Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Sanırım yaklaşık 3-4 ay önceydi.
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 2/23/2006 7:24:43 PM


Sayın Göksu,

23 Şubat 2006 tarihli mailinizi aldım. İnancın yolu ille inaçsızlıktan geçer diye bir kural yok. Bütün mesele her sabah gözümüzü açtığımız andan itibaren Allah’a, Peygamber’e daha çok yaklaşmaya çalışmak, onları herkesten, her şeyden daha çok sevmeye çalışmak. Acaba benim inancım tam mı, yarım mı diye şüpheye, tereddüde düşeceğiniz yerde Allahımızı ve Peygamberimizi her gün yeni baştan sevmeye çalışsak daha güzel olmaz mı? Mevlana, “Dün, dün ile beraber geçti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” diyor. Biz de her sabah inancımıza yeniden başlayalım. Yeniden, hiçbir şey olmamış gibi yeniden.



2. Gayet tabii Sahabelerin hayatına ait güzel, değerli kitapları okuyalım ama İslam olmanın, İslam yolunda yürümenin kurallarını ille bir takım şartlara bağlamayalım. Şu kitabı okumazsak olmaz, bu yazarı okumazsak olmaz gibi birtakım önyargılar getirmeyelim. Nasıl İslam olacağımız Amentü’de belli edilmiş, gösterilmiş. Kaldı ki bizlerin yeni kurallar getirme yetkimiz var mı? Aman kıymetli yavrum, lütfen bu gibi konularda çok hassas olalım, çok dikkatli olalım.



3. Ben bu düşünceye katılmıyorum. Çünkü ortaokuldan beri Leonardo Da Vinci’nin meşhur tablosuna, “La Jaconde” a bakıyorum. Daha doyamadım. O tablodaki güzelliği henüz içime, hücrelerime, sindiremedim. Önemli olan bakmak değil, görmek. Bu edebiyat için, şiir için de böyle, dualar, ibadet için de böyle. Yine ortaokul yıllarımdan beri Asr Suresini düşünürüm. Her okuyuşumda ürperir, heyecanlanırım. Bazen ağlarım. Ama henüz o güzelliğin, ihtişamın, trilyonda birini bile yaşadığımı sanmıyorum. Keza, Kâinatın Efendisi Yüce Peygamberimizin “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadisindeki sonsuz güzelliğe altmış yıldır gayret ediyorum, yaklaşamadım bile. Önemli olan papağan gibi tekrarlamak değil. Her gün, her saat, her dakika artan, büyüyen bir heyecanla o güzellikleri yaşamak. Acaba Beethoven’in 9 ncu Senfonisi binlerce kez dinlenirse bıkılır mı? Millet Usta’nın “Sabah Duası” tablosu on bin kere seyredilirse acaba ona doyum olur mu?



Ben rahmetli eşim Rana Hanımla 44 yıl evli kaldım. O 44 yıl içinde O’na her gün ayrı bir gözle, yeni bir bakışla baktım. Ona hala doyamadım. O insanüstü insana, o melek varlığa yüzlerce sene bakılsa acaba doyulur mu? Efendim, bütün mesele görmesini bilebilmek, işitmesini bilebilmek. Kısaca papağanlıktan kurtulmak.



4. Efendim, önemli olan sevginin ve saygının beraber yürümesi. Ben saygının olmadığı yerde sevginin devam edeceğine kesinlikle inanmıyorum. Ben, eşime 44 yıl hem sevgi, hem saygı, hem hayranlık duydum. Bazen geceleri Allah’a sorardım, “Ya Rabbi” derdim. Bana yolladığın bu Rana isimli eş acaba bir insan mı yoksa insan şekline girmiş bir melek mi? 44 yıl sonra aynı soruyu soruyorum, acaba Rana bir melek mi diyorum. Değerli kardeşim, sevgiler de tıpkı çiçekler gibi bakım ister, ihtimam ister, dikkat ister. Bu 44 yıl içinde bir kere dahi olsun Rana’nın doğum gününü, evlilik günümüzü unutmadım. Onu 44 yıl başımın üstünde taşıdım ve bugün de içim Onun sevgisi ile dolu. Bu ölünceye kadar devam edecek. Tek umudum Peygamberimizin müjdesi, “Bu dünyada birbirini sevenler mana âleminde de beraber olacaklar”. İnşallah Allah nasip eder.

Selam, sevgi ve saygı ile…

Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Sanırım yaklaşık 3-4 ay önceydi. Yazan Göksu
Cvp: Sanırım yaklaşık 3-4 ay önceydi. Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]