Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Aşk imiş her ne var alemde...
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 10/21/2022 1:23:07 PM


.
.
*SABRİ BABA’DAN MEKTUP*
AŞK İMİŞ HER NE VAR ALEMDE… GERİSİ BOŞ BİR DEDİKODU İMİŞ

Kıymetli yavrum,
Biz niye Kabe’yi yedi kere tavaf ediyoruz, hiç düşündün mü? Bu yedi rakamı nerden çıkıyor, niye altı veya sekiz değil de yedi? Biz bu dünyaya tekamül etmeye, aslımızı bulmaya geldik. Namaz için neden “Müminin miracı” derler, hiç düşündün mü?

Bir kimse kerat cetvelini bilmeden, geometrik şekilleri tanımadan matematiğin o harikulade dünyasına giremez. Dünya olayları da bizim için, mana aleminin derinliklerine dalabilmemiz için birer vesile değil midir? Bizler olaylara o olaylara vesile olan insanlara takılıp kalıyoruz. Olay Ahmetlerin, Mehmetlerin, Ayşelerin, Fatmaların dünyası değil, o olayların arkasında gizlenen gerçek manayı bulup çıkarabilmekte... İşte o mana ortaya çıkabilse, o kinler, nefretler, düşmanlıklar, öc almalar, küsmeler, kırılmalar, darılmalar olmayacak. O zaman yeni yağmış kar gibi bembeyaz, tertemiz bir sevgi bütün kainatı kuşatacak. İşte o zaman “Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden” diyeceğiz. “Aşk gelicek cümle eksikler biter” diyeceğiz.

Bir Hristiyan mistiği olan Saint Augustune, “Geliniz, bir anımızı imanlı geçirelim” diyordu. Bu sözü ilk okuduğumda tir tir titredim. Sonra otuz sene manasını düşündüm. Neydi o bir an, o bir anda ne oluyordu ki biz onun özlemi içinde yaşıyorduk. İşte o bir anda sen, ben, Ahmetler, Mehmetler, Ayşeler, Fatmalar ve onları çevreleyen bin bir olay ortadan kalkıyordu. Bütün kainat ilahi aşkla doluyordu. Yapan kimdi, yaptıran kimdi, söyleyen kimdi, söyleten kimdi? Tıpkı bir zenci kardeşimizin söylediği gibi.

Bir gün yoldan bir zenci geçiyormuş. Bir kadın onu görmüş. Saçını çekmiş, kıkır kıkır gülmüş. Zenci kadına bakmış, “Ne o hanım” demiş, “neye gülüyorsun? Boyayı mı beğenmedin boyacıyı mı?”. Bu söz de beni yıllarca ürpertti, düşündürdü, bazen ağlattı. Bizler o kadar sathi, içtenliksiz, zavallıca bir hayat yaşıyoruz ki... Hayatın gerçeklerinden uzak, gerçek sevgiden uzak, hayatın oyuncaklarına öyle bir dalmışız ki…

Geçen gün çok sevdiğim, çok saydığım bir kimseyle buluşacaktım. Havadan sudan bir sebeple gelmedi. Hayretler içinde kaldım, uykularım kaçtı, yediğimin, içtiğimin tadını alamadım. Çünkü o kimse ne kadar sevildiğini bilmiyordu. Hep böyle oluyor, birbirimizin dilinden anlamıyoruz. Çünkü birbirimizi gönül gözüyle göremiyoruz. Yüzeyden yaşanan bir hayat insana ne getirir ki. Bir kayıptan başka nedir? Ömürler böyle zavallıca renksiz, ışıksız, aşksız geçip gidiyor.
Ne zaman “Gelin canlar bir olalım” diyeceğiz. Ne zaman “Sevmek, devam eden en güzel huyum” diyeceğiz? Geçen gün Sakarya caddesindeki bir balıkçı feryad ediyordu: “Nedir bu insanlardaki çehre, surat, nedir bu sevgisizlik, herkesin yüzünden düşen bin parça, zavallı insanlar, siz yaşadığınızı mı sanıyorsunuz” diyordu. Daha doğrusu feryad ediyordu. Aklıma Yunus’un şiiri geldi:

“Yunus der ki şehre varam
Feryad-ü figan koparam”

İşte yavrum, bu yüzeyden, bu zavallıca, bu perişan, bu yıkık dökük yaşantıdan kurtulmaya bakalım. Mana aleminin derinliklerine inelim. Orada gerçek güzellikle beraber olalım. Bütün bu dargınlıklar, küskünlükler, kırgınlıklar unutulsun. Sadece mananın güzelliği kalsın. Ve biz de o zaman Yunus gibi

“Ballar balını buldum

Kovanım yağma olsun”

diyelim. O zaman


“Mal sahibi, mülk sahibi

Hani bunun ilk sahibi

Mal da yalan, mülk de yalan

Var biraz da sen oyalan”


diyelim. Ömer Hayyam gibi


“Sevginle gireceğim toprağa

Sevginle çıkacağım topraktan”


diyelim. İçimizi öyle arıtalım, öyle tasfiye edelim ki orada sevgiden başka bir şey kalmasın.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Makamı Âli Olsun (Dua ve Fatihalarımızla Anıyoruz)
*Selamlar, esenlik, huzur, hayırlı işler, hayırlı çalışmalarla dolu geçecek cumalar.*

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]