Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Bir tebessüm bütün dünyayı dolaşır.
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 4/18/2024 2:04:37 PM


.
BİR TEBESSÜM BÜTÜN DÜNYAYI DOLAŞIR

Kıymetli yavrum,

Bazen bir tebessüm bütün dünyayı dolaşıyor. Bu cümleyi bir televizyon sohbetinde farkında olmadan kullanmışım. Ertesi gün İstanbul’dan Psikolog Suna Tanaltay Hanım telefon etti. Bu sözü çok beğendiğini, beni kutladığını söyledi. “Efendim,” dedi. “Müsaade ederseniz bu sözü ben de yazılarımda kullanabilir miyim?” İlgisine ve iltifatına tekrar tekrar teşekkür ettim. Evet, bir tebessüm bazen bütün dünyayı dolaşıyor, ama aynı şekilde acı bir söz de. Hatta ben, bu dünya ile sınırlı kaldığını sanmıyorum. Günümüzde Alzheimer hastalığı gittikçe yayılıyor. Günlük hayatımıza giriyor. Çevreden mütemadiyen işitiyorum. Acaba sayın doktorlar bunun sebebini hiç düşünüyorlar mı? Bana öyle geliyor ki, beyne giden negatif ışınlar, insan ruhunu allak bullak ediyor. Beyin görevini yapamaz oluyor. Ne yazık ki ülkemizde gazeteler, televizyon kanalları, birkaç istisna dışında, zehir saçıyorlar. Diziler, eğlence programları, artık utanç verici düzeyi de aştı. Bir felâket halini aldı. Ne yazık ki sorumlular tam bir vurdum duymazlık, sorumsuzluk içinde omuz silkiyorlar. İlgilenmiyorlar bile. Hepimiz bir geminin içindeyiz. Gemi batarsa hepimiz boğulacağız. Ne yazık ki, kimse çıkıp da; “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak / Haykırsam kollarımı makas gibi açarak” demiyor.


Okul cinayetleri nasıl ilgililere saçlarını, başlarını yoldurtmuyor, uykularını kaçırmıyor, hayretler içindeyim. Bunlar hep televizyonlardaki dizilerin sonucu. Ekilen zehirli tohumlar meyvelerini veriyor. Eskiden ailelerde güzel sohbetler olurdu. Güzel kitaplar okunurdu. Güzel evliyâ hikâyeleri anlatılırdı. Şimdi sadist bir duyguyla, genci, ihtiyarı, kadını, erkeği o aptal kutusunun önüne doluşuyorlar günlük zehirlerini almak için. Oysa ki, bu dünya bir misafirhâne. Hepimiz gelip geçici misafirleriz. Şu anda doğumevinde yeni doğan bir bebeğin bile topu topu ne kadar ömrü var ki? Neden şu sayılı günlerimizi, sevgiyle, saygıyla, incelikle, ihlâsla, yardımla, hizmetle geçirmeyelim? Neden mânâ âlemine geçeceğimiz anda, eyvah, yanlış yaşadık, pişman olduk diyelim. Neden biz de Yunus Emre gibi, “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz.”, “Aşk gelicek, cümle eksikler biter” demeyelim. Neden biz de “Sevmek devam eden en güzel huyum” demeyelim. Neden, “Gelin canlar bir olalım” demeyelim.


Allah’ın selâmı üzerinize olsun...

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhuna Fatihalarla...

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]