.
MEMLEKETE KIYMAYIN EFENDİLER
Mektup-Cevap
Sevgili ve değerli büyüğümüz ve dostlarımız,
Öncelikle herkese sevgilerimi ve selamlarımı sunarım.
Ben her işte bir hayır olduğuna ve iyiliğin hayata egemen olduğuna inanan insanlardanım. Her gün televizyon ve gazetelerde gördüğümüz haberler asla bize hayatın gerçek yönünü anlatmıyor. Habercilikte bir söz vardır: Bir köpek bir insanı ısırırsa haber olmaz, ama bir insan bir köpeği ısırırsa haber olur. Her gün dinlediğimiz haberler aslında bu felsefeye dayanıyor. Dünyada ne kadar kötülük ve sıradışı olay varsa hepsini cımbızla çekip bizlere sunuyorlar. Dünyanın en pozitif insanını sabahtan akşama kadar televizyonun başına geçirin veya bütün gazeteleri okutun, yakında dünyanın batacağına o da inanır. Eğer hayat gerçekten verilen haberler gibi olsaydı dünya çoktan batardı. Her yerde insanların büyük bir kısmı namusuyla çalışıp, ailesine, toplumuna faydalı olmaya çalışan insanlardır. Bu ülkede ve dünyada her gün o kadar güzel şeyler oluyor ki, binlerce gazete çıkarsanız anlatmaya yetmez.
Bir de verilen kötü haberlerin gerçek yüzüne bakalım:
Ülkemizde şu anda gündemi en çok meşgul eden haberler terör haberleri. Haberler öyle bir tarzda veriliyor ki insanlarda sürekli bir korku ve endişe yaratılıyor. Evet bu ülkede bir takım hainler var, fakat bu ülkenin çok büyük kısmı vatanına ve milletine yürekten bağlı insanlardır. Bu ülkeyi parçalamaya hiç kimsenin gücü yetmez.
İnsanları en çok üzen haberlerden birisi şehit cenazeleri. Ben şehitlerimiz için üzülmüyorum, keşke ben de şehit olarak ölsem. Nasıl olsa bir gün öyle veya böyle öleceğiz, şehitlikten daha güzel bir ölüm olabilir mi? Şehitlik peygamberlikten sonra en yüce makam. Kuranı Kerim ve peygamberimizin hadisleri de bize bilidiriyor ki, şehitler ölü değildir ve Allah katında bizim hayal bile edemeyeceğimiz güzellikler içinde yaşamaktadırlar. Şehitlerin yakınları ise ahiret gününde tüm şehitlerin şefaatine nail olacaklardır.
İkinci tür kötü haberler ise cinayet ve felaket haberleridir. Şuçsuz yere öldürülen veya herhangi bir felakette ölen insanlar eğer imanlı olarak ölmüşlerse dinimizde şehit sayılmaktadır. Şehitlik de derece derecedir. En büyük derece ülkesi ve dini için savaşırken ölenlerindir. Fakat cinayet, felaket sonucu veya ülkesi için vazife başındayken ölenler de şehit olarak kabul edilmektedir.
Hayata bu açıdan bakarsanız ben çoğu haberin trajedik olmadığını düşünüyorum. Buna bir çok insan Polyanacılık oynama diyor. Herkesin görüşüne saygılıyım fakat ben buna hayatın gerçeği diyorum ve gerçekten inanarak söylüyorum.
Öncelikle hayat ve insanlar bize gösterildiği kadar kötü değildir. Gösterilen kötülüklerin arkasında ise bir çok insanın farkedemediği ve anlayamadığı güzellikler ve hayırlar vardır.
Her anınızın güzellik ve iyiliklerle geçmesi dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunarım.

Ay Işığı

--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :

Sayın “Ay Işığı”,

Kıymetli yavrum, teşhisinde tamamen haklısın. Ne yazık ki gazetelerimiz ve televizyon kanallarımız izleyenlere damla damla zehir akıtmakta. Nerde pislik, rezillik, alçaklık, namussuzluk, şerefsizlik varsa bizlere her an onlar duyruluyor. Bunlar yok mu? Farzedelim ki var. Ama onların yanısıra memleketimizde kadın, erkek çok asil, çok temiz, çok yüce ruhlu insanlar da var. Onların yaptıkları çok güzel, olağanüstü güzel işler de var. Ne yazık ki bizlere sadece negatiflikler aktarılıyor. Pozitif olanlar gösterilmiyor, duyurulmuyor. Bu insana kıymak değil midir? Nazım Hikmet bir şiirinde

“Memlekete kıymayın efendiler”

diyordu. Ama ne yazık ki bazı kimseler memlekete kıyıyorlar. Acımasızca, insafsızca, gaddarca, habisçe kötülük yapıyorlar. Türk insanı onların gösterdiği gibi olsaydı memleket çoktan batardı. Ne diyelim, Allah ıslah etsin.

Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun