Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hayatın içinden fıkralar.
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 4/6/2024 12:09:44 PM


.
HAYATIN İÇİNDEN FIKRALAR
Okuyucu Mektubu
Sevgi ve Nur Kaynağı Büyüğümüz ve Çok Değerli Dostlar,

Güzel bir hafta sonu gününden hepinize merhaba...



Değerli büyüğüm, bugün izninizle bazı fıkra ve nükteleri sizlerle paylaşmak istedik.

Saygı ve sevgilerimizle...







Fıkra ve Nüktelerden...



Bir mahallede yaramazlıklarıyla ünlü iki haylaz kardeş herkese illallah dedirtince mahalleli papaza şikayet etmeye karar verirler. Papaz kendinden emin “Ben” der “onları yola getirmesini bilirim.”

Ertesi gün çocukları çağırtır, çok sinirli bir şekilde sorar:

“Söyleyin bakalım, Tanrı nerde?”.

Çocuklar korkuyla bakışırlar ama ses yok. Papaz bu defa iyice gürler. “Size soruyorum, söyleyin Tanrı nerde?” Çocuklar iyice korkarlar ama yine cevap yok. Papaz bu defa hışımla “Size soruyorum, söylesenize Tanri nerede?” deyince büyük kardeş hemen fırlayıp kaçmaya başlar, hemen ardından da küçük olanı...

Koşa koşa eve gelirler, yatağın altına saklanırlar. Küçük olan sorar, “Ağbi, ne oldu, biz niye kaçtık?” “Valla” der büyük olanı “ben de pek anlayamadım ama galiba Tanrı kaybolmuş, bunlar onu da bizden biliyorlar.”



***



Temel politikaya atılır. Bir gün kalabalık bir guruba konuşma yapmak üzere söyleyeceklerini bir kağıda yazar. Ne var ki kürsüye çıkınca kağıdı bir türlü bulamaz. Bunun üzerine kalabalığa şöyle seslenir:



“Sevgili hemşerilerum, buraya gelurken size ne diyeceğumi pi Allah, pi de ben pileydum, şimdi pi Allah piliyor.”



***



Bir kasabaya yeni atanan kaymakam, kasaba hakkında bilgi alıyormuş. Bir ara kasabada çok hazırcevap birisinin olduğundan da bahsedilince, kaymakam da adamı merak etmiş.

Ertesi gün kaymakam bey yanına mal müdürünü de almış kasabada gezerken mal müdürü, “Efendim,” demiş, “işte o hazırcevap adam geliyor.”

Bunun üzerine kaymakam “Dur şuna bir takılalım” demiş ve elinde zincirle bağlı köpeğini gezdiren adama “Ne o demiş, çocuğunu okula mı götürüyorsun?”

Adam gülmüş, “Evet” demiş, "ne olacak, okursa kaymakam olur, okumazsa mal müdürü.”



***



Kayseriliye birisi sormuş “Yahu demiş siz eşekleri yakalayıp pastırma yapıyormuşsunuz, öyle mi?

Kayserili gülümsemiş, “Gorkma hemşerim” demiş, “Gayseriye gelirsen sağa kimse ilişmez.”



***



Çocuk karne günü eve gelir ama elinde karne göremeyince annesi sorar: “Yavrum, hani karnen nerede?” Çocuk cevap verir, “Arkadaşıma ödünç verdim anneciğim. Babasını korkutacakmış da.”



***



Hoca okulda küçük Temel’e kızmış. “Bak,” demiş, “Fatih senin yaşındayken tahta çıkmıştı.” Temel boynunu büküp cevap vermiş, “Ama hocam, onun hocası da Molla Gürani idu.”



***



Osmanlı’da gayrimüslim ahali kendilerine “gavur” diye hitabedilmesinden rahatsızlık duyunca padişah bu sıfatın kullanılmasını yasaklamış ve duyurulmasını ferman buyurmuş. Bir duyurucu hem davulunu gümbürdetiyor hem de mahalle aralarında dolaşarak bağırıyormuş:



“Ey ahali, padişahımızın fermanı var, bundan böyle gavura gavur demek yasaaaak!!!”



...



Hepinize gönülden selamlar, sevgilerle...







Çiğdem

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]