Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : "Aşk gelicek cümle eksikler biter." Yunus Emre Hz.
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 1/26/2024 2:16:26 PM


.
"AŞK GELİCEK CÜMLE EKSİKLER BİTER" YUNUS EMRE HZ.
Mektup-Cevap
Çok Kıymetli ve Çok Sevgili Büyüğüm,

Size ve bütün gönül dostlarına sonsuz selam ve sevgilerle merhaba...



Sayın büyüğüm, öncelikle belirtmek isterim ki içinde sizin olmadığınız bir Ankara’da ne kuşlar sizin olduğunuz zamanlar kadar kadar neşeli ötüyor, ne güneş eskisi kadar parlak, ne de yıldızlar eskisi kadar ışık saçıyor... Sizin varlığınız, bizlere sunduğunuz manevi güzellikler ve huzur da tıpkı atmosferdeki zararlı etkileri süzen bir tabaka gibi iyiyi, güzeli bizlere aktarırken, olumsuzlukları gideren bir perde imiş adeta... Şimdi siz İstanbul’da iken oradaki dostların sevincini anlayabiliyor, bu durumda en azından sizi kalbimizde, gönlümüzde hep en güzel duygularla konuk edebilmeye çalışıyoruz...



Sayın büyüğüm, siz bir yazınızda güzel insanlarla birlikte olmanın insana katacağı güzel ve nezih duyguları, yaşama sevincini ve sonsuz değerleri anlatırken gül ile arkadaşlık eden kil örneğini vermiştiniz. Üç günlük bir arkadaşlıktan sonra gül gibi kokmaya başlayan kil parçasının hikayesini anlatmıştınız...



Bir Kudsi Hadiste Peygamberimiz (Aleyhisselatü Vesselam Hz.) güzel bir Hak sohbeti için bir araya gelen insanlar hakkında buyurmuşlardır. Meleklerin bu topluluğu haber vermesi üzerine Cenab-ı Hak, "Kendisini anarak bir güzelliği ortaya koyup paylaştıkları için o topluluktakilerin hepsini bağışladığını" söyler. Bunu duyan melekler, “Ey Yüce Rabbimiz”, derler “oraya bir kişi sohbete katılmak değil şehirde ticaret maksadıyla gelmişti, o toplulukla bir araya gelme nedeni bu idi. O kimseyi de affedecek misiniz?”

Bunun üzerine Cenab-ı Hak, böylesine güzel insanlarla bir arada bulunmak kendisine nasip olan bu kişiyi de aynı şekilde af buyurduğunu bildirmiştir.



Yine Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Kehf (Mağara) Suresinde Ashab-Kehf isimli gençlerden bahsedilir. Bu çok kıymetli gençler Allah’a iman ettikleri için ülkenin zalim hükümdarından kaçmak zorunda kalmışlar ve ülkeyi terk etmişlerdir. Kaçarlarken yolda rastladıkları bir çoban da onlara katılır. Çobanın köpeği Kıtmir de arkalarından gelir, onları yalnız bırakmaz. Hep birlikte kaçarlarken bir mağaraya sığınırlar ve Kur’an-ı Kerim’de detaylı olarak anlatıldığı üzere takdir edilen zaman geldiğinde uyandırılmak üzere orada bir kaç yüz yıl kadar uyutulurlar. Bütün bu süre bu sadık köpek de onlarla birliktedir, onlara tabi olmuş, arkalarından gelmiş ve böylece onun da adı böylesine yüce bir surede bu temiz, asil ruhlu gençlerle ebediyyen yüce Kitabımızda zikredilir olmuştur.



Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek de Sonsuzluk Kervanı isimli çok özel şiirinde ne güzel anlatır:




Sonsuzluk Kervanı, istemem azat!

Köleniz olmakmış gerçek hürriyet.

Ölmezi bulmaksa biricik niyet;

Bastığınız yerde ebedî hasat.

Sonsuzluk Kervanı... istemem azat.





Çok kıymetli büyüğüm, bizler ise gönül dostu siz manevi büyüklerimizin yola koymuş olduğu sevgi, saygı, hoşgörü, edep, incelik, tevazu kervanlarının arkasından bir arpa boyu da olsa devamlı yol alabilenlerden olabilmek ümit ve dileğiyle yolunuz açık olsun, ömrünüz sonsuz hayırlar, afiyet ve bereketler, sonsuz hikmet ve inceliklerle dolsun diye niyaz ediyor, sizden de hayır dualarınızı istirham ediyoruz...



Allah’a emanet olunuz...









Çiğdem Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan Hz'nin cevaben yazdıkları :
************************************************************

Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,

22.6.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, verdiğiniz Ashab-ı Kehf örneğinde hepimiz için ibret alınması gereken çok önemli dersler vardır. Bu konuda yıllarca da düşünsek olayın derinliğine varamayız. Hepimiz ayrı ayrı yönlerden ayrı ayrı zulümler içindeyiz. Bunlar bizim imtihanımız. Bu zulümlerin içinde Hazret-i İbrahim gibi cennetimizi kurmak zorundayız. Nasıl ki Hazret-i İbrahim Nemrut’un yaptırdığı göklere yükselen alev, ateş arasında gül bahçesinde yaşadı. Nasıl ki firavunla beraber yemek yiyen, firavunla aynı yatakta yatan Hz. Asiye validemiz kâinatın en büyük on kadınından biri oldu. İnşallah bizler de çevremizde gittikçe koyulaşan, yoğunlaşan negatif denizinin ortasında Allah’ın yardımıyla kuracağımız pırıl pırıl, tertemiz adacıklarda cennet hayatımızı yaşamak durumundayız. İçimizde bunu başarabilen nice güzel insanlar var. Bütün acılara, bütün ıstıraplara rağmen pırıl pırıl, tertemiz, melekler gibi tebessüm ediyorlar. Allah onlardan razı olsun.

Mesele burada yavrum. Şikayet etmek, dert yanmak, kara kara tablolar çizmek hiç kimseye, hiçbir şey kazandırmaz. Hatta zararı bile vardır. İçimizdeki pozitif enerjiyi boş yere negatife dökmüş oluruz. Yapacağımız şey her şeye rağmen tertemiz yaşamak, örnek bir insan olabilmek. Seven sever, sevmeyen yüzünü çevirir, kendi bilecekleri iş. Yunus Emre bir şiirinde



“Bu dünya dopdolu kalleş

Herbirinden bir ses gelir”



der. Onlar da vazifelerini yapacaklar, onlar da uluyacaklar. Bir şair



“Bu dünya bir pazardır

Herkes metaın arzeder”



diyor.

Herkes içindeki neyse dışına onu vuracak. Yağ küpünden yağ sızar, sirke küpünden sirke, bal küpünden bal sızar.

Kıymetli yavrum, yaşadığımız sürece negatif durumlardan, negatif insanlardan, negatif düşüncelerden hep uzak kalalım. Duygumuz pozitif, düşüncemiz pozitif, konuşmamız pozitif olsun. Bunun için elden gelen çabayı gösterelim. Gönlümüzü temizleyelim. Şartlar ne olursa olsun orada kin, nefret, intikam duygusu bulundurmayalım. Orada hep sevgiler olsun. Orada hep dostluklar olsun, orada hep kardeşlikler olsun. Kollarımızı açalım, ve tek istisna olmadan yedi milyar insan kardeşlerimizi, hayvanları, bitkileri, eşya ve cemadatı Muhammedi bir aşkla kucaklayalım. Ve Yunus gibi



“Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”



diyelim. Selam, sevgi ve saygı ile.



Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]