Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Ah kimselerin vakti yok durup ince işleri anlamaya...
Gönderen : Sabri Babadan Mesaj
Tarih : 1/28/2022 11:15:23 PM


.
"AH KİMSENİN VAKTİ YOK, DURUP İNCE İŞLERİ ANLAMAYA" ŞAİR GÜLTEN AKIN
Kıymetli yavrum,
Biz ilkokul son sınıftayken Amerikalılar Hiroşima ve Nagasaki’de atom bombası patlattılar. O tarihten sonra insanların eşyaya bakışı değişti. Eskiden bize şöyle öğretirlerdi. Cisimler ikiye ayrılır, bir, canlı cisimler, iki, cansız cisimler. Atom bombasının patlatılmasından sonra görüldü ki hayatta cansız cisim diye bir şey yok. Her şey canlı. Bizim cansız dediğimiz cisimlerde milyarlarca atom Mevlevi dervişleri gibi fırıl fırıl dönüyor. Onun üzerine bakışlar değişti.

Ben, madde dediğimiz nesnelerin de bir duyarlığı olduğuna inanıyorum. Bir gün bu husus bilimsel olarak da açıklanacak. Kendim, eşya ile olan ilişkilerimde bunu yakinen müşahede ettim. Mesela bulaşık yıkarken yıkadığım tabakları, bardakları, çatal kaşıkları ben eşya gibi görmem. Bir dost, bir arkadaş, bir sevgili gibi görürüm. Zaman zaman onları öperim, okşarım. Aynı davranış tarzı giysiler için de bahis konusu. Zaman zaman gardrobumu açarım, onları okşar, öperim. Kırk yıllık elbiselerim bile terziden yeni alınmış gibi durur. Hiç benim elbiselerim temizleyiciye gitmez. Aynı durum oda takımlarım için de bahis konusu.

Bundan kırk beş sene evvel merhum Rana Sultan’la evlenirken bir oda takımı almıştık. Hala bugün alınmış gibi tertemiz duruyor. Çünkü zaman zaman onları okşar, beni üzerlerinde dinlendirdikleri için teşekkürlerimi sunarım. Bir kimse evine geldiği zaman kapının zilini çalmaz da tekmelemeye kalkarsa yarın Allah’ın huzurunda, ilahi mahkemede bunun hesabı sorulur. O ağaları o zaman görürüz bakalım. Kapıyı tekmelemek neymiş, günlerini görürler.

Bu misalleri daha da çoğaltabiliriz. Netice değişmez. Eşyanın da duyarlığı vardır. O nedenle ben gece yatarken şöyle dua ederim, “Allah’ım, doğduğum andan şu ana kadar ne kadar insanı, hayvanı, bitkiyi, eşya ve cemadatı kırıp, incittiysem Senin huzurunda onlardan özür diliyorum. Allah’ım, onların da beni affetmelerini nasip eyle”.

Sevgili yavrum, bunlar kitaplarda yazmaz. Sakın bunları kimseyle münakaşa etme. Bunlar benim özel duygularım. Sen de ister kabul et, ister deli saçması de, gül, geç. İşin orasına karışamam. Ama, bildiğim bir şey var bunu samimi olarak söyledim.

Selam, saygı ve sevgi ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]