Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : İnsan, her doğan günle yeniden doğmalıdır.
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 3/5/2021 12:13:37 PM


.
SABRİ BABA'DAN MEKTUP
*İNSAN, HER DOĞAN GÜNLE YENİDEN DOĞMALIDIR*

Kıymetli yavrum,
Her doğan günle yeniden doğmalıdır insan. Her gün hayata, varoluşa, insanlara yeniden bakabilmelidir. Olabilir ki, dün fark edemediği bir güzelliği, bir gerçeği bugün fark edebilir. Yunus, “Her dem taze doğarız, bizden kim usanası.” der. Mutluluk, dışımızdaki hayat ile içimizdeki hayat arasında bir ahenk kurabilmektir. Yıkmak, herkesin işi olabilir. Yapmak, yalnız gücü ve aklı olanlara mahsustur. Ritim hayatta da vardır ve kosmos ritimden ibarettir.

Sevmek, insanî tecrübelerin en yücesidir. Sevgisiz hayat boş ve anlamsızdır. Huzur, sevginin kardeşidir. İç aleminde güzelliği, ışığı, aşkı bulamayanlar sadece şekillerle oyalanır, dururlar. Başkaları tarafından sevilmek istiyorsanız, başkalarını seviniz. Aşk, bütün yaratıkların sebebi ve önceliğidir. Hakikati seyretmek isteyen insanın zihni, durgun bir gölün yüzeyi gibi sâkin olmalıdır. İnsanın kendine yapacağı en büyük kötülük, kafasını önyargılarla doldurmaktır. Bütün kuramlar, teoriler gridir ama hayatın altın ağacı yeşildir… Körler görmese de yıldızlar vardır.

Kimsenin ayıbını görüp, yüzüne vurma. İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik, er kişinin kârıdır. İnsanı insan eden yine insandır. İnsanın insana verdiği yakınlığı başka hiçbir şey veremez. Elde edilmesi en güç dostluk, insanın kendi kendisiyle dost olmasıdır. “Yunus bir haber verir, işitenler şâdolur”. Şâd olmuyorsak kabahat bizdedir. Bir zıtlar abidesi olan insana, kapalı ve kilitli kapısını açacak anahtarı verenler, ona en büyük iyiliği yapmış olurlar. Büyük Yunus, “Neyi sever isen imanın odur.” diyor.

Günah, seni Allah’tan perdeleyen şeydir. İçini, dışınla ört. Allah kuluna yetmez mi? İnsanlar huzuru bulmak, sükuna kavuşmak için, deniz aşırı ülkelere seyahate çıkıyorlar. Ama bir şey unutuyorlar. Pijamalarını katlarken, arasına sıkıntılarını koyduklarını… Bir Tanrı misafirine köylünün verdiği cevap beni hep ürpertti: “Evinde imiş gibi ye. Çekingen olma. Bizim rızkımızı yiyecek değilsin…”

Kanaat gibi hazine olmaz. Her zuhur bir nedene dayanır. Bütün kitaplar, tek bir kitabın daha iyi anlaşılması için okunur. Sabır, her şeye rağmen güzellikleri görebilmek ve gösterebilmek inceliğidir. Müslüman edep ve denge içinde yaşayan kimsedir.

“Arif isen sende vechullâhı bul
Kande baksan ol güzel Allah’ı bul.”

Uzağa neden gidiyorsun? Hakikat senin içinde. Önemli olan yaşadığımız andır, şimdidir. Orağını salla. Tarlalar biçilecek kadar beyaz. Ne zaman menfi, negatif olursak, menfiyi çekmeye hazırız demektir. Atalarımız ne güzel söylemiş: “Hayır söyle işine, hayır gelsin başına”. Duygularımızla mutlu veya mutsuz oluyoruz. Bizi gelişmiş veya ilkel yapan duygularımızdır.

Sâde kafayı değil, duyguları da eğitmekle yükümlüyüz. Kâinatı eğer kötü ve karanlık görüyorsak, bunun sebebini kâinattan çok kendimizde aramalıyız.

İki mahkûm hapishanenin penceresinden bakıyorlardı. Biri yerdeki çamurları gördü, tükürdü: “Ne berbat bir gece, yerler vıcık vıcık çamur, Allah kahretsin” dedi. Diğeri başını kaldırdı, gökyüzüne baktı: “Allah’ım ne muhteşem bir gece. Şükürler olsun. Gökte yıldızlar pırıl pırıl.” dedi.
Güzelliklerin en güzeli, ahlak güzelliğidir. Namaz, kendi özgürlüğünü Allah’ın huzurunda bulmak demektir. Nerede bulunursanız bulunun, O, sizinledir. Nereye dönerseniz Allah’ın vechi oradadır. Ya hayır söyle, yahut sus. Bâzen sükût, en kudretli sözden daha etkilidir. Hayatta basit, önemsiz hiçbir zerre yoktur. Her işini dikkat, itina ve incelikle yap. Unutma ki, sevgiden bakır altınlaşır. Hayret duygusu, ilmin başlangıcı ve tohumudur. Öğüt vermek kolay, örnek olmak zordur. Sözü ile değil, fiili ile örnek olup, öğüt verene uy. Üç kişi, bir sırrı saklayabilir: Eğer ikisi ölmüşse. Sırrını kimseye açma. Derdini Allah’tan başka kimseye söyleme. Yan ama tütme.

“Bulunmaz dünyada mahrem, sakin fâş etme sırrını.”

Kötülükle mücadele yerine, iyiliği yaşa. Dünyada kötü insan yoktur. İçindeki güzelliği ortaya çıkaramamış insan vardır. Kuş, ancak kendi cinsinden olanla uçar. Önemli olan ne kimseyi incitmek, ne kimseden incinmektir. İncitmek ve incinmek ham ervahın işidir. Ne kimse senden incinsin, ne sen kimseden incin. Bilmem diyen öğrenir, bilirim diyene ne verilir? Helal lokma ye, gıybet etme, haset etme, Allah’tan başkasına bel bağlama; menzil-i maksuda varırsın. Herkes idrake ulaşamaz. Edebi, kanaati, sabrı, şükrü, tevazuu, inceliği olana gider idrak. “Allah’ım, idrakimi arttır.” demek, en güzel dualardan biridir. Ne yazık o kimseye ki, şu madde âlemine gözlerini dört açmış, mânâ alemine sımsıkı kapamış; Kâbe’de doğmuş, puthânede ölmüştür.

Seni sana gösterecek bir ayna ara, kıymetini bil. Ayna olmayınca güzellik olmaz. Dünya senin için yaratıldı. Özünü al. Posasını bırak. Alemin bütün kromozomlarını toplasan bir avuca sığar. Bu alem Allah’a varma yoludur. Allah’ın rahmetinden ümidini kesme. Zaman, ânın tekrarıdır. Varlığın tadı, andadır. Görebilene her dakika eşsiz bir mucizedir. Madem ki bir daha yenilenmeyecek olan ânı yaşıyoruz, neden onu güzelliklerle doldurmayalım? İnsan içinde ne taşıyorsa, dışında onu bulur. Zerre kadar hayır ve şer muhakkak karşılığını bulacaktır.

O halde ne bekliyoruz?

Sabri Tandoğan
Rahmet, Dua ve Fatihalarla...
*Selamlar, esenlik, huzur, iyilik içinde geçecek cumalar.*

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]