Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : "Ölenler hayvan imi?, a?yklar ölmez."
Gönderen : Mehmet Do?ramacy
Tarih : 2/14/2022 9:13:52 AM


.
Muhterem Büyügüm,

Bir süre vefasizlik ettik, bagislanmak için ummana benzeyen gönlünüze siginmak isterim.Umarim saglik ve afiyet içindesiniz...

Sizin gibi bir zat için aci-keder-bela kavramlari elbette bizim anladigimiz gibi degildir..Bizler basit dünyevi sikintilarda yikimlar yasarken tabii ki sizler olaya farkli bir ufuktan bakmaktasiniz...

Efendim bu çerçevede iki soru tevcih etmek;hem sahsim hem de sizi seven dostlarin istifadesi için bilgi ve tecrübenize basvurmak isterim:

1-Bela ve sikinti basta Nebi ve Rasullere sonra da sira ile veli ve salih kullara gelir dusturunu biliyoruz. Neden böyledir efendim?...Bela ve keder ne verir?..Insanda hangi idrakleri açar?...Neden böyle?...

2-Ölüm; en büyük vaizdir sözü var..Bir de Üstad NFK nin malum u aliniz olan

ÖLÜM GÜZEL SEY BUDUR PERDE ARKASINDAN HABER

HIÇ GÜZEL OLMASAYDI ÖLÜR MÜYDÜ PEYGAMBER

Siirindeki yaklasim var ölüme!Sizin ölüme bakisinizi merake deriz..Mesela can yakinlariniz,mesela merhum Rana Hanim ve Dr.Derman Bey ukbaya sefer edince neler hissettiniz?...Ölüme nasil yaklastiniz?...

En derin hurmet,muhabbet duygularimla sizi selamliyor, hürmetle ellerinizden öpüyorum...

MD

Sayin Sabri Tandogan Efendi Hz'nin cevaben yazdiklari :
-------------------------------------------------------------------

Sayin Mehmet Dogramaci,

Efendim, önce lütfedip gönderdiginiz mailiniz için sonsuz tesekkürler ederim. Sizin maillerinizi o kadar, ama o kadar özlemistik ki, ne kadar sevindigimizi, ne kadar mutlu oldugumuzu hiçbir kelime ifade edemez, anlatamaz. Allah sizden razi olsun. Insallah arkasi gelir.

Efendim, önce sikinti, dert, çile kavramini ele alalim. Basta Allah’in yüce Peygamberleri, veliler olmak üzere nice güzel insan, büyük insan çesitli dertlere, sikintilara, güçlüklere maruz kaldilar. Elbette bunun bir sebebi olmali. Fakire sorarsaniz derim ki bir kere karsimiza çikan meselelere bu sekilde negatif içerikli kelimelerle yaklasmak naçiz kanaatimce dogru degil. Yunus (Hadi Bey simdi gene bozulacak) bir misrainda der ki

“Bir çesmeden akan su

Aci, tatli olmaya”

Efendim, elli yildir bu misrai hergün düsündüm. Ona yeni yeni yorumlar getirdim. Yunus, büyük Yunus, ilahi Yunus bir misrada bütün hayatin, tasavvufun, varolusun özünü vermis. Diyor ki Allah’tan gelen hersey güzeldir. “Bir çesmeden akan su” sözüyle Allah’dan gelen ilahi tecellileri kastediyor. Madem ki biz bu dünyaya tekamül etmeye geldik, adam olmaya geldik, yontulmaya geldik, önyargilardan, sabit fikirlerden arinmaya geldik. O halde karsimiza çikan bütün tecellilere ayni edeple, ayni saygiyla, ayni incelikle yaklasmamiz gerekmez mi? Büyük Türk velisi Erzurum’lu Ibrahim Hakki Hazretleri

“Mevla görelim neyler

Neylerse güzel eyler”

Demiyor mu? O zaman gelen tecellileri pozitif, negatif diye ayirmak olur mu? Sevgiliden gelen hersey güzel degil mi? Sevgiliden gelen herseyde, ondan bir iz, bir koku, bir nisane yok mu? O zaman biz de Yunus gibi söylersek herhalde Hadi Bey kardesimiz insallah bizi affeder. “Bir çesmeden akan su, aci tatli olmaya”. Türk edebiyatinin en kültürlü insani Ahmet Hamdi Tanpinar, bir siirinde

“Hepsi güzeldi, kar, tipi, firtina

Günlerin geçisi ardi ardina”

diyordu. Biz de Allah’dan gelen bütün tecellileri “hepsi güzeldi” diye gönül hosluguyla kabullenip sineye çekersek, öpüp basimizin üzerine koyarsak, sonra da o sorun karsisinda nasil bir tavir takinacagimizi düsünürsek daha güzel olmaz mi?

