Konu : Resim sanatı üzerine yazılmış muhteşem bir yazı, ellerinize sağlık.
Gönderen :
"Mayıs"
Tarih :
12/9/2022 1:58:06 PM
.
RESİM SANATI ÜZERİNE YAZILMIŞ MUHTEŞEM BİR YAZI
Mektup-Cevap
Canım Efendim! Hiç bitmeyecek olan saygı ve sevgilerimle hayırlı sabahlar temenni ederim. Geçen haftalarda bir gün ziyaret ettiğim değerli ressam Hoca Ali Rıza'nın sergisinden bahsetmek istiyorum size ve tüm gönül dostlarıma müsadenizle...
Yüz elli civarında eser vardı. Bir "Doğa Tutkunu" olan ressamı gelin önce kendi cümleleriyle dinleyelim. "Resim Sanatının icap ettirdiği diğer tarzlardan nasip almakla beraber mesleğim peyzaj ressamlığıdır. Yegane zevkim, memleketimin tatlı semaları altında zümrüt yeşili görüntüler üzerine serpilmiş, yerli ve milli bir yaşayışı anlatan Osmanlı aşiyanları (evlerini) mahallelerini, manzaralarının ağaçlık yerlerini, tarihi ve kıymetli eserlerini öldürmemek ve onlara uzun bir hayat vermek olduğu için bu yolda yaptığım pek çok poşadlar, krokiler, gerek karakalem, gerek suluboya ve yağlıboya resimlerin sayısı her geçen gün artmakta olan yadigarlarımdır."
Sergiyi gezerken gerçekten de gelecek nesillere yadigar bıraktığı hissini sonuna kadar yaşatıyor Hoca Ali Rıza. Detaylardaki inanılmaz özen, mesela bir yalının bahçe duvarından aşağıya sarkan çiçekleri aklın havsalanın almayacağı bir aşkla kağıda döküş... Onları bir dantel zarafeti ile işlemesi. Detaylarda öylesine başarılı ki düşünmeden seçtiğiniz herhangi bir resminin hangi kesitinin fotoğrafını çekerseniz çekin o kesit size başlı başına ayrı bir eser izlenimi uyandırıyor. Hem bağlı olduğu eserin bir parçası hem de ayrı bir esermiş hissi... Insan ön planda değildir Ali Rıza Hoca'da. Resimdeki bütünlüğün ayrılmaz sağlam bir parçasıdır çoğu kez ama asla sivrilmemiştir diğerlerinden. Simalar belli belirsizdir. Sanki insanlara bir yandan da bu şekilde tevazuyu öğretmektedir. "Ey Insan böbürlenme, kendini ne başkalarından üstün ne de başka şeylerden üstün görme" demektedir. Lakin bu belirsizlik sizin onlarla ilgili hayal alemine dalmanıza asla engel değildir. Arnavut kaldırımlı eski Istanbul mahallelerini sıkça işleyen ressamın muhakkak her mahallede ya kırmızının muhteşem bir tonunu giymiş çarşaflı bir hanımı veyahut memuriyetine giden bir Osmanlı Beyefendisi veya simitçi bir ufaklığı vardır. Sizi onların hayatıyla ilgili onlarca soruyla cevapsız bırakır. Belki de onlarca cevapla... Fazla olmasa da mehtaplı betimlemeler de sergide göz dolduruyor. "Gündüzün bir başka gecen bir başka güzel ama mehtaplı gecen anlatılmaz yaşanır Güzel Istanbul" dedirten betimlemeler bunlar. Ağaç üzerindeki çardağa oturmuş yarenlik eden beylerin yine arka planda olduğu deniz ve mehtabın başrolü kimseye vermedikleri harikulade bir gece. Ben gene rahat durmadım ille de o beylerin konuşmalarını o resimden bana yansıyan riyadan, gösterişten, malayaniden uzak buram buram temizlik akan o konuşmaları bir an da olsa dinlemek istedim. Ne dediklerini anlamadım ama hissettim. İçim arındı, yıkandı adeta. Şükür dualarımla yanlarından ayrıldım. Sadece emek emek resmedilen ahşaptan eski bir Osmanlı evi, yanında bir çeşme, çeşmenin başında iki üç muhabbet sever, deniz ve dolunay gördünüz diye içinizden hiç ağlamak geldi mi? Hatta ağladınız mı? Yitip giden güzelliklere mi ağladım yoksa sadece resmin güzelliğine mi bilemedim. Ama bedbin bir ağlama değildi bu. Olduk yine olabiliriz Allah'ın izniyle. Ümit doldum, yenilendim o esere baktıkça. Efendim daha anlatacak o kadar güzellikler var ki sergide sayfalar yetmez. Belki devamını Yüce Rabbim sizinle karşılıklı sohbetle nasip eder. Ben yazıma yine bu büyük ressamımızın kendi sözleriyle son vermek istiyorum izninizle. Bitirmeden bir de küçük bir not. Hayatınızda hiç bir resim sergisine gitmemiş olabilirsiniz. Ya da tam tersi bu sıkça yaptığınız bir şeydir. Merhum Hoca Ali Rıza'nın adını dahi duymamış olabilirsiniz. Veya sadece Istanbul aşığısınızdır. Hangi durumda olursanız olun kendinize bir hediye verin. Yolunuzu bu sergiye düşürün İnşaallah. İnanın pişman olmazsınız. Resimlerin sizde uyandıracağı güzel hisler inşaallah bir ömür sizle yaşar. Sergi daha 28 Aralık'a kadar devam ediyor. İzmir'de Arkas Sanat Merkezi'nde ve girişte herhangi bir ücret ödemiyorsunuz. Pazartesileri kapalı.
Şimdi sizleri Hoca Ali Rıza'nın sözleri ile başbaşa bırakıyor, kendisini rahmet ve şükranla anıyorum. Allah ondan razı olsun. "Resim yapmak demek yalnız parmakları, elleri, kolları faaliyete geçirmek değil, ruhun hemen bütün melakatını, melakatı fikriye, hissiye ve iradesini faaliyete geçirmek demektir."
Hürmetle efendim. Sizi çok seven ve de her daim özleyen
Mayıs
Sayın Sabri Tandoğan Hz'nin cevaben yazdıkları :
************************************************************
Sevgili “Mayıs”,
11.11.2014 tarihli mailinizi aldım.
Minicik yaşlarımdan itibaren rahatsız oluncaya kadar, yatağa düşünceye kadar herkesten daha çok resim sergisine gittiğimi, resim üzerine kitaplar, yazılar okuduğumu beni tanıyan herkes bilir. İnan bana bu kadar güzelini ilk defa okuyorum. Bütün resim sever dostlarıma tavsiye edeceğim okumalarını.
Seni yürekten kutluyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.
|