Konu : "Işık gelince karanlık gider."
Gönderen :
"XXX"
Tarih :
7/18/2021 10:08:56 AM
.
Selamün Aleyküm sevgili hocam..
Ben sizinle hiç ama hiç kimseye anlatamadığım sadece Rabbimin bildiği bir derdimi bir sızımı paylaşmak istiyorum. Izdıraplar içerisindeyim kendimi hiç bir zaman affedemeyeceğim bir günah işledim 1,5 yıl önce.. Rabbim çok merhametlidir ondan ümit kesilmez o affetse ben kendimi nasıl affedeyim hocam bu utanç ile bu ağır yük ile ben O na hangi yüzle el açıp yalvarırım hocam.. Utanıyorum kulluğumu yapamadığım için utanıyorum hocam.. Ve sizinle paylaşmak istedim çünkü bunalımlar içersindeyim her an..Sizin güzel düşüncelerinizden faydalanmak bu yükümü nasıl taşıyabileceğimi öğrenmek istiyorum ..Bir cahillik ettim sevdiğini sandığım bir erkek vardı hayatımda. Çok inandırmıştı kendisine ona güvendim bende sevdim. Herşey güzel gidiyor derken şeytan kanımıza girdi yani biz izin verdik izin vermeseydik giremezdi okadar..Ben bu kadar ileri gideceğimizi hiç bilmiyordum sanmazdım niyetim değildi .. Çok utanarak yazıyorum hocam hayatımda ilk kez bir erkek ile evlenmeden böyle oldu benimle cinsel ilişki kurmak istedi ve o anda hangi akıl ve ruh ile bilmiyorum buna karşı koyamadım ve bir ömür boyu içerimde yarası ve ızdırabı kanayacak bir günah işledim.Ve en aısı ne oldu hocam ben yarı yolda bırakıldım terketti beni ..Hayatımda hiç bir zaman arzulamadığım istemediğim yapanlarıda çok yadırgadığım bir günahı ben işledim hocam işledim..Benim değer verdiğim namusum çeyizim hayatta en önemli değerim bir erkeğin bana değmemesi dokunmaması idi..Ben onu yitirdim en kıymetli çeyizimi yitirdim..Hayatımda sadece kocam ile birlikte yaşamayı hayal ettiğim şeyi ben ne kadar istemesemde o anda nasıl oldu bilmiyorum hocam bilmiyorumm..Kızlık zarına bir zarar gelmemesi ne anlam ifade ederki benim zina etmem bu büyük günahı işlemiş olmamı engellermi?vicdanen rahatlatırmı?kendimi bir paçava gibi hissediyorum hocam temiz biri değilim ben el değdi bana ve o kişi ye ne yaparsa yapsın yeterki evlenseydi benimle kulu kölesi olurdum..Bıraktı kullandı kendi aklınca bıraktı beni çaresiz başka insanların ellerine..19 yaşındayım şuan hocam ben namaz kılmak istiyorum ama kılınca sahtekar gibi ihissediyorum kendimi..Hangi yüzle namaza duruyorsun diye geliyor içimden.O yaptığın işlediğin günahı yapraken şimdi nasıl secdeye varırssın hangi temizlikle hangi saflıkla diyorum hocaam ne olur içimi rahatlatın demiyorum size içimn rahatlamasın hakkım yok buna..Ama yeterki RAbbime karşı ibadetimi bundan sonraki yaşamımı temiz geçirmem için gerekn ruh halini yakalıyım hiç olmassa içimde..Bana vursunlar alsınlar canımı ama bu günahımı geçmişimi temizlermi?Izdıraplar içersindeyim ..Daha anlatamıyorum kendimi hocam bu yük ile bir ömür boyu olacağım ben ama RAbbime karşı nasıl duracağım ben nasıl tertemiz?Ve en acısı hocam şimdi bir kişi var benimle evlenmek isteyen çok iyi biri hocam melek gibi ibr insan ..Ve ben beyaz gelinlği giymeyi hakediyormuyum ?el değmiş bir kızım ben ve bunu rabbimden şu andan sonrada sizden başkası bilmiyor.Ben kendimi çok suçlu hissediyorum evet bende yuva kurmak istiyorum ama mutluluğu hakediyormuyum ki ben bilmiyorum ..Bu hallerdeyim hocam böyleyim ben 1,5 yıldır böyleyim..Hayattan zevk alamk gibi bir isteğim yok olamaz çünkü ..Diyorum ki dua ediyorum ki Allah ım sen beni affettiğini söyle ama ben nasıl bu yüce merhametin karşısında rahat olayım nasıl vicdanım rahatasın?Hayatımda hiçbir zaman tasvip etmediğim şeyi ben yaşadım hocam nasıl edeyim ben ne edeyim ne yapayımda Rabbime güzel güzel ibadetimi yapayım?duamı edeyim ?ya şımarırsam hocam ya unutursam bi gün bu günahımı...Hayır unutmam unutamam hayatım zehir oldu hocamm bir anlık nefis isteği ne hale getirdi beni hocaam ...
