Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : İyi Haftalar.
Gönderen : Sabri Babadan Mesaj
Tarih : 10/25/2021 1:33:02 PM


.
ŞAHSİYET SAHİBİ MİSİNİZ?
"Şahsiyet sahibi insanlar incelendiği zaman görürüz ki, on­larda ilk görülen özelliklerden biri yaşantılarındaki istikrar, de­vamlılıktır. Onlar ne söylediklerini bilen, neye inanacaklarını bi­len, kime değer vereceklerinin farkında olan kimselerdir. İkide birde fikir değiştiren, görüş değiştiren, inanç değiştiren kimse­lerde şahsiyet unsuruna rastlayamıyoruz. Dün karaladığı insan­ları bugün baştacı eden, dün tükürdüğünü bugün yalayan insan­lara nasıl şahsiyet sahibi diyebiliriz? Onlara nasıl güvenip, nasıl inanabiliriz. Onların ipiyle kuyuya insek, bir daha çıkamaya­cağımız daha baştan belli değil midir? Tarih dün dündür, bugün bugündür diyenlerin içinde bir tek gerçek şahsiyet sahibi insan görmüş müdür?
Şahsiyet sahibi insanların ikinci vasfı, itimat edilir, inanılır, güvenilir olmalarıdır. Kâinatın Efendisine daha ilk gençlik ya­şamlarından itibaren “Muhammed-ül Emin” sıfatı verilmişti. Kâinatın o en büyük, o en güzel, o en muhteşem insanı, daha ilk gençlik yaşlarından itibaren çevrenin sevgisini, saygısını, hayranlığını kazanmıştı. Tek istisna olmadan herkes ona karşı, misli görülmemiş yüce duygularla doluydu ve bu hâl Pey­gamberimizin son ânına kadar devam etti. Bir gün geldi, Ebu Cehil Peygamberimizi öldürmek için yola çıktı. Adamlarıyla beraber Hira mağarasının önüne kadar geldiler. Mucizeyi he­piniz bilirsiniz, Allah sevgili Resûlünü onlara göstermedi. Araya, araya yoruldular. Dinlenmek için mağaranın önüne oturdular, aralarında konuşuyorlardı. Biri dedi ki, “Biz onu öldürmeyelim, daha beter bir duruma düşürelim.” Ebu Cehil’in gözleri parladı. “Ne yapalım?” diye sordu. Adam cevap verdi: “Onu terzil ede­lim. Ona yalancı diyelim” dedi. O zamanların Arabistan’ında her şey mübahtı; yalnız affedilmeyen tek suç yalancılıktı. Adam de­vam etti; “Adını yalancıya çıkarırsak, bu onun için ölmekten da­ha kötü bir durum olur” dedi. Bu sözü işiten Ebu Cehil fenâ hâl­de öfkelendi, kılıcını çekti, gözleri çakmak çakmak adamın üze­rine yürüdü. “Derhal sözünü geri al” dedi. “Yoksa kafanı koparı­rım. Ben Muhammed’i öldürebilirim ama ona yalancı diyemem” dedi. “Diyemem, çünkü Muhammed asla yalan söylemez...”"
Sabri Tandoğan Hz. (K.S.)

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]