Sayın Esra Hanım,
28.6.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, Resulullah Efendimiz her an ayrı bir aşk içindeydi. Bir anının öbür anından daha iyi, daha güzel, Allah’a daha yakın olmasını istiyordu. Onun için “İki günü birbirine eşit olan zarardadır” buyurmuştu. Onun için her gece yatarken “Allah’ım, beni bir an, bir andan da kısa bir zaman nefsime bırakma” buyuruyordu. Bu aynı zamanda bütün müslümanlar için, bütün insanlar için ne güzel bir yol göstericidir. Hep, acaba ben Rabbime gerektiği şekilde ibadet edebiliyor muyum, Rabbimin yarattığı güzellikleri gerektiği şekilde değerlendirebiliyor muyum, Allah’ın verdiği imkanları en güzel şekilde kullanabiliyor muyum, bunları yapabildim mi diyebilmek, bir insanın en yüce, en muhteşem yönü değil midir? Olaya bu açıdan baktığımız zaman bütün sorunlar çözülür, bütün karanlıklar ışıkla dolar. Onun için Fuzuli,
“Aşk imiş her ne var alemde
İlim, bir kıy-ü kal imiş ancak”
diyor. Allah, cümlemize aşk yolunda yürümeyi nasip etsin. Aşksız bir lokma ekmek yemeyelim, aşksız bir yudum su içmeyelim, aşksız hiçbir güzelliğe bakmayalım. Aşkla yaşayıp, aşkla Hakka göçelim. Allah bunu bize de, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize de nasip etsin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz Yazan Esra
Cvp: Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz Yazan Sabri Tandoğan