Bir zamanlar meshur bir sarki vardi:

“Dikensiz gül olmazmis” diye. Evet, “narin da hos, nurun da, dikenin de güzel, gülün de” diyebilmek ne güzeldir. Ve onlar ne güzel insanlardir. Allah bizlere de, yeryüzündeki bütün insan kardeslerimize de bu güzellikleri yasamayi nasip etsin. Cennette yasayalim. Dünyasi cennet olanin, ahireti de cennet oluyormus. Hep güzellikleri yasamak ne güzel. Içimizin, disimizin hep sevgilerle dolmasi ne güzel. Elli yil evvel çok söylenen bir ilahi vardi:

“Bir pazara vardim, yolu gül, tezgahi gül, dirhemi gül, terazisi gül, alani gül, satani gül, nereye baksan güldür, gül”. Iste “bir çesmeden akan su, aci, tatli olmaya diyenlerin yasadigi ruh hali. Ve onlarin gözüyle dünya. Neden bizler de o dünyada yer almayalim.

Sevgili dost, bilmiyorum ne demek istedigimi anlatabildim mi? Simdi müsaadenizle ikinci soruya geçelim.

Bastan söyleyeyim, ben ölüm olayina inanmiyorum. Ölümün bir yokluk, bir yokolus olduguna inanmiyorum. Ölüm sadece bir makan degistiris. Öldügümüz anda madde planindan, mana planina geçiyoruz. Hepsi o kadar. Çaydanliga su koyalim. Atesi açalim. Suyu kaynatalim. Iyice kaynatalim. Biraz sonra görürüz ki çaydanlikta su kalmamis. Peki su bitti mi? Ne münasebet. Çaydanliktaki su, sivi halinden gaz haline dönüstü. Simdi çaydanliktaki suyu uygun bir kabin içinde buzdolabinin üstündeki buzluga koyalim. Bir süre sonra o suyun dondugunu sivi halden, kati hale dönüstügünü görürüz. Gerekirse bir insanin basini yarabilir. Yine yokluk bahis konusu degil. Sivi halden, kati hale dönüsme var. Iste efendim, ben ölüm olayina da böyle bakiyorum. Evet, Münir Bey Hakka göçtü, sevgili esim Hakka göçtü. Ama ben onlarin öldüklerine inanmiyorum. Sadece mekan degistirdiler. Bir ilahi sarayin bir odasindan, bir baska odasina tasindilar. Yunus bir siirinde

“Asiklar ölmezmis, ölenler hayvan” diyor.

Bir insan, duyan, düsünen, seven, istirap çeken, gülen, aglayan yeryüzündeki bir kum tanesinden, gökyüzündeki samanyoluna kadar bütün kainati Muhammedi bir askla kucaklayan bir insan nasil ölebilir, nasil yok olabilir? Aklim, havsalam almiyor. Onun için diyorum ki benim kanaatimce ölüm sadece bir mekan degistirmedir. Bu dünya planinda hayatimizi o kadar temiz, nezih, hassas, dikkatli, sevgi dolu, saygi dolu, güzellik dolu, incelik dolu, hayir ve hasenat dolu yasayalim ki ahiretimiz de güzel olsun. Ölecegimizi hissettigimiz anda iç dünyamiza baktigimiz zaman orada yalniz sevgiler, saygilar olsun. Nakis ignesinin ucunun milyarda biri kadar kin, nefret, intikam, düsmanlik duygulari yer almasin.

Sevgili dost, bize bir zemzem serinligi ile gelecek kiymetli maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygilarimi sunuyorum.

Sabri Tandogan
Aziz Ruhlarina Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]