.
NAMAZ-I DAİMUNDA OLANLAR NE GÜZEL İNSANLARDIR
Okuyucu Mektubu
Merhaba Sevgili Gönül Dostlarım.



Yine Muhterem Sabri Tandoğan Hocamızın 14 Ciltlik Gönül Sohbetleri kitaplarımızdaki güzeller güzeli bir söz bütün kainatı içine alıyor. Huzuru bulmak için huzurda olmak gerekiyor. Fazıl Hüsnü Dağlarca



“Çocuğum dua et geceleri, İnsan uzaklaşabilir Allah’tan”



der. Her an Allahla meleklerle olduğumuzun farkına varıp ona göre kendimizin bir dakikamızı bile boşa geçirmemizi düşündüğümüz zaman, o zaman okumaya gayret ederiz. Hocam okumak aynı zamanda dua etmek gibidir derdi.

Her an kendimizi huzurda hissetmek için tefekkürle her zerrede Allah’ın vechini görerek hayret etmek, namazı daimunda olmak gerek. Açıkçası Hak’la olmak, çarşıda pazarda bağda bahçede evde. Her an dikkat etmek. Sabri Tandoğan Hocam Rahmetli “Dikkat bir bütündür, bölünmez” derdi. Biz her an Allah’ın huzurunda olduğumuzun farkına vardığımızda o zaman kimseye kızamayız. Nasıl, örneğin evimizde sevdiğimiz bir misafirimiz var. O an çocuğumuza kızamayız hele anne babalarımızın yanında kızamayız onlara saygısızlık yaparız diye.



Hocamın güzel hikayesini hatırladım. Çocukken Kaleci Cihat Arman’ın plonjonlarını evde taklit edeyim derken babanesinin pişirdiği bir tencere çorbayı döktüğünde Rahmetli Ayşe babaannemiz hiç kızmamış. İşte Allah’ın huzurunda olduğunu bilen veli bir anne. Yine Peygamber Efendimiz ne işkencelere maruz kaldı yine de “Allah’ım bu insanlar bilmiyor bilseler yapmaz” dedi. Bizlere örnek oldu, bizim gönlümüze Rabbim genişlik versin. Bir Allah kuluna dargınlığımız olmasın, biz de Yunus gibi “Biz kimseye kin tutmayız, düşmanımız kindir bizim” deriz. İnşaallah hep sabıra geliyoruz, bizim mutlu olmamız için hiçbir yer vermeyeceğiz kine, ne ki bizi mutlu eder, onunla hemhal olacağız.



Sabri Babam bazı sorunlarla mücadeleyi yaptıktan sonra baktık olmadı hemen orada keser atardı. “Haydi yavrum Allah’a söz verelim, bir daha bu meseleyi konuşmayalım” derdi. Bazen unuturdum yumuşak bir tavırla “Yavruum hani Allah’a söz verdiydik.” Derdi. Hemen özür dilerdim. Böyle böyle bizleri sadece güzelliklere bakmaya çevirdi bütün zerrelere sevgiyle nazarla bakıyoruz çok şükür. Böyle böyle ışığa çevirdi hocam bizleri, artık hemen nefis tarafımız yaklaştı mı fark ediyoruz. Çünkü mutsuzlaşıyoruz. Ne kadar kendimizi korur isek o kadar karlı olacağız.



Kış içinde kardeşimin kayınvalidesi Hakka göçmüştü Eskişehir’e gitmiştim. Biraz bir şeyler paylaşıyordum Gönül Sohbetleri kitaplarımdan. Ama ne fayda, vucudum kırgın bir şekilde evime gelirdim, yollarda bunu hissederdim. Kırk gün sonra mevlide davet ettilerdi. İçimden bir ses Sabri Babam’a bir danış dedi, telefonda söyledim, gideyim mi Babacığım mevlüde dedim. Boş ver yavrum mevlüdü felen dedi ve gitmedim. Çünkü bizim rahatsız olacağımız yerlere gitmemize karşıydı. Bir de bizi dinlemeyenlerle bir güzelliği paylaşamadığımız yerlere de izin vermiyordu. OTUR YAVRUM MELEKLERİNLE SOHBET ET GÜNLÜĞÜNÜ YAZ DERDİ. Bizim huzurdan uzaklaşmamıza razı değildi. “Dost bulamadın mı otur seccadenle dost ol” derdi. Ne güzel sırlar verdi bizlere yaşayarak, inşaallah o sırları çözeceğiz. Yaşamak bir sır zaten, huzuru yakaladın mı sırra ereriz, yok hala bizi rahatsız eden bir durum mu var hemen fark etmek gerek. Kendi adıma söylüyorum kendim de okuyarak yazarak öğrenmeye çalışıyorum, başka türlü bu işler olmuyor “Beşikten mezara kadar ilim öğrenin” Buyuruyor Hadisi Şerifte. Bütün kainat kitap, okumamızı nasip etsin. Rabbim her zerre konuşuyor hal diliyle. Rabbim idrakımızı açsın. AMİN. HOCAMA YAKINLARINA SELAM OLSUN.

Gönül Pınarı