalip evimize tasiyoruz. Hani Bediuzzamanin dedigi gibi karinca bir iki bugday tanesi ile bir kis gecirebilecekken, bu ona yetebilecekken yuzlercesini evine tasir belkide onun icin ayaklar altinda kalir bazen ezilir gider, oysa ari kendisi icin degil baskalari faydalansin diye cicekten cicege ucar , cicek ozlerini tasir kovanina bal yapmak icin hic usanmadan, ve bu baldan tum insanlar sifa bulur. Onun icindir ki baslar uzerinde ucar hep. Iste biz de karincalar icin ihtiyaci ve fazlasini tasir dururuz evimize… Bu yonlerini ornek almsiz da , niye gercekten ornek almamiz gereken yonlerini goz ardi etmisiz acaba? Caliskanlik gibi, sosyal dayanisma gibi, her bir bireyin toplum icindeki gorevini kusursuzca yapmasi gibi… Karinca yuvalarinin agzinda bekleyip de cani pahasina yabancilari iceri sokmayan nobetci karincalari hatirladim bir an!… Biz ancak La Fonten in ‘agustos bocegi ile karinca’ hikayesini ornek aliyoruz galiba… Hep kendimize topluyoruz herseyi. Herkese parmagimizi saga sola sallayarak hadi sende calis bak sonra ac kalirsin diyoruz. Sonra kapimiza gelince de hep saz caldin simdi de oyna biraz diyerek eli bos gonderiyoruz geriye… Kizlarim 3- 4 yaslarindaydi bu hikayeyi onlara okudugumda. Sonuna geldigimde, 4 yasindaki kizim gozlerini gozlerime dikip. ‘Ama anne yazik degilmi cok usumus agostos bocegi azicik yemek verseydi bari. Kapiyi niye kapatti yuzune?’ diye sormustu… Evet tabiki herkes calismali ama acaba biz kucukten tasarrufu , calismayi ogretelim derken yardimlasmayi unutturuyormuyuz cocuklarimiza….? Oysa karincalarin dunyasi oyle inanilmaz mucizelerle dolu ki ornek verebilecek daha neler var neler….
Bir yil kadar once bir mail gelmisti , dunya nufusu ile ilgili istatistikler yer aliyordu icinde.. Sonlarina dogru “ eger dolabinizda asabildiginiz bir yedek elbiseniz varsa, yarin icin bir öğünlük gida maddesi koyabiliyorsaniz kenara dunya nufusunun % 75 inden daha zenginsiniz’ diyordu. Birden sahip oldugumu (!) sandigim seyleri dusundum. Aylardir giyilmeden bekleyen kiyafetlerimi, Dolaplarin dibinde pisirilmeden bekleyen kuru gidalari… Panikledim…. Dolaplari bosalttim ayirdim cogunu onlari severek giyebilecek birilerine ulastirmak uzere.. Bir hafta hicbisey satinalmadin yiyecek ekmekten baska … Evden pisirdim hep ve inanin hala daha pisirecek biseyler vardi kenarda… Tavsiye ederim siz de yapin bunu.
Silkindim birden ….Yine bir kus kumesi havalanmisti , bembeyaz kanatlarini cirparak.. Aman Allahim birkac dakikalik ne uzun yolculuk yapmistim dusuncelere…Bir kusun kanadi miydi butun bunlara sebep..?
Iste bu !!! dedim. Bu yuzden insanlar dusunemiyor bu tur seyleri .. Cunku onlarin onunde kuslari seyredebilecekleri parklar yok. Sehrin beton duvarlarina gomulmusler…
Lutfen basinizi kaldirin gokyuzune ara sira … bakin kuslara… belki baska seyler de kesfedersiniz.. yazin bana…..
Sevgi ve saygiyla ellerinizden opuyorum.
Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubai
www.ozdencicek.com
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
-------------------------------------------------------------------------------
Sayın Özden Çiçek,
7 Ocak tarihli mailinizi hayatım boyunca eşine az rastladığım bir sevinç, mutluluk ve heyecanla inanılmaz güzellikteki yazınızı okudum. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Bana bayrama girmeden bir bayram sevinci yaşattınız. Sağ olun, var olun. Allah sizden razı olsun. Allah nasip eder, inşallah bu yazıların bir kitap halinde toplandığını görürüm. Lütfen yazın. Bugün adı çıkmış, kitapları tekrar tekrar basılmış nice edebiyatçı sizin yanınızda hiç kalır. Tespitleriniz, gözlemleriniz, minicik olaylardan çıkardığınız sonuçlar harikulâde güzel. Sizin şahsınızda geleceğin en büyük yazarlarından birini saygıyla selamlıyorum. Ben ve eşim Rânâ Hanım selam, sevgi ve saygıların hiç bitmeyecek olanını sunuyoruz...
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.
|