Konu : Sessizliğin sesi ne güzeldir.
Gönderen :
Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih :
12/5/2023 5:08:22 PM
.
SESSİZLİĞİN SESİ NE GÜZELDİR
Mektup-Cevap
Çok değerli büyüğüm, Aziz Babacığım,
Size ve bütün dostlara hayırlarla dolu bir gün diliyor, selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Değerli büyüğüm, sizin bizlere en çok tavsiye ettiğiniz hususlardan birisi de “Ya hayır söylemek, ya da sükut etmek” oluyor. Bunun en güzel örneklerinden birisini de Hz. EbuBekir RA’in şahsında görüyoruz.
Birgün Hazret-i Ebû Bekr Radiyallahu Anh, Peygamber Efendimizin (Aleyhisselatü Vesselam Hz.) huzurlarında otururlarken
bir kötü huylu kimse Hz. Ebû Bekir Radiyallahu Anh’e dil uzatır, yakışıksız sözler söyler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) , o kimse edebsizlik etdikce hiçbir şey söylemez, ba'zan da tebessüm ederler. Hazret-i Ebû Bekr, o kimsenin haddi aşması üzerine kızarak birkaç söz söyleyince; Hazret-i Fahr-i Kainat Efendimiz ordan kalkar giderler. Hz. EbuBekir hemen ardından koşarak yetişirler ve derler ki:
- Yâ Resûlallah! Niçin, o kimse edebsizlik edip, gönül incitirken susup, bir şey söylemediniz, hatta gülümsediniz ama ben ona söyleyince, kalkıp, gitdiniz, sebebi nedir?
Peygamber Efendimiz Hz. buyurdular ki:
- Yâ Sıddîk! O hayâsız adam sana dil uzatmağa başladığı zaman, Allahü Teâlâ bir melek gönderdi ki, o kimseyi karşılayıp, kovacak idi. Sen, hemen gadaba geldin; söylemeğe başladın. O melek gidip, yerine iblis geldi. İblisin olduğu yerde, ben durmam.
Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddık Radiyallahu Anh, bu olaydan sonra vakitli vakitsiz söz söylememek için, mubârek ağzına bir taş koyarlarmış. Ne zaman söz söylemek lâzım gelse, evvelâ o sözü kendi kendine düşünür, tefekkürden sonra, mübârek ağzından o taş parçasını çıkarıp, ne söz söyliyecekse söylermiş. Sonra o taş parçasını yeniden ağzına alırmış. Ve kimseye gerekmedikçe, hayırdan ve şerden dünyâ kelâmı söylemez, eğer çok gerekli ise sadece hayırlı olanı söylermiş.
Değerli büyüğüm, inşallah bizler de “Ya hayır söyleyen yahut susan” kullar arasına katılanlardan olabiliriz niyazıyla gülden ellerinizden öpüyor, hayırlarla dolu, bereket dolu, en güzel dostluklarla dolu, hikmet dolu günler ve zamanlar dileklerimizi sunuyoruz.
Hayırlarla kalın inşallah, bütün dostlara da sonsuz selamlar...
Ç. Seçkin Gürel
Sayın Sabri Tandoğan Hz'nin cevaben yazdıkları :
*************************************************************
Sayın Ç. Seçkin Gürel,
4.4.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, Resulullah Efendimizin “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadis-i Şerifine ne güzel bir örnek vermişsin. Allah razı olsun. Bu Hadisi yıllardır tekrar tekrar söylememin, her konferansımda, her sohbetimde ısrarla hatırlatmamın sebebi herhalde anlaşılıyor. Sanki bu Hadis bana kâinatın anahtarı gibi geliyor. Onu yaşadığımız zaman bütün müşküller halledilecek, bütün kapılar açılacak, bütün karanlıklar ışığa dönecek.
Rahmetli hocam, doktor Münir Derman “Bazan cevap vermemek de bir cevaptır” derdi. Sükut, ne güzel bir olay. Önemli olan sessizliğin sesini duyabilmek. O seste bütün güzellikler, bütün incelikler mevcut. Sessiz olabilmek, beyaz bir kağıt gibi, “Nuraydın” gibi olabilmek başlı başına bir güzellik, bir yücelik, bir ihtişam değil mi? Allah cümlemize nasibetsin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.
|