.
MUHTEREM SABRİ TANDOĞAN BÜYÜĞÜMÜZÜN ÇARŞAMBA SOHBETLERİNDEN İLGİNÇ BÖLÜMLER PAYLAŞMAYA DEVAM EDİYORUZ
(İLK DEFA BUGÜN VE SAYFAMIZDA PAYLAŞILMIŞTIR)
Yıl 2002, Çarşamba Sohbetleri, Ankara
O günkü sohbette bulunan bir gönül dostu şöyle anlatıyor:
-Ziyarete gittiğim Karadeniz'de ölümden döndüm Şu anda burada mucize kabilinden bulunuyorum. Öyle vaktiydi saat 13.30 sıraları. Karadeniz'in tabiatı herkesçe malum ağaçlar renk renk boy boy… Dereler akıyor her yer orman, muhteşem bir manzara. Herkes
öğlen yemeği için hazırlık yapıyor… Mangal falan… Ben de bu arada öğle namazını kılıvereyim dedim 150-200 metre uzaklaştım Bir ulu ağaç altı buldum zemini temiz bir yer, namazı tamamladım Normalde her zamanki duamı yaparken içimden geldi, herhalde Allah tarafından getirildi, doğa için de bir şeyler diledim. Doğayı o kadar çok seviyorum ki...
Milyonlarca hektarlık çimenlerin, çiçeklerin her birini kucaklamak öpmek her bir ağaca sarılmak istiyorum. Son derece büyük bir aşkım var tabiata. O aşkın coşkusundan olacak duamın içine ekledim “Yarabbim Sen bu tabiatı, şu ağaçları, bitkileri koru, onlara uzun ömürler ver, başlarına bir şey gelmesin, hep insanlara hizmet içinde olsunlar.” dedim ve kalktım.
Sonra piknik alanına doğru yürümeye başladım. 100 metre kadar gitmiştim ki birdenbire önünde kıble yaparak namaz kıldığım büyük köknar ağacı aniden çıkan rüzgarla devriliverdi. Büyük bir gürültüyle namaz kıldığım yere indi. Yarım dakika önce orada olsaydım, beni de altına alacaktı. Herkes panik içinde korkuyla koştular geldiler, geçmiş olsun dediler. Bu olaya çok şaşırdım. Acaba ben o ağaçlara namaz sonrası ömür dilemiştim duanın içinde, bu duanın hürmetine mi ömrüm uzadı yoksa ben o duayı yapmasaydım o ağaç da ben de beraber gidecek miydik? Hayır dua ve sevgi adına ona da bana da biraz daha ömür mü verildi, hala etkisindeyim. Cenabı Allah başta, sonra veliler yardımcı oldular, bugün mucize kabilinden aranızdayım ben.
Sabri Tandoğan Hazretleri: (olayı yorumlayarak:)
-Olay şu yavrum: Biz mesela gece yatarken Hakk’a geçen yakınlarımız için dua ederken kimi hedefleyerek dua etti isek o dua aynen bize geri döner. Yavrum ben ısrarla size şu temayı işliyorum, duanızı kısıtlı bir grup için değil yeryüzündeki bütün insanlar için hatta geçen ilk insandan şu anda Hakk’a göçen son insana kadar edebilmek… Bizim dualarımızın sınırı kapsamı ne kadar genişse o dua o kadar bize hayır dua olarak geri dönecektir. Sen orada bütün o doğal güzellikleri için dua ettin, o dua da sana aynen geri döndü, burada çok ince bir mana var, çok ince, bunu her yerde anlatma yavrum.
Dua çok önemli. Demin Seyfi kardeşimiz bize kötülük edenlere niye hayır dua edelim demişti. Bunun için işte, biz bize kötülük edenlere de hayır dua ettiğimiz zaman ne oluyor biliyor musunuz arkadaşlar, bizim günahlarımız da o anda sıfırlanıyor, affediliyor. O duanın yüzü suyu hürmetine Cenabı Hak meleklerine Diyor ki:
“Ey meleklerin, bakın benim bu kulum zulme uğradı, haksızlığa uğradı, kötülüğe maruz kaldı ama o yine kalbindeki Allah aşkıyla, Peygamber aşkı ile dua etti, kendine kötülük eden bu insanın bile iyiliğini istedi. Ona Hayır Dua etti, affetti. Gelin siz de onun bütün günahlarını silin diyor.
Ve o anda ilahi bilgisayar sıfırlanıyor, bunu biliyor musunuz? Aman Yarabbi!... Seyfi Kardeşimiz sorduğunda bu kadarını söylemeye cesaret edemedim, dilim varmadı ama şimdi bu arkadaşımızın anlattığı ürpertici olaydan sonra sırası geldi söylüyorum: düşmanlarımız için, zulüm yapan bizi kıran, inciten, ağlatan, geceleri sabaha kadar salonda dört döndüren insanlar için hayır dua edelim, güzel dileklerde bulunalım. İşte o anda Allah bizim de günahlarımızı affediyor sıfırlıyor.
Ertesi sabah anasından yeni doğan bir çocuk gibi hayata başlamak, bu ne muhteşem bir olaydır, ne kaybederiz böyle yaparsak soruyorum sizlere. Ama neler neler kazanabiliriz… Teşekkürler arkadaşlar.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Bütün Hakk’a Göçenlerin Ruhlarına Fatihalarla.