Sayın Göksu Bey,
27.6.2007 tarihli malinizi aldım.
Kıymetli yavrum, önce geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum. Olaylar arasında o kadar güzel bir rabıta kurmuşsun ki, rahatsızlığın Marifetmane’yi okumana vesile olmuş. Ve ne güzel olmuş. Marifetname, kendi döneminin Larousse’u.
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’ni bir gidiş çok üzüyordu. O sıralarda medreselerde müspet ilimler kaldırılıyordu. Buna Hazret çok üzülüyordu. Müspet ilimlerle manevi ilimlerin birbirini tamamladığı kanaatindeydi. O zaman tevhid meydana geliyordu. Bu tevhidi bozmaya kimsenin hakkı yoktu. Ama neylersin ki o günkü ulema farklı düşünüyordu. İşte, İbrahim Hakkı Hazretleri bu bozulan dengeyi yeniden kurmak için Marifetname’yi kaleme aldı. Nur içinde yatsın. Allah’ın rahmeti, Peygamber’in şefaati üzerine olsun.
Bugün de bazı çevrelerde hala o tevhid anlayışından uzak davranışlar bizleri üzüyor. İnsanoğlu hayatı böldükçe, parçaladıkça tevhidden, dolayısıyla huzurdan, mutluluktan, manevi neş’eden uzak kalacak. Buna mahkum.
Sevgili yavrum, sana “Marifetname”li günler diliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Kendi zamanının Larousse’u: Marifetname Yazan Göksu
Cvp: Kendi zamanının Larousse’u: Marifetname Yazan Sabri Tandoğan