Konu : Düşündüren bir fıkra: Suçlu kim?
Gönderen :
Özgür Aydın
Tarih :
5/23/2022 1:56:52 AM
.
DÜŞÜNDÜREN BİR FIKRA: SUÇLU KİM?
Okuyucu Mektubu-Cevap
Sayın Hocam,
Aşağıdaki fıkranın gerçek kişilerle ve olaylarla hiç bir ilgisi yoktur...
Bir gece bir hırsız, soymak istediği bir evin balkonuna tırmanırken, balkon korkuluğu çökmüş ve düşen hırsızın ayağı kırılmış.Hırsız, ertesi gün kırık ayağıyla topallaya topallaya, doğruca kadıya gitmiş:
- Efendim, demiş; evini soymak istediğim kişiden, balkonunu çürük yaptığı için davacıyım. Tam balkona tırmanacağım sırada, balkon korkuluğu çöktü ve yere düşüp ayağımı kırdım.
Kadı, ev sahibini getirtmiş karşısına:
- Neden balkonunu çürük yaptırdın da, oraya tırmanan hırsızın yere düşüp ayağını kırmasına neden oldun, demiş.
Ev sahibi:
- Balkonu ben kendim yapmadım ki, marangoz yaptı. Şayet çürük yapmışsa, suç onundur.
Kadı, balkonu yapan marangozu getirtmiş mahkemeye:
- Neden balkonu çürük yaptın da, eve girmeye kalkan hırsızın yere düşerek bacağını kırmasına neden oldun?
Marangoz:
- Vallahi kadı efendi, ben o balkonun tam yan korkuluğunu çakarken, yoldan yeşil feraceli bir kadın geçiyordu. Feracesi öylesine göz alıcıydı ki, gözlerim ona takıldı. Herhalde o sırada çivilerden birkaçını boşa çaktım. Şayet balkon çürük olmuşsa, suç benim değil, yeşil feraceli kadınındır.
Feraceli kadın da getirilmiş kadının karşısına. Kadı:
- Bre akılsız hatun, neden öylesine göz alıcı bir yeşil ferace giyerek geçersin yoldan da., balkonun korkuluğunu yaparken gözü sana takılan marangozun çivileri boşa çakmasına neden olursun ?
Kadın:
- O feracenin rengi atmıştı, boyaması için boyacıya gönderdim. Yeşili fazla çalmışsa, suç onun, demiş.
Kadı, feraceyi boyayan boyacıyı getirtmiş karşısına bu kez:
- Ulan utanmaz boyacı, demiş; sana rengi soluk diye gönderilmiş bir feraceyi, neden öyle cart yeşile boyadın da; o feraceyle kadın yoldan geçerken, balkon yapmakta olan marangozun gözlerini feracenin almasına ve çivileri boşa çakarak, balkona çıkmak isteyen hırsızın yere düşüp bacağını kırmasına neden oldun?
Boyacı:
- Bilmem ki, efendim, demiş. Hanım, feracenin yeşil olmasını istedi, biz de o renge boyadık.
Kadı:
- Tamam, demiş; suçluyu bulduk. Cezan idam. Götürün asın şunu...
Bir süre sonra cellat gelmiş Kadı´ya:
- Kadı efendi, demiş boyacının boyu çok uzun. Sehpaya denk gelmediği için asamıyoruz.
Kadı:
-Madem boyu uzun geldiği için asamıyorsun; öyleyse kısa boylu bir boyacı bulup onu asın.. Adalet mutlaka yerine gelmeli...
Selam, sevgi ve saygılarımla
Özgür Aydın
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
------------------------------------------------------------------
Sayın Özgür Aydın,
Öyle anlamlı ki mailin insan hem gülüyor, hem düşünüyor. Olaylar arasında öyle bir illiyet rabıtası var ki ... Pofesör Eva Hanım,
“İnsan, çayına attığı şekeri karıştırırken çıkan ses uzayın bütün zerrelerinde de duyulur” diyor. En küçük olayların arkasında bile muhteşem arka planlar var. Aman dikkatli yaşayalım. Gafletten uzaklaşalım. Her sözümüz, her hareketimiz başka olayları doğuruyor...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla
|