Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Bir tek özür dilerim sözüyle yepyeni bir dünyanın kapıları açılabilir.
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 2/21/2023 3:22:01 PM


.
BİR TEK ÖZÜR DİLERİM SÖZÜYLE YEPYENİ BİR DÜNYANIN KAPILARI AÇILABİLİR
Mektup-Cevap
Merhaba Sayın Büyüğüm,

Bütün günlerinizin sağlık ve afiyetler içinde hep bir öncekinden daha iyi gelmesi, hayırlar, güzellikler, hikmet ve tecellilerle dolması dileğiyle size ve bütün dostlara selamlar...



Efendim, olaylar ve insanlar hakkında bir hüküm verirken hepimiz istisnasız çok dikkatli olmak durumundayız. Dar bir açıdan bakılarak yapılan yorumlar ve verilen hükümler çoğunlukla yanıltıcı oluyor. İnsanın dünya ve ahiret hayatı için bir mahrumiyet sebebi olabiliyor. Hz. Mevlana’nın Mesnevisinde sizlerin de hatırlayacağı gibi daha önce fil görmemiş birkaç kişinin gözleri bağlanarak bir filin yanına getirildikleri, ve farklı uzuvlarına dokundurulmaları üzerine herbirisinin fili farklı farklı anlattığı, hortumunu tutanların fil bir borudur, kulağını tutanların fil yaprağa benzer, bacağını tutanların ise hayır fil bir direktir... dediği anlatılır. Bu örnek olaylara dar bir açıdan bakanların durumunu ne güzel özetlemektedir...



İnsanın baktığı şeylerde gerçeği, güzeli ve doğruyu görebilmesi, olaylar ve insanlar hakkında en doğru ve en gerçek hükme varabilmesi, yanılgılardan kurtulabilmesi gönül gözünün de baş gözüne iştirakiyle mümkün. Her iki dünyasını güzelleştirmesi, sevinçler ve mutluluklarla doldurması da...Büyük bir Velinin, “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” sözüyle en güzel şekilde belirtikleri gibi.



Resulullah Efendimiz SAV de gerçeği, güzeli, doğruyu görebilme konusunda mü’minlerin birbirleri için bir ayna görevi göreceklerini haber vererek “Mü’min, mü’minin aynasıdır” buyuruyorlar.



Bazan iki insanın aynı konuda yorum yaptığı halde farklı farklı değerlendirmelerde bulunması bazan o insanın iç dünyasının bir yansımasından başka birşey olmuyor. Sahabenin bir rivayetine göre bir gün Resulullah Efendimiz SAV in yanına görüşmek üzere Ebu-Cehil (Ebu- Cahil aslında) gelir, Peygamber Efendimizin yüzüne bakınca kendini tutamaz ve “Ne kadar çirkinsiniz Ya Muhammed” der. Bunun üzerine Resulullah Efendimiz tebessüm ederler ve “Doğru söyledin” buyururlar. O çıkınca biraz sonra gelmiş geçmiş en büyük sadık, Hz. Ebubekir Hazretleri RA içeriye girerler ve Resulullah Efendimizin nur dolu yüzüne nazar ettiklerinde kendilerini tutamayarak “Ya Resulullah, ne kadar da güzelsiniz” derler. Bu söz üzerine Resulullah Efendimiz yine tebessüm ederler ve “Doğru söyledin Ya Ebu-Bekir” buyururlar. Bu iki farklı yorumun aynı cevapla karşılanmasına şaşıran sahabilerin, durumu Peygamber Efendimizden sormaları üzerine, “Ben bir ayna gibiyim, onların her ikisi de bana bakınca kendilerini gördüler” diye cevaplar Peygamber Efendimiz.



İşte sayın büyüğüm, bugün de çok şükürler olsun siz ve sizin gibi kalbini, gönlünü bütün dünyevi ihtiraslardan temizlemiş, her durum ve şartta gerçeği dile getirmeyi göze alabilen güzel insanlar var ve sizler bizler için ne kadar büyük bir nimetsiniz. İnşallah gönül nurunuz günden güne çoğalsın, ışığınızla yol bulanlar günden güne çoğalsın, her gününüz sağlık, afiyet, bereket, huzur ve hayırlı çalışmalarla dolsun diye bütün gerçek dostlarınız adına niyaz ediyor, sonsuz selam, sevgi ve hürmetle ellerinizden öpüyorum.





Allah’ın selamı sizin ve bütün dostların üzerine olsun.









Çiğdem Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan Hz'nin cevaben yazdıkları :
******************************************************************

Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,

11.5.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, hayatta herşey bakış açısına göre değişik bir anlam kazanıyor. Bu yönüyle objektif, sağlam, doğru bakabilmek ve görebilmek çok önemli. Çünkü insanoğlunda nefis o kadar kuvvetli ki kalbinde çok güzel hasletler bulunan pırıl, pırıl tertemiz insanlar bu yanlış tespitlerle, yanlış neticelere varıyorlar. Bazan bu durum onları hiç umulmayan neticelere götürüyor. Bir insan düşünün, bir yakınıyla aralarında bir münakaşa çıkıyor. Bu konuda haklı da olabilir. Hem de çok haklı da olabilir ama o insan o anda asabileşiyor ve sandalyeye sarılıyor. Karşı taraf buna kırılıyor. Yapılacak şey, o gün, ertesi gün sadece özür dilemek. Ama o şahıs bunu gurur meselesi yapıyor. Mes’ele büyüyor, büyüyor, hakimin önüne kadar gidiyor. Hala da bir özür dilemekle mesele halledilebilecekken olay saptırılıyor. Bazı insanlar itham ediliyor. Hem de en ağır bir şekile. Oysa yarın hepimiz Allah’ın huzuruna çıkacağız. Allah’ın adaleti önünde mahkeme-i kübrada yargılanacağız. Ne olur olaylara kinle, nefretle değil de Allah rızası için, soğukkanlılıkla, rahat bir şekilde bakabilsek. O zaman Allah gerçeği bize de gösterir. Bir özür dilememek yüzünden nice insan ıstırap çekmekten kurtulur. Ama bütün mesele o yürekliliği gösterebilmekte. Söz o kadar önemli ki bir özür dilerim sözü, bir insanın dünyasını da ahiretini de kurtaracak, ona sevgilerin, saygıların, gerçek dostlukların en güzel kapılarını açacak. Hayırlısı. Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.

Kıymetli yavrum, hayatta pek çok insanı ilgilendiren, pek çok insanın içinde yaşadığı ıstıraba, çileye, gözyaşına değinen kıymetli mailin için teşekkürler ediyor, yenilerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]