Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Mana yolunda yürümek...
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 3/6/2021 3:49:11 PM


.
MANEVİ ALEMDE YÜRÜMEK DEMEK...
Kıymetli yavrum,
Manevi alemde yürümek demek çevrenin sahte, yalancı, iki yüzlü değer yargılarından uzaklaşarak adam olmaya çalışmak, tekamül etmek, hazret-i insan olmaya doğru yürümek demektir. Günümüzde insanı iyiden, güzelden, doğrudan, asil, büyük ve yüce olandan uzaklaştıran o kadar çok neden var ki. Radyolar, televizyonlar, gazeteler, okullar birçok üniversiteler hep sahte değer yargıları ile insanları yoldan çıkarıyorlar. İyi olandan, temiz olandan, asil, büyük ve yüce olandan uzaklaştırıyorlar. Evvela bu sahte değer yargılarına cephe alacağız. Hala onların kırıntıları üzerimizde varsa ilk adımda onlardan uzaklaşacağız. Daima efendi, sakin, itidal içinde, sabır ve şükür içinde yaşayacağız. Katiyyen çevremizdeki sahte değer yargılarına iltifat etmeyeceğiz. Çevremizde varsa mana yolunda yürüyen kadın veya erkek bir güzel insanı kendimize rehber edineceğiz. Yoksa tarihteki bir büyük insanı örnek alacağız. Bana sorarsanız en güzel örnek Resulullah Efendimiz’dir. Her gün O’nun birkaç hadisini okuyup, öğrenerek günlük hayatımızda yaşamaya çalışacağız.

Mesela ilk olarak işe Peygamber Efendimiz’in “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadisiyle başlayabiliriz. Lütfen bu cevabı okur okumaz karar verelim ve işe başlayalım. Evde, işyerinde, sokakta, çarşıda, pazarda, sinemada, tiyatroda hep bu Hadisi uygulayalım. Ya hayır söyleyelim, yahut susalım. Göreceğiz ki kısa zamanda kazancımız pek büyük olacak.

Kıymetli yavrum, insan ne yaparsa kendine yapıyor. İyilik de, kötülük de dönüyor, dolaşıyor yine bizi buluyor. Bazen kırk sene evvel yaptığımız bir iyilik, kırk bir sene sonra bize dünyanın bütün güzelliklerini getiriyor. Bazen zemheriden daha soğuk bakışlarla karşılaşıyoruz. Sabredebilsek, kökene inebilsek. Muhakkak bir zamanda bir Allah dostunun gönlünü kırmış, onu incitmişizdir. Fevkalade enteresan bir dünyada yaşıyoruz. Yapılacak tek hareket tarzı var: Daima olumlu olmak, daima olumlu düşünmek, daima olumlu konuşmak. Diyeceksiniz ki ben ondan kötülük gördüm, o bana saygısızlık yaptı, beni kırdı, beni incitti. Tamam, haklısınız, doğrudur. Sizi kırdı, üzdü. Ama biz mukabelede bulunursak onunla aynı seviyesizliğe düşmüş olmayacak mıyız? Ne olur biz onu Allah rızası için hiçbir karşılık beklemeden bütün varlığımızla sevsek, saysak. Bir gün bizden beş istediği zaman biz ona on beşle, yirmi beşle mukabele etsek, kendimize emsal olarak eşi dostu, konuyu komşuyu, meslektaşlarımızı değil de güzeller güzeli, yüceler yücesi Peygamberimizi alsak. Peygamberimiz Taif’e ne için gitti, nasıl bir muammele ile karşılaştı ve nasıl mukabele etti? Siz bunları birçok insandan daha iyi biliyorsunuz. Ne olur, tek önder, tek rehber, tek yol gösterici olarak Peygamber Efendimizi bilsek. O’nu örnek alsak. O zaman hayat bir cennet olmaz mı?

Dünyası cennet olanın ahireti de cennet olacağına göre ne olur, hep bir cennet ortamı içinde yaşasak. Hakka teslim olsak, hadiseleri sükunetle karşılasak. Anlayamadığımız, izah edemediğimiz durumlar karşısında vardır bir hikmeti desek, sabır göstersek. Yunus Emre, “Gelin canlar bir olalım” diyor. Biz de elele verip bir insanlık korosu oluşturup, dokuzuncu senfoninin koro kısmında olduğu gibi

“Birleşiniz insanlar, kardeş gibi olunuz”

diyebilsek. Ve bütün bunların bir araya gelmesiyle dünyamız da ahiretimiz de cennet olsa...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]