Konu : Hepsinden iyisi bir gönüle girmektir.
Gönderen :
Sabri Babadan Mektup
Tarih :
12/23/2022 1:34:33 PM
.
.
MUHTEREM SABRİ TANDOĞAN BÜYÜĞÜMÜZDEN MEKTUP
HEPSİNDEN İYİSİ BİR GÖNÜLE GİRMEKTİR
Kıymetli yavrum,
Bir Hadis-i Şerif’te Resulullah Efendimiz; “Allah güzeldir, güzellikleri sever.” buyuruyor.
Asr-ı Saadette, bir gün bir zat vefat eder. Defin sırasında Yüce Peygamberimiz eliyle işaret buyurarak, “Cenazenin yanındaki taşı alın.” der. Cemaatten bir kimse, “Efendim, o taşın ölen kimseye bir zararı mı olur?” diye sorduğunda Peygamberimiz, “O taşın alınması ölen kimse için değil, burada bulunanlar içindir. Onların göz zevkinin, estetik duygusunun incinmemesi içindir.” der.
Hayatta sadece doğru söz, doğru hareket yetmiyor. Aynı zamanda o doğruluğun, bir güzellik, bir incelik, bir zarâfet içinde yapılması da önemli. Bütün mânâ yolunun büyüklerini inceleyin. Hepsinde bu edebin, inceliğin, nice örneklerini görürsünüz.
Hepiniz bilirsiniz. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin küçük çocuklar. Oyun oynuyorlar. Susayıp su içmek için çeşmeye gidiyorlar. Yaşlı bir zat abdest almaktadır. Bekliyorlar. İkisi de şunu müşahede ediyor. O yaşlı zat abdesti yanlış almaktadır. Mesele bu yanlışın ona duyurulmasında. Abdest bittikten sonra derler ki; “Efendim, biz abdest alma yarışı yapacağız. Lütfen siz hakem olun. Hangimizinki doğru bize söyleyin.” Yaşlı zat onların abdest alma şekline bakarak hatalı hareket ettiğini anlar ve çocuklara teşekkür eder. Bütün incelik burada. Yanlışı düzeltelim. Hatayı giderelim. Ama kafa yararak, göz çıkararak değil.
Hoşgörü hakkında insanlar yüz binlerce yazı yazmışlar. Binlerce kitap çıkarmışlar. Ama onların hangisi; “Yaradılanı hoş gör, Yaradandan ötürü” mısraı kadar etkilidir? Çocukluğumdan beri Yunus’un, “Bir ben vardır bende, benden içeri”, “Geçme nâmert köprüsünden, ko apartsın su seni”, “Her dem taze doğarız, bizden kim usanası” mısralarını okurum, tekrar okurum, doyamam. İnanıyorum ki, güzellik kâinatın altın anahtarı. Onunla her kapı açılıyor. Onunla her müşkül hallediliyor. Onunla yaşamak her an daha ışıklı, daha renkli, daha şiir dolu oluyor. İşte o zaman insan, “Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden.” diyor. Onun için Yunus Emre; “Duruş kazan, ye yedir, bir gönül ele getir. Hepisinden iyisi, bir gönüle girmektir.” diyor.
Tehditle, korkutmayla, yüksek sesle konuşmakla, bugüne kadar hiç kimse bir neticeye varamadı. Vardıklarını sananlar da sadece kendilerini aldattılar. Hele günümüzün insanını, bu yöntemlerle kazanmaya çalışmak, bir gafletten başka bir şey değil. İnsanlar, artık alevden ateşten değil, su ve gülden hoşlanıyorlar. Fazıl Hüsnü Dağlarca bir şiirinde; “Gelme, gelme üstüme, bir şifâ vermeyeceksen eğer.” der. Sevmek, saygı duymak, hoş görmek, affetmek, bağışlamak insanoğlunun tarih boyunca en güzel hasletleri olmuş.
Ateşin üzerine benzinle gitmenin bir âlemi yok. Ateşi söndüren sudur. Beşeri münasebetlerde su; güzel sözdür, güzel harekettir, affetmek, barış elini uzatmak, sevmektir. Ne mutlu bu güzellikleri günlük hayatında uygulayabilenlere. Allah onlardan razı olsun. Bizleri de onların yoluna iletsin.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Muhterem Büyüğümüzü Dua ve Fatihalarla anıyoruz.
Selamlar, rahmet, esenlik ve güzellik dolu cumalar.
|