Konu : İnsanı yücelten müzik.
Gönderen :
Ayla
Tarih :
8/9/2021 7:28:38 PM
.
Degerli büyügüm, öncelikle gecmis bayramınızı tekrar kutlar, nicelerine sağlıkla, mutlulukla erismenizi dilerim Yüce Rabb'imden. Efendim, bayram gelirken, Ramazanın son günleri ana-baba ocagında iftar açmak, onların ruhlarına dualar göndermek, yasadıkları mekanlarda olunca daha anlamlı geliyor bana. Çocukca bir duyguyla o dualar daha cabuk ulasıyor gibi sanki, icimi rahatlatıyor.
Bayram sabahını ana-baba ocağında geçirilmek üzere gidilen, kapısı çalınıp ta acılmayan, elimdeki anahtarla giriliveren, çocukken kanayan dizlerim, büyüyünce kanayan yüregim! Ziya Osman Saba'nın siirinde yazdığı gibi;
"Doğdugum ev, rahatlayacak içim
Bir tek kapının sesini
Arıyorum aklımda bir ninni bestesini
Böyle uzaklasmayın benden, yasadıgım günler
Günes getir bayram sabahını
Açılın açılın çocuk dizlerimdeki yaralar."
Elimdeki anahtarla girilince icine, hala buram buram sevgi kokan ev. Dolapları,eski esyalarıyla sıcacık. Hep siz buyururdunuz ya efendim, "Beethoven'i, Mozart'ın yanısıra, kendi öz degerlerimiz Itrı'yi, Dede Efendi'yi duyumsamadan icimizdeki güzelliklere ulasamayız." diye. Ben de Klasik musiki bilgimin azlığından yakınırdım ve utanırdım gizlice. Şimdi, Beethoven'inin 9'uncu senfonisini defalarca dinleye dinleye (defalarca dinleyerek anlamaya baslayabilecegimi de siz buyurmustunuz.), içimde sakinlik olusuyor, huzur doluyor gönlüme.
Bu bayramda da,ana- baba evinde yıllardır duran, benim tozlarını almak üzere yeniden tanzim ettigim kitap raflarında buldum,Itrı'yi,Dede Efendi'yi anlatan kitapları ve ilk kez adlarını sizden ögrendigim Samiha Ayverdi Hanımefendinin Kubbealtı Akademi Mecmualarını. Düsündüm, neden önce farkına varmadım, ya da ailemin farkettirmek istedikleri halde benim cahilce farkedemeyisim miydi?Kavustum, sayenizde efendim, bir ilkokul talebesi gibi bizlere, sabırla,sevgiyle, hosgörüyle anlattıgınız, ya da mail yoluyla cevaplara verdiginiz sayfalarda o yüce büyüklerimizi tanımaya, merak etmeye. Fakülte yıllarında hocalarımıza bir konu hakkında görüs almak istedigimizde "Önce, siz bir arastırın gelin, eksikleriniz olunca biz tamamlarız." , derlerdi. Ben de okumadan,dinlemeden, size soramıyordum "Itri kimdir, Dede Efendi kimdir?" diye. Okudum, dinledim ama, sizin engin bilginize sormak istedigim cok sey var efendim. Sayın Yılmaz Oztuna adlı yazar Buhurizade Mustafa Itrı Efendi icin, Klasik Türk Musiki'sinin en büyük bestekarı oldugunu(1640-1712), Hammamizade Ismail Dede Efendi'nin ise 19'uncu asrın en büyük Türk bestekarı oldugunu, Üçüncü Selim Ekolü, klasik devrin sonu ve Neoklasik Türk Musikisinin baslangıcı oldugunu yazmakta. Itrı'nin Tekbir'inde, Salat-Ummiyesi'nde, Nat'ine, Neva Kar'ında, Rast Nat'ında zühd, takva, tasavvuf duyguları, Peygamber aşkı, Mevlevi inancı, erisilmesi imkansız bir kudretle terennüm edildigini belirtmekte. Inşaallah, dinlerken ben de aynı duyguları hissedebilirim.
Efendim, satırlarıma Yahya Kemal'in "Eski Musiki adlı Itrı ile Dede Efendi'yi terennüm ediyor." şiiriyle son vermek istiyorum.
Çok insan anlayamaz, eski musikimizden/ Ve ondan anlamayan bir sey anlayamaz bizden/
Açar bir altın anahtarla ruh ufuklarını/ Hemen yayılmaya baslar sada ve nur-akını
Ve seslenir büyük Itrı semayı örten ruh/ Peşinde dalgalanır Beste'siyle Seyyid Nuh
O mutlu devrede Itrı'ye yakın bir dost/ Işıklı danteller bestekarı Hafız Post
Bu neslin ortada dahicedir başardığı iş/ Vatan nasıl karısır musıkiyle göstermis
Bu yaz kemençeyi bir dinledinse Kanlıca'da/ Baharda bir gece tanburu dinle Çamlıca'da
Bu sazların duyulur her telinde sade vatan/ Sihirli rüzgar eser daima bu topraktan
Evet bu eski nesil bir serefli alem açar/ Duyuşta ince zamanlardan inkizara kadar
Yüzelli sıra dağlar birer birer yücelir/ Ve akıbet Dede'nin, anlı, şanlı devri gelir
Bu Musıkiyi O son kudretiyle parlattı/ Ölünce ülkede bir muhtesem günes battı.
Değerli büyüğüm, bu satırları cok heyecanla yazdım, haddimi aştıysam, kusurlarım olduysa affedin. Sonsuz hürmetlerimle ellerinizden öpüyorum, efendim.
Ayla Belen.
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
*******************************************
Sayın Ayla Belen,
15.10.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, mailinizi heyecanla, zevkle, ürpererek okudum. Yazdığınız maillerin en güzeliydi. Bir film akışı gibi insana mutluluk veriyordu. Ellerine sağlık. İnşallah, o mübarek ellerden daha nice mailler okumak bizlere nasip olur. Çok teşekkür ediyorum en güzel bayram hediyesi için. Gerçekten klasik Türk müziğini ne güzel anlatmışsın. İnsanı arıtan, temizleyen, güzelleştiren müzik... Ne yazık ki yeni nesillerin pek çoğu bu güzelliklerden mahrum yetişiyor. Bütün mesele bir köprü olup dünkü güzellikleri yeni nesillere aktarabilmek. Bu, gerek memleketimiz için, gerek bütün insanlık için tarihi bir görev. Bu görevi yerine getirenlerden Allah razı olsun.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.
|