Konu : Maddeye esi olmadan hayatını adam gibi yaşayabilenlere ne mutlu.
Gönderen :
Sabri Babadan Mektup
Tarih :
10/30/2023 2:55:02 PM
.
MADDEYE ESİR OLMADAN HAYATINI ADAM GİBİ YAŞAYABİLENLERE NE MUTLU
Kıymetli yavrum,
Günümüzde her şey, özellikle medya, insanları hep nefis bataklığına götürüyor. Radyo, televizyon, gazeteler, dergiler, dedikodu ile başlayıp, dedikodu ile biten sözüm ona sohbetler, toplantılar...
Geçenlerde bir televizyon reklâmı seyrettim. Adam, yorgun argın işinden döner. Kadında bir çehre, bir surat, yüzünden düşen bin parça. Adam sebebini sorar. Kadın, yok bir şey der. Israr eder. Nihayet kadının dili çözülür. Tabii der, yüzüm gülmüyor. Sen bana filânca marka çamaşır makinesini almadıkça, yüzüm hiç gülmeyecek. Ne zaman o makine gelirse hayatım bir anlam, bir güzellik kazanacak...
Şimdi soruyorum. Bundan âlâ esaret, kölelik olur mu? Birçok ailede tek konu, arsa, apartman, otomobil, mark, dolar, sterlin... Çocuklar biteviye bunları işiterek büyüyor, yetişiyor. Bir yerde açık konuşalım, para put haline geliyor. Sanki hayatın tek ilgi konusu para imiş gibi bir tavır takınılıyor. Peki, parayı düşünmeyelim mi? Öyle bir söz söylemedim. Ama hayatta her şeyin ayrı ayrı yerini bilelim. Evet, nâmerde muhtaç olmamak için, alnımızın akıyla yaşayabilmek için, ihtiyaçlarımızı giderebilmek için, paraya da, eşyaya da lüzum vardır. Ama o kadar. Çorbanın tuzu gibi, çayın şekeri gibi. Tuz fazla gelince, çorba içilmez; zehir gibi olur. Elbette insan gelirine giderine göre bütçesini yapacak. Ayağını yorganına göre uzatacak. Ama her gün, her saat para hesabı yapılıyorsa, ortada bir dengesizlik var demektir. Ve ihtiyaca göre para harcamak bir sanattır, bir meziyettir, hatta adamlığın ölçülerinden biridir. Gerektiği yerde, gerektiği kadar hiç çekinmeden harcamak, ama gerekmediği yerde de en küçük para birimini bile israf etmemek. Cebimde bol param var diye, elektriği israf etmek, suyu israf etmek, ekmeği çöpe atmak herhalde insanlık değildir.
Resûlullah Efendimizin, “Dere kenarında abdest alırken bile suyu israf etmeden kullanınız” mealindeki hadislerinde ne büyük bir gerçeklik gizlidir. Dere suyu akabilir. Ama önemli olan, bizim o tasarruf terbiyesiyle yetişebilmemizdir. Sel her zaman kütük getirmez derler. Doğru, yarınların neler getireceğini hiç birimiz bilmiyoruz. Ama biz, bugünden tasarruf terbiyesiyle yetişirsek, yarın dar zamanlar gelirse, fazla sıkılmayız. Eşyaya tasarruf, başlı başına bir ilim, eğitim, edep ve görgüyü gerektirir. Zâlim, sadece vuran, kıran, öldüren demek değildir. Eşyayı hor gören, hor kullanan, kıymetini bilmeyen, ona gereken ihtimamı, sevgiyi, saygıyı göstermeyen de zâlimdir. Efendim, eşya sevgiden, saygıdan, ihtimamdan anlar mı diyenler çıkıyor. Evet anlar, bal gibi anlar, itiraz eden çıkarsa, buyursun gelsin. Bazı hususları onun kulağına özel olarak söyleyeyim. Eskiden mânâ yolunun yolcuları kış günü eve geldiklerinde paltolarının yakalarını öperlermiş, su içmeden su bardağını öperlermiş. Sabah kalktıklarında, bütün gece başlarını dinlendiren, onlara huzur, mutluluk ve güzellik veren yastıklarını öperlermiş. Bunlarda, insanı arınmaya, temizlenmeye götüren çok anlamlı, çok ince ipuçları vardır. Hissedip, yaşayabilenlere ne mutlu...
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.
|