Başınızı ağrıttığım için çok özür dilerim hocam ama benim içimden gelenlerdi bunlar ..Hayatımın en önemli sırrını sizinle paylaştım hakkınızı helal edin hocam.Sizin güzel fikirlerinizi düşüncelerinizi almayı öğrenmeyi çok arzuluyorum hocam.. Ellerinizden öperim izninizle.. Allah a emanet olun hocam..
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
-------------------------------------------------------------------
Sayın “XXX”,
Mailin beni uzun uzun düşündürdü. Sonra ağlattı. Bu şekilde olan nice genç kız var. Gözlerini gaflet bürüyor, birtakım alçak, şerefsiz, namussuz, kahpe çocuğu erkeklerin kucağına aptalca, sersemce atılıyorlar, sonunu hiç düşünmeden. Yapılacak iş şu: Bir daha o orospu çocuğunu ve bu olayı hiç düşünme. Farzet ki televizyonda utanç veren, çirkin bir film seyrettin. Onu unut. Bütün gücünle tövbe ederek Hak’ka dön. Kendini hayra, iyiliğe, güzelliğe ada. İbadetlerini muntzam yap. Namazlarını aşk ile, şevk ile kıl. Güzel, dini, tasavvufi, edebi eserler oku. İşe merhum Samiha Ayverdi Hanımefendi’nin romanları ile başla. O, büyük, çok büyük, inanılmayacak kadar büyük bir yazarımız. O romanları tekrar tekrar oku. İyilik yapmayı bir aşk haline getir. Elinden geldiği kadar, gücünün yettiği kadar açları doyur. Evlenecek fakir kızların çeyizine yardımcı ol, bir tabakla, bir bardakla dahi olsa. Hastaları ziyaret et, kimsesiz yaşlılara elini uzat, onarı ziyarete git. Bir tas çorba götür. Yetimlerin başını okşa, dertli, mustarip insanların gözyaşını paylaş. Büyük velilerin, mübarek insanların kabirlerini ziyaret et. Fakir çocukların defterlerini, kalemlerini, kitaplarını al. Huzurevlerinde çocukları tarafından terkedilmiş, kimsesiz yaşlıları ziyaret et. Minicik de olsa onlara hediyeler götür. İlk fırsatta Kabe’yi ziyaret et. Her hafta Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tut. Her an nerede olursan ol “evde, işyerinde, çarşıda, pazarda, sokakta, caddede” daima kalbinden Allah’ı zikret. Dolmuşta, otobüste, uçakta, vapurda nerede olursan ol, daima kalbinde Allah’ı zikret. Çevrendeki her zerrede Hak’kın zikrini görmeye çalış. Yaratılan her zerrede Allah’ın güzelliğini gör. Az konuş, hiç kimseyi ama hiç kimseyi hor, hakir, küçük görme. En büyük velilerden biri olan Yunus Emre “Yaradılanı hoşgör, Yaradandan ötürü” diyor. Sen de öyle yap. Çevrendeki herkesden birşey öğrenmeye çalış. Bu bir insan olabileceği gibi bir hayvan, bir bitki, bir eşya da olabilir. Kendini kimseyle mukayese etme. Hayatının hiçbir döneminde nakış iğnesinin ucu kadar olsa kendini büyük görme. Ahmet Yesevi Hazretleri,
“Eller yahşi, biz yaman
Eller buğday, biz saman”
derdi. Yahşi, biliyorsun güzel demek. Yaman; çirkin.
Her işine Besmeleyle başla, Besmeleyi her gün mümkünse binlece defa söyle. İçine bir sıkıntı bastığı zaman bir yere otur, sükunetle, edeple ellerini dizlerinin üzerine koy, ancak kendi işitebileceğin bir sesle çok yavaş bir ses tonuyla, sükunetle, tane tane “Bismillahirrahmanirrahiym” de. İçini bir huzur, bir güzellik kaplayıncaya kadar buna devam et. Çevrendeki herşeyle, herkesle saygılı bir şekilde konuş. Yeryüzündeki bir kum tanesinden gökyüzündeki samanyoluna kadar herşeye saygıyla, edeple bak. Kadın, erkek, genç, ihtiyar, zengin fakir, iyi kötü, köylü kentli farkı gözetmeden çevrendeki insanlara karşı son derece saygılı ol. Öyle yaşa ki “Her gördüğünü Hızır, her geceni Kadir bil”.
Değerli yavrum, ne zaman sıkılır, bunalırsan beni ara. Son nefesime kadar sana yardımcı olmaya söz veriyorum.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.